7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra MHP lideri Devlet Bahçeli koalisyon görüşmeleri sırasında:
"HDP'nin içinde yer alacağı veya destek vereceği her formül bizim dışımızda ve gündemimizde değildir. Biz teröristlerle aynı masaya oturmayız."
16 Nisan 2017 parlamenter sistemi ortadan kaldıran anayasa referandumunda MHP lideri Devlet Bahçeli malum söylemde:
"Bu anayasa değişikliğine neden evet diyoruz?.. PKK, FETÖ, HDP hayır diyor, biz onun için evet diyoruz."
12 Aralık 2020 MHP lideri Devlet Bahçeli malum söylemde:
"HDP bir terör sorunudur, bölücülük yuvasıdır. Bu terör ve bölücülük yatağı kapatılmalıdır."
16 Şubat 2021 MHP lideri Devlet Bahçeli bir tweet atıyor, malum söylemde:
"Bu HDP insan kaçakçısıdır, terörist devşirme ve dağa sevk zincirinin kumanda odasıdır. HDP ile hesaplaşmadan, PKK'yı bitirdik, mahvettik diyemeyiz."
18 Mart 2021 MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin 13. olağan kurultayında malum söylemde:
"Terörist sevk ve hazırlık merkezi olan HDP ayranımızı kabartmasın. HDP, PKK'dır, cinayettir, bölücülüktür, masumlara, çocuklara, kadınlara, gençlere ölüm tuzağıdır. HDP ile ittifak kurmak hiç kimseye iyilik ve onur sağlamayacak, tersine hıyanete ortak edecektir."
13 Nisan 2021 MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup konuşmasında malum söylemde:
"HDP açılmamak üzere kapatılmalıdır."
8 Haziran 2021 MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında malum söylemde:
"HDP'nin kapatılması artık hukukun konusudur."
22 Haziran 2021 MHP lideri Devlet Bahçeli konuşuyor, malum söylemde:
"Parti görünümlü bölücü odağının kumanda odası zalimlerin kontrolündedir. HDP silahsız bölücülüğün maşası olarak görevlendirilmiştir. HDP'nin PKK'dan, PKK'nın HDP'den hiç bir farkı olmadığı ortaya çıkacaktır. HDP parti marti değildir, HDP kapatılmalıdır."
5 Ocak 2022 MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında malum söylemde:
"HDP ile hesaplaşmadan PKK'yı yok ettik, mahvettik diyemeyiz. Bu itibarla HDP'nin kapatılması elzemdir."
Yıllardır HDP'ye söylenmedik hakareti ve suçlamayı bırakmayan, "kapatılmalı da kapatılmalı" diye tepinen MHP lideri Devlet Bahçeli devlet adamlığı ve usta siyasetçiliğin muhteşem örneklerinden birini daha veriyor.
AKP'nin anayasa değişikliği için HDP'yi ziyaret etmesini dün muhteşem bir olgunlukla karşılıyor:
"AK Parti heyetinin anayasa çalışmaları için HDP ile görüşmesi doğal bir adımdır."
Ne?..
"Doğal adım" mı?..
Yıllardır sayısız kez HDP'yi en ağır dille suçlayan, HDP'yi parti bile saymayan, PKK ile eşit tutan Bahçeli AKP ne yaparsa yapsın, destek çıkmak için elinden geleni yapıyor.
"Kendine ters düşmek pahasına, yıllardır söylediklerini çiğniyor."
Koalisyon hükümetlerinde bile görülmeyen bir örnek.
"Bir partinin bir başka partiye verdiği böyle bir desteğin bizim siyasi tarihimizde örneği yok!.."
Geçmişte AKP'yi yerden yere vuran Bahçeli'den son beş yıldır gelen bu sınırsız desteğin sırrı nedir, kimse bilmiyor, anlamıyor.
Ve bu destek öyle ki...
Bahçeli dün aynı alışkanlığını sürdürerek, gerçekten garip bir konuda Kemal Kılıçdaroğlu'na yükleniyor:
"Türkiye'nin gri listede olduğunu saygısızca lanse eden Kılıçdaroğlu..."
Gri liste ne?..
Kara paranın aklanmasının ve terörizmin finansmanı ile mücadelede yeterince çaba göstermeyen ülkelerin yer aldığı liste. Bir ülke için hayli kötü bir gösterge. İlk anda, o listede bulunan ülkelerin uluslararası kredilere erişimi sınırlandırılıyor.
Geçen yıl Türkiye'nin eklendiği bu listede Pakistan, Suriye, Arnavutluk, Mynmar, Yemen, Sudan, Uganda, Senegal gibi ülkeler var.
Türkiye gri listeye alınıyor, Kılıçdaroğlu bununla ilgili açıklamalar yapıyor ama, Bahçeli "Türkiye'nin gri listede olduğunu saygısızca lanse ediyor" diyerek, Kılıçdaroğlu'nu suçluyor!..
Bu nasıl bir mantık?..
Bahçeli "Türkiye neden ve nasıl gri listeye alındı" diye soracağı, bundan dolayı AKP'yi sorgulayacağı yerde, bu gerçeği dile getiren Kılıçdaroğlu'nu suçluyor!..
Banka reklamları gibi!..
"Destekte sınır yok!.."
Ne kadar ters, ne kadar mantık dışı olsa bile!..
MHP'nin AKP'ye verdiği desteğin adı, sınırsız destek olunca, konu ister AKP'nin HDP'yi ziyareti olsun, ister gri listenin açıklanması olsun, aslında ne olursa olsun, mantık da şaşıyor, siyaset de.
İbretlik bir durum.
Yalçın Doğan kimdir? Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı. 1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor. Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı. Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir. |