Gözleri ışıldayan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yine aynı nakaratta ısrar ediyor:
"Enflasyon tüm dünyada sorun. AB ülkelerinde rekor üstüne rekor kırıyor."
Ne yazık ki...
"Kocaman bir saptırma!.."
Enflasyonun 'AB ülkelerinde rekor üstüne rekor kırdığı' filan yok.
Pardon, doğru!..
Örneğin, Fransa'da...
"Fransa'da enflasyon son on dört yılın zirvesinde... Yüzde 4!.."
Örneğin, Almanya'da...
"Almanya'da da enflasyon son yirmi dokuz yılın zirvesinde... Yüzde 7.3!..."
Örneğin, İngiltere'de...
"İngiltere'de enflasyon son otuz yılın zirvesinde... Yüzde 6.2!.."
Gördüğünüz gibi, 'rekor üstüne rekor kıran enflasyon' var AB ülkelerinde.
Buna karşılık, enflasyonu en yüksek dört ülkeye bakarsak...
"- Avrupa'da en yüksek enflasyon Litvanya'da, yüzde 14.
- Estonya'da yüzde 11.6.
- Çekya'da yüzde 10.
- Belçika'da yüzde 9.5."
Bu oranlar Avrupa'da resmi verilerin derlendiği "Eurostat" kaynaklı, merkezi Lüksemburg'da bulunan "Avrupa İstatistik Ofisi" tarafından yayınlanan oranlar. Avrupa çapında istatistik çalışmalarının yürütüldüğü ofisin verileri.
Avrupa ülkelerine ilişkin oranlar, hiç de Nebati'nin söylediği gibi değil, hatta tam tersine.
Peki, enflasyon Türkiye'de ne kadardı?..
TÜİK'e göre bile, yüzde 61.14 ile son yirmi yılın zirvesinde.
Nebati 'enflasyon Avrupa'da rekor kırıyor' diyor ya...
"Aslında rekor kıran AKP, yüzde 61.14 ile."
Hafta sonunda İstanbul Ticaret Odası'nın toplantısında konuşan Nebati hızını alamıyor:
"Gerekirse gemileri karadan yürütürüz, yine hedefimize ulaşırız."
Bu hamaseti Ticaret Odası temsilcileri TV'den yansıdığı kadarıyla, kuzu kuzu dinlemekle yetiniyor, her toplantıda olduğu gibi. İşin tam da içinde oldukları, gerçeği pekala bildikleri halde susuyorlar, susmakla aslında hem kendilerine, hem ülkeye kötülük yapıyorlar.
Oysa, bu saçma sapan hamaset yerine...
Öncelikle "Nass" diye belledikleri faiz takıntısından, 'faiz sebep enflasyon sonuç' diyerek, hiç bir iktisat teorisinde yer almayan dogmadan vazgeçmek yetiyor.
Ardından sıkı para politikası, her kademede çok sıkı tasarruf ve ciddi vergi politikası uygulamak koşuluyla.
Aynı gün Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu Iğdır'da esnafı ziyaret ediyor. Esnafın şikayeti üzerine Bakan aynı masalı anlatıyor:
"Dünya karışık."
Bir aldatmaca daha!..
O da, Nebati ile aynı telden çalıyor.
Belli ki, aynı merkezin talimatı, ekonomik sıkıntıyı, enflasyonu "dış güçlere bağlamak" aldatmacası. Yeni değil, son yılların klasiği.
AKP iktidarı ne zaman, hangi konuda tökezlerse ki, bu sık sık yaşanıyor, formül acele hazır:
"Dış güçler!.."
Bu saptırma karşısında akla gelen ilk soru:
"Nereye harcandığı konusunda tepeden başlayarak aşağıya doğru, her sefer farklı yanıtlar verilirken, örneğin 128 milyar doları da, dış güçler mi harcadı?.. Dış güçler mi buharlaştırdı?..
O 128 milyar dolar har vurup harman savrulmasaydı ki, harcanması özellikle yerel seçimler dönemine rastlıyor, acaba dolar böylesine fırlar, enflasyonu tetikler miydi?.."
Nebati sadece nutuk atıyor ve sürekli gerçek dışı konuşuyor.
Gerçeği kaçırmak, gerçeği saklamak amacıyla kullandıkları 'dış güçler' masalı için AKP'nin gösterdiği bir gerekçe var:
"Dünyada petrol fiyatlarındaki artış."
Acaba o mazeret ne kadar geçerli?..
2021 Nisan ayında dünyada petrol fiyatları varil başına 62 dolar.
2022 Nisan ayında, yani bugünlerde petrol fiyatları varil başına 108 dolar.
"Dünya petrol fiyatları bir yılda yüzde 74 artıyor."
Rusya - Ukrayna savaşının etkisi sonucunda.
Tamam...
Peki, dünyada yüzde 74 artarken, Avrupa'dan üç ülkeyi örnek alırsak, o üç ülkede benzin fiyatı ne kadar artıyor?..
"- Almanya'da yüzde 33,
- Yunanistan'da yüzde 28,
- Fransa'da yüzde 18 artıyor."
Malum, 'dünya karışık' ya...
Peki, son bir yılda benzin Türkiye'de ne kadar artıyor?..
"Türkiye'deki artış yüzde 169!.."
Petrolün varili dünyada yüzde 74 artarken, Türkiye'de benzinin fiyatı yüzde 169 artıyor.
169 - 74 = 95.
Dünya ile Türkiye arasındaki bu 95 puanlık hepimizin aleyhine olan fark...
"- AKP'nin olmayan ekonomik politikasının farkı!..
- AKP'nin ekonomiyi kötü yönetme farkı!..
- Dolardaki yükselişi durdurmak bir yana, hatta körüklemesi farkı!..
- Acısını hepimizin çektiği bir fark!.."
Bunun ne 'dış güçlerle', ne 'AB ülkelerinde rekor kıran enflasyonla', ne de 'dünyanın karışık' halde bulunmasıyla en küçük bir bağlantısı var.
Tek bağlantı, tek neden var:
"Kötü, kötü ve kötü yönetim."
Deniz bitti.
Şimdi sıra 'gemileri karadan yürütmeye' geliyor.
Eyvah!..
Kaptan aynı.