“-Sanatsal yaratıcılık,
-Toplumsal bilinci uyandırmak,
-İnsanlar arasında barış ve dostluğu geliştirmek,
-Dünya çapında bilgi alış verişini artırmak”.
Bu ve benzer hedeflerden yola çıkarak, Uluslararası Tiyatrolar Birliği 1961 yılında 27 Mart’ı “Dünya Tiyatrolar Günü” ilan ediyor.
Neden 27 Mart?..
Uluslararası Tiyatrolar Birliği 27 Mart 1961’de Paris’te “Uluslar Tiyatro Festivali” düzenliyor. O tarihten sonra 27 Mart, Türkiye dahil pek çok ülkede “Dünya Tiyatro Günü” olarak kutlanıyor.
Törenler, okunan bildirgeler, halka açık ücretsiz tiyatro oyunları...
Bugün 27 Mart, “Dünya Tiyatrolar Günü”.
Dünya Tiyatrolar Günü bugün bizde tiyatro sahnelerinin dışında, “tek bir oyunla çalkalanıyor”.
Tek kelimelik bir oyun:
“Diploma!..”
Konusunu biraz açarsak:
“Tayyip Erdoğan’ın üniversite diploması var mı, yok mu?..”
Aslında dokuz yıllık eski bir oyun, 2014’te Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi sırasında ilk kez seyirci karşısına çıkıyor.
YÖK eski Başkanı ki, Erdoğan tarafından atanmıştı, Yusuf Ziya Özcan’ın bir açıklamasıyla, şimdiki seçimde yeniden seyirci karşısında. Özcan:
“Erdoğan’ın diplomasını araştırdım ama, bulamadım”.
Bunu “eski bir YÖK Başkanı” sıfatıyla söylüyor.
Konu yeniden gündeme oturunca, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı üç belge yayınlıyor.
Şimdi huzurlarınızda o yayınla birlikte başlayan dört perdelik “Diploma” oyunu.
Birinci perde:
Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Lisans Diploma Defterinde fotoğrafıyla birlikte, Erdoğan’ın adı yer alıyor.
Buraya kadar normal.
Ancak, garip olan bir nokta dikkat çekiyor.
“Aynı defterde, aynı sayfada yer alan iki kadından birinin doğum tarihi 1936, diğerinin 1939. Erdoğan 1954 doğumlu olduğuna göre, orada da öyle yazıyor, birinden 18, diğerinden 15 yaş küçük”.
Yaş farkları bu ölçüde yüksek ise, mezuniyet tarihi nasıl aynı döneme rastlıyor?..
İkinci Perde:
“Marmara Üniversitesi yayınladığı listede Erdoğan’ın 1980 - 81 mezunları arasında yer aldığını bildiriyor”.
1981 mezunu...
Bu da normal. Ancak, burada da garip bir durum var.
“İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan Erdoğan’ın diplomasında dekan olarak Prof. Ömer Faruk Batırel’in imzası var.
Ne var ki, Batırel Erdoğan’ın mezun olduğu 1981’de dekan değil.
1982’de Dekan oluyor!..”
Dekan olarak imzasının olması mümkün değil!.. Ama, diplomada imzası var.
Üçüncü Perde:
Marmara Üniversitesi’nden yapılan açıklamada:
"1981 tarihinde dönemin dekanının imzasıyla 440 - 687 numaralı geçici mezuniyet belgesi verilmiştir”.
Buna karşılık, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı mezuniyet belgesinin numarasını 440 - 678 olarak açıklıyor, yani numaralar birbirini tutmuyor.
Marmara Üniversitesi Rektörlüğü yeni bir açıklamayla durumu düzeltmeye çalışıyor:
“Ortada iki nüsha belge vardır. Sayıların birbirine yakınlığı nedeniyle, hata sonucu yer değiştirilerek yazıldığı, dolayısıyla belge numarasının 440 - 678 yerine, 440 - 687 olarak paylaşıldığı fark edilmiştir”.
Olabilir, yanlışlıkla yazılmış olabilir.
Ne var ki, bütün Türkiye’nin tartıştığı bir belgede, koskoca üniversitenin böyle basit bir hata yapması“Erdoğan’a ayıp!..”
Dördüncü ve Son Perde:
Her ne kadar, Yüksek Seçim Kurulu Erdoğanın adaylığının kabul edildiğini açıklamış olsa bile, ilgili yasaya göre:
“Cumhurbaşkanı adaylarıyla ilgili bilgi ve belgeleri Yüksek Seçim Kurulu bugün esastan inceliyor ve ona göre bugün karar vermesi gerekiyor.
Sonra yine bugün geçici aday listesinin Resmi Gazetede yayınlanması bekleniyor”.
Geçici listeye iki gün itiraz edilebiliyor.
“Diploma...” Sonuçta, dört perdelik bir oyun!..
Bugün 27 Mart Dünya Tiyatro Günü ya...
Biz bugün farklı bir oyun izlerken, tiyatroyla ilgili geçmişte söylenen sözler, bugüne cuk oturuyor.
William Hazlitt:
“Tiyatrosu olan bir ülkede kötülükler, çirkinlikler, yanlışlıklar sürüp gitmez”.
Recaizade Ekrem:
“Tiyatro sadece eğlence olarak kalmayıp genel ahlakı da, temizler”.
Sabahattin Kudret Aksal:
“Tiyatro insanı eğitir, dünyasının sınırlarını genişletir”.
İyi ki, bizde çok sayıda ve çok iyi tiyatrolar var. Devlet, belediye, özel tiyatrolar...
Trajedi, dram, komedi... Her tür oyunu izlemek mümkün.
Hele de, bugünlerde.
Yalçın Doğan kimdir? Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı. 1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor. Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı. Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir. |