Otuz yıl boyunca, 1970 ile 2000 yılları arasında "Sıkıyönetim ya da Olağanüstü hal ne zaman uzatılmak isteniyorsa..."
Ülke bütün gazetelerin ve iktidarların emrindeki TRT üzerinden "adı sanı bilinen ya da bilinmeyen bir terör örgütü ya da örgütlerinin amansız eylemleri hakkındaki" haberlerle çalkalanıyor!..
Madem terör örgütü ya da örgütleri eylem hazırlığında, o durumda sıkıyönetimi ya da Olağanüstü Hal’i uzatmaktan başka çare yok!.. Uzatalım ki, teröristler yakalansın!..
Yani...
Bunun gibi, "müjde macerası" da, ülkemizde tarihi geçmişe sahip, iktidarlardan iktidarlara devredilen "kutsal emanetlerden" biri.
Devir değişiyor, ne de olsa, 21. yüzyılı yaşıyoruz...
AKP her ne kadar Orta Çağ zihniyetine dönmekte inat sahibi ise de, ortada bir de kaçınılmaz gerçekler var. Enerji ihtiyacı gibi.
O nedenle AKP "müjde macerasını" petrol ve doğalgaza endeksliyor.
Tayyip Erdoğan’ın verdiği "doğalgaz müjdesi" 2003 yılından bugüne kadar AKP döneminin 31. müjdesi!.. Tesadüfe bakın ki, o "müjdelerin" bazıları tam da yerel ya da genel seçimlerin hemen öncesine rastlıyor!..
Bayramlarda "bebelere balon" türünde, AKP’nin seçimler öncesinde "müjde listesi" var:
- 22 Temmuz 2007 genel seçimler: Trakya’da ve Tuz Gölü’nde doğalgaz, Manisa’da petrol bulunuyor!..
- 29 Mart 2009 yerel seçimler: Manisa, Niğde, Diyarbakır, Isparta ve Antalya’da petrol bulunuyor!..
- 12 Eylül 2010 Referandumu: Ergani ve Manisa’da petrol bulunuyor!..
- 31 Mart 2014 yerel seçimler: Diyarbakır’da Türkiye’nin kırk yıl ihtiyacını karşılayacak kaya gazı bulunuyor!..
- 7 Haziran 2015 genel seçimler: Trakya’da 600 milyon metreküp doğalgaz bulunuyor!..
- 1 Kasım 2015 genel seçimler: Karadeniz’de otuz milyar metreküp doğalgaz bulunuyor!..
- 24 Haziran 2018 genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi: Mardin, Şırnak, Hakkari, Batman ve Siirt’te petrol, Trakya’da doğalgaz bulunuyor!..
- 31 Mart 2019 yerel seçimler: Siirt’te petrol, Trakya’da doğalgaz bulunuyor!..
Her seçim öncesinde, Türkiye’nin pek çok yeri "petrol ve doğalgaz kaynıyor".
Ne var ki, AKP döneminde bulunan o rezervlerden bugüne kadar gün yüzü gören tek bir damla petrol ya da doğalgaz yok.
Tayyip Erdoğan’ın "cuma günü müjde var" demesinin ardından, üç gündür aziz ve leziz medya "müjde ile sallanıyor".
Hangi kapıyı çalsam, karşımda buruk acı, pardon hangi kanalı açsam, karşımda "müjde ve müjde ve müjde".
Algı operasyonu, propaganda alabildiğine yine iş başında. Nedeni belli. Medyada AKP’nin gayriresmi sözcülerinden, tescilli bir yandaşın kurduğu birkaç cümle "AKP’nin ruh halini", siyasi tedirginliğini kabak gibi yansıtıyor:
"Bir müjdeye çok ihtiyacımız olacak, ilaç gibi gelecek."
Sırıtan, "içerdeki ruh halini" ele veren bir cümle.
Ülkedeki işlerin hiç iyi gitmediğinin itirafı, bunu artık en kör gözler bile görüyor olmalı ki, "müjdeye çok ihtiyacımız var, ilaç gibi gelecek" laflarıyla, insanları bir kez daha algı operasyonlarıyla uyutmanın habercisi.
