Ekmek: Yüzde 24.35.
Et - Balık: Yüzde 17.02.
Süt, Süt Ürünleri, Yumurta: Yüzde 47.80.
Yağ: Yüzde 17.39.
Meyve: Yüzde 109.24.
Sebze: Yüzde 145.92.
Bakliyat: Yüzde 16.91.
Diğer: Yüzde 18.79.
Bu oranlar, bu rakamlar karşılarında yazılı ürünlerdeki fiyat artışlarını gösteriyor.
Ne zamanki artışları?..
2018 Mart ayı ile 2019 Mart arasındaki, bir yıllık fiyat artışlarını.
Ve ortalamaya bakıldığında...
Temel gıda ürünlerinin fiyatları bir yılda ortalama yüzde 50.86 artış gösteriyor.
İnanılmaz bir gıda enflasyonu.
Yüzde 50.86...
Değil AKP iktidarının on yedi yılında, İkinci Dünya Savaşından bu yana, yani son yetmiş yılda görülmeyen bir artış.
Gıda fiyatlarındaki bu artışla ilgili araştırmayı Birleşik Kamu İş Konfederasyonu yapıyor. O kurumun araştırma bölümü.
Konfederasyonun Ar - Ge birimi bir yıldan bu yana marketlerden düzenli olarak gıda fiyatlarını derliyor, gıda fiyatlarındaki değişimi ay be ay izliyor ve bu ürünlerdeki fiyat artışlarını esas alıyor.
2018 Mart ayında başladığı çalışmayı şimdi bitiriyor.
Ve ortaya feci bir tablo çıkıyor.
Yıllık gıda fiyatı artışı yüzde 50.86.
Son bir yıl içinde hiç bir çalışanın, işçi, memur, emekli bir yana, büyük firmalarda çalışan yüksek dereceli yetkililerin bile aylık ücreti yüzde elli artmıyor.
Hele de işçi, memur ve emeklideki ücret artışı çatla, patla yüzde on dolayını aşmıyor.
Bu ne demek?..
Ücretiyle geçinmeye çalışanlar, karınlarını çok zor doyuruyor, demek.
Gıda fiyatları, TÜİK’in resmi verilerine göre, bir yılda yüzde 31 dolayında artış gösteriyor. Özellikle patates, soğan ve ardından diğer ürünlerde.
AKP iktidarı bunun üzerine “tanzim satışları” kuruyor. Sebze ve meyvenin daha ucuza satılmasını sağlamak üzere.
Ancak, Konfederasyonun araştırmasına göre, tanzim satışları pek işe yaramıyor.
Çünkü, son bir ayda gıda fiyatlarındaki artış yüzde 2.7 gibi, yine yüksek bir oran.
Gıda fiyatlarındaki artış, asıl düşük ücretli geniş halk kesimlerini etkiliyor. Aynı araştırmaya göre:
En yoksul yüzde on kesimde yer alanların her 100 lirasının 31 lirası gıda harcamasına gidiyor.
Buna karşılık, en varlıklı yüzde on kesimde yer alanların her 100 lirasının sadece 13 lirası gıda harcamalarına gidiyor.
Bu da, gıda fiyatlarındaki artışın en çok düşük ücretli kesimi vurduğunu gösteriyor.
Ki o kesim, seçmenlerin ağırlıkla toplandığı ve hatta iktidarı belirleyen kesim.
O nedenle, gıda fiyatlarındaki artış ya da azalış, herhangi bir seçimde belirleyici rol oynayabiliyor.
Seçim öncesinde arka arkaya anketler yayınlanıyor. Özellikle İstanbul ve Ankara en çok merak edilen iki kent. Anketlere bakılırsa:
Ankara’da Millet İttifakı adayı Mansur Yavaş önde. Hemen hemen bütün anketlerde Yavaş seçimi kazanıyor görünüyor.
İstanbul ise, ortada. Bazılarında Ekrem İmamoğlu, bazılarında Binali Yıldırım daha şanslı görünüyor.
Ama, asıl anket başka.
Asıl anket işte şu yukarıdaki yüzde 50.86 oranındaki gıda fiyatlarında bir yıllık artış.
Bu artışı karşılayamayan çok geniş bir kesimin oyları bu kez galiba İstanbul ve Ankara’da belediye başkanlıklarını değiştirecek gibi. En azından Ankara’da.
Yüzde 50.86’ye bak, oyunu ona göre kullan!..