Ekonomiden söz açıldığında, sürekli “IMF’ye artık muhtaç değiliz, IMF’ye olan borçların tamamını biz ödedik, biz IMF’ye gitmeyiz” övünmelerinin sonunda, ekonomiyi yeni ve derin bir krize sokan AKP - MHP ortaklığı ne yapıyor?..
IMF’yi (Uluslararası Para Fonu) görüşmeler için Ankara’ya çağırıyor!..
Ne zaman çağırıyor?..
Suyu şimdi çıkıyor ama, öğrendiğim kadarıyla...
IMF iki aydır Ankara’da, Dünya Bankası’nın Ankara’daki ofisinde çalışıyor. Herkesten gizlemek amacıyla, hükümetin isteği ile Dünya Bankası şemsiyesi altında...
AKP gizlemek istiyor çünkü, kaç yıldır atıp tutuyor, “bizim IMF’ye ihtiyacımız yok” diye.
Ne var ki, IMF’yi yine de kendilerini çağırıyor, “ekonomiyi incelemesi” için.
Çünkü, gerçekten çoktan incelenmesi gerek, bir türlü aşılamayan derin bir kriz var.
IMF aniden gündemin ortasına oturuyor. Nedeni de, IMF heyetinin CHP ve İYİ Parti’nin ekonomideki iki yetkin ismi, Faik Öztrak (CHP) ve Durmuş Yılmaz (İyi Parti) ile görüşmüş olması.
AKP kıyameti kopartıyor, “IMF ile gizli görüştüler” diye.
Ayıptır ayıp, IMF’y sen çağırıyorsun, birkaç aydır gizli gizli görüşüyorsun, muhalefet görüşünce, “vay gizli görüştüler” diye kıyameti kopartıyorsun!..
“Kabahatlerini” örtmek adına!.. Buna “suçluların telaşı” deniyor.
Neden öyle söyleniyor?..
Kaç yıldır “IMF’ye ihtiyacımız yok” diye yüksekten atıp tuttukları ve şimdi IMF’ye muhtaç oldukları için!..
Önce sen çağırmışsın, çağırdığın ortaya çıkınca, dikkatleri başka yöne çekmeye uğraşmak adına, “muhalefet IMF ile gizli görüştü” diye, kabahatinin üstünü örtmeye çalışıyorsun!..
Kimseyi inandıramıyorsun.
Ayıptır söylemesi, IMF ile ilgili Türkçe ilk kitabı yazmış biri olarak, (IMF Kıskacında Türkiye, 1946 - 1980), şunu gayet iyi biliyorum.
-IMF 1946’dan bu yana yıllarca ve defalarca Türkiye’ye geliyor.
-Her geldiğinde, muhalefet partileriyle, iş adamlarıyla, akademisyenlerle mutlaka görüşüyor, onların düşüncelerini alıyor.
-Türkiye IMF ile yıllarca stand - by anlaşmaları imzalıyor, yani ekonomide uygulanması gereken önlemleri kapsayan anlaşma.
-Bu anlaşma “acı reçete” içeriyor.
Muhalefetin şimdi IMF ile bir araya gelmesi, “rutin” bir iş. Onu geçiniz!..
AKP’nin kıyamet kopartması ise, tam komedi.
Üzerinde asıl durulması gereken şu:
Asıl sorun, Türkiye’nin dönüp dolaşıp IMF’ye muhtaç duruma düşmüş ve yeni derin krizi iki yıldan fazla süredir aşamamış olması.
2002’de AKP iktidara geldiğinde, 2002 krizini aşmak için önünde hazır bir program buluyor ve o programı eksiksiz, ödün vermeden uyguluyor. Krizden çıkılıyor.
Ancak, 2009’da yeni bir kriz ve şimdi iki yılı aşkın süredir çok daha derin bir kriz. Evet, kriz:
-Yüksek enflasyon,
-Yüksek işsizlik,
-Düşük yatırımlar,
-Olağanüstü bütçe açığı ki, bu yılın ilk sekiz ayından 98, evet doksan sekiz milyar liraya dayanıyor,
-Olağanüstü israf sonucu, kamuda tasarruf eksiye düşüyor,
-Bazı kamu kuruluşlarının akıl almaz açıkları var. Örneğin, SGK açığı bu yılın ilk sekiz ayında 3 milyar 200 milyon doları, AKP iktidarı boyunca ise, SGK’da açık yıllık ortalama 11 milyar 400 milyon doları buluyor.
Bu feci tabloya IMF el koyuyor, “acı reçete” ile.
“Acı reçete” ki, bir IMF klasiği, işte burada devreye giriyor.
Madem IMF iki aydır Ankara’da, herhalde lay lay lom yapmıyor ve bence AKP - MHP ortaklığı o acı reçeteyi iki aydır fiilen uyguluyor. Nedir o klasik reçete?..
-Ücretlerin sınırlandırılması. AKP - MHP ortaklığı işçi ve memur aylıklarıyla, emeklilere yüzde 4 zam yapıyor. Çok büyük olasılıkla, bu oranı iktidara IMF öneriyor. Çünkü, tam anlamıyla IMF programına denk düşen bir oran ve ilke, ücret artışlarının frenlenmesi.
-Zamlar. Benzin, elektrik, doğalgaz gibi temel ürünlere arka arkaya ve kısa sürelerle yüzde 14, yüzde 15 zam yapılıyor. Tam anlamıyla IMF programına denk düşen uygulama, enflasyonu frenlemek adına.
-Bazı tarımsal ürünlerde verilen düşük taban fiyatları, yine aynı programın uzantısı.
IMF Ankara’da iken... Temel ürünlere aşırı zamlar yapılıyorken... Ücretler tam anlamıyla dondurulurken... Düşük taban fiyatları veriliyorken...
Bence:
AKP - MHP ortaklığı IMF ile yeni bir stand - by anlaşması imzalamış olabilir... İmzalamamış olsa bile, kabak gibi ortada, IMF’nin acı reçetesini fiilen uyguluyor!..
Şimdi, “muhalefet IMF ile gizli görüştü” diye komik biçimde gürültü çıkartarak, AKP’nin dikkatleri başka yöne çekmeye çalışması, “acı reçeteyi” gizleme çabasından başka bir şey değil.