Ne Ayasofya, ne Biden’in saçmalıkları işsizliğin artmasına, Korona ile mücadelede çuvallamaya, doların yükselmesine, geçim sıkıntısının kemiğe dayanmasına çare olmuyor. Kriz her geçen gün derinleşiyor.
"Bizim müjdeye ihtiyacımız var."
Emir ve komuta merkezinden tüm TV kanalları seferber ediliyor. Muhabirler bir gün önceden Zonguldak ve çevresine gönderiliyor. Envai çeşit enerji uzmanları ile enerjiden anlayan anlamayan yandaşlar kanalların masalarında toplanıyor.
Gelsin "müjde..."
Veeee...
Huzurlarınızda Tayyip Erdoğan!.. Emir - komuta zinciri hesabıyla, tüm kanallar canlı yayında:
"Karadeniz ‘de 320 milyar metreküp doğalgaz bulduk.
(...) Bunu 2023 yılında kullanıma açacağız".
2023?.. Dikkat, üç yılda üretime ve tüketime geçiliyor, üç yılda!..
Dün petrol rezervi uzmanlarıyla konuşuyorum, dünyada en gelişmiş teknolojilere sahip ülkeler dahil, bu kadar kısa sürede bulunan rezervin kullanıldığı, üretime başlandığı bir örnek yok.
Örneğin:
"Romanya 2008 yılında, yine Karadeniz’de 60 milyar metreküp doğalgaz buluyor, bazı Amerikan şirketleri ortak oluyor ama, geçen yıl o şirketler hisselerini yüzde elli ucuza satıyor, çünkü, aradan on iki yıl geçmiş olmasına rağmen, üretime henüz geçilmiş değil."
Neden 2023?..
Çünkü, 2023’te Cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Hazırlık şimdiden başlıyor. Söylediği 320 milyar rezerv, yine uzmanlara göre, ilk bulgu.
Bir başka örnek:
Rumlar 2007 yılında Kıbrıs açıklarında 250 milyar metreküp doğalgaz bulduklarını açıklıyor. O miktar sonradan önce 198, son olarak 129 milyar metreküpe düşüyor. Ve henüz üretime geçilmiş değil.
Uzmanlara göre, en iyimser olasılıkla ilk üretim tarihi rezervin bulunmasından altı, yedi yıl sonra başlayabiliyor.
AKP enerji üzerinde çok ip atlıyor. Açın geçen yılların gazetelerini, 2002’den sonra, yani AKP döneminde birkaç ayda bir aynı manşetler:
"Türkiye enerji koridoru..."
Her koridorda cilveli başlıklar, hatta Verdi’nin operasından aktarma, "Nabucco Projesi" gibi... O projeye göre, 2009 yılında Şah Deniz’den başlaması öngörülen doğalgaz hattı Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanıyor. 2013 yılında Nabucco sadece operadan ibaret kalıyor, doğalgaz hattı tarihe karışıyor.
Enerji koridoru... O koridor bir türlü gerçekleşmiyor. Gerçekleşmediği gibi...
Erdoğan’ın dün önemli bir cümlesi var:
"Enerji milli bağımsızlığın tesisinde büyük öneme sahiptir."
Doğru...
"AKP döneminde doğalgazda yüzde 99.6, petrolde yüzde 94.3 dışa bağımlı hale geliyoruz, üstelik bu büyük ölçüde Rusya’ya bağımlılık... Linyit hariç, kömürde dışa bağımlılık yüzde 90.
Enerjide 2002 yılında toplamda dışa bağımlılık yüzde 67 iken, bugün yüzde 72..."
Yani...
"Milli bağımsızlığımız"... Lafın gerisini getiremiyorum, devamını siz düşünün!..
2023 Cumhurbaşkanlığı seçim telaşı biraz erken başlıyor.
Çünkü, hiçbir alanda işler iyi gitmiyor. Ne de olsa, AKP’nin o gayri resmi sözcüsünün ifadesiyle "müjdeye çok ihtiyacımız var, ilaç gibi gelecek".
Ayasofya bir "müjde" idi, ıhh, tutmuyor. Biden saçmalığı can havliyle bir tutamaktı, ıhh, olmuyor. Şimdi doğalgaz keşfi!..
2023’e kadar bakalım daha hangi "müjdelerle" karşılaşacağız?..