ABD Başkanı Trump Almanya ziyaretinde Başbakan Merkel’e soruyor, "Siz nasıl oluyor da, bu kadar başarılı olabiliyorsunuz?"
Merkel hiç düşünmeden, "Çevreme zeki, iyi eğitimli, düşündüklerini söylemekten çekinmeyen insanları topluyorum".
Trump’ın merakı sürüyor, "Kimin zeki olduğunu nasıl anlıyorsunuz?"
Merkel telefona uzanıyor, "Şimdi bir örnek göstereceğim size". Maliye Bakanı Schauble’yi arıyor ve ona soruyor: "Siz babanızın tek oğlusunuz, başka kardeşiniz yok, siz kimsiniz?" Schauble hiç duraksamıyor, "o benim".
Trump çok etkileniyor, Amerika’ya dönünce, Başkan Yardımıcısı Mike Pence’e aynı soruyu soruyor, "Sen babanın tek çocuğusun, başka kardeşin yok, sen kimsin?"
Pence düşünüyor, "Bekleyin, yanıtı yarın vereceğim". Evine gidiyor, eski Başkan Obama’yı arıyor, aynı soruyu soruyor, Obama "o benim" cevabını veriyor.
Pence Trump’a geliyor, "Cevabı buldum, o kişi Obama". Trump alaycı gülümsemeyle, "Bilemedin, o kişi Schauble" diyor.
Bu fıkra şu günlerde Amerika’da dilden dile dolaşıyor.
Virüs tehlikesini dünyada en geç algılayanlardan biri Trump. Başlangıçta önem vermiyor, her konuşmasında Çin’i suçlamaktan öteye gitmiyor. Ne zaman ki, Amerika’da ölümler hızla artıyor, Trump’ın aklı başına o zaman geliyor.
Bir süredir hiç aksatmadan her akşam basın toplantısı düzenliyor. Yanında Başkan Yardımcısı Pence, Sağlık Bakanı, Adalet Bakanı, Maliye Bakanı ve Ulusal Sağlık Enstitüsü Bulaşıcı Hastalıklar Başkanı Anthony Fauci. Hepsi beşer dakika konuşuyor, basın toplantısı bir saat sürüyor.
Bir kaç kez CNN International’da canlı yayında izlerken, imreniyorum.
Bir ara Trump "Virüse karşı aşı bulundu" diyor. Daha cümlesi biter bitmez, yanındaki Bulaşıcı Hastalıklar Başkanı Fauci itiraz ediyor, canlı yayında, "Sayın Başkan doğru söylemiyorsunuz, aşı daha bulunmadı!.."
İyi mi? Trump lafı evirip çevirmeye çalışıyor, bu kez gazetecilerin en ters sorularıyla karşılaşıyor. Bir gazeteci çıkıyor, "Sayın Başkan siz virüs tehlikesini tam algılamaktan uzaksınız" diyor, Trump o gazeteciye çok kızıyor, hakaret ediyor, diğer gazeteciler Trump’ı protesto ediyor.
Koronavirüs günleri ama, aynı zamanda demokrasi günleri!..
Fauci sonuçta bir bürokrat ve gazeteciler... Bizim burada hayal bile edilemeyen sahneler, her akşam saat 24’te CNN International’da, yanılmayın CNN TÜRK’te değil!..
Trump kızıyor, bağırıyor, çağırıyor ama...
Virüse karşı önce 850 milyar dolarlık ekonomik paket açıklıyor. Sonradan...
Muhalefete danışıyor!.. Muhalefete!.. Yanlış okumadınız, evet, muhalefete danışıyor!..
850 milyar dolarlık paketi 2 trilyon 200 milyar dolara çıkarmak istiyor ve paket Temsilciler Meclisi’ne geliyor.
Yani, öyle ben açıkladım, oldu, değil!..
Temsilciler Meclisi’nde Trump’a her sefer en sert muhalefeti yürüten muhalefet lideri Nancy Pelosi grubuyla konuşuyor ve ardından:
"2.2 trilyon dolarlık pakete elbette onay veriyoruz, hatta bunu 4 trilyon dolara çıkarabilirsiniz".
1. Paket Temsilciler Meclisi’ne geliyor,
2. Muhalefete danışıyor,
3. Muhalefet iktidara kapıları sonuna kadar açıyor.
Zikzaklarıyla, tutarsızlıklarıyla, çeşitli saçmalıklarıyla Amerikan kamuoyunda ve dünyada haklı olarak çok eleştirilen, hakkında yığınla fıkra üretilen Trump yine de muhalefete danışıyor. Ekibinde yer alanlardan biri, Fauci kendisini basının önünde yalanladığında, sesini çıkarmıyor.
Klasik bir film vardı ya, "Amerikan Rüyası" diye...
Ben de "Türkiye Rüyası"nı görmeye can atıyorum, görür müyüz, kim bilir, belki günün birinde.