"Melen Projesi... Şafak Eylem Planı... Yeşilçay Sistemi..."
Yok bilemediniz, bunlar herhangi bir askeri operasyonun kod adları değil, bunlar "İstanbul’un su projeleri."
Mevsim kurak geçiyor ya... Özellikle İstanbul’a yağmur yağmıyor ya... Herkes yağmur bekliyor ya... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Ekrem İmamoğlu ya...
Son günlerde yandaş medya acele manşetleri patlatıyor, "İstanbul’un yüz günlük suyu kaldı", "İstanbul su sıkıntısıyla karşı karşıya kalabilir", "Barajlarda doluluk oranı yüzde 48’in altına düştü", "Su alarm veriyor"...
İmamoğlu’nu suçlamaya yönelik hareketlere, imalara su üzerinden bir yenisi ekleniyor. Sözde, "CHP geldi, susuz kaldık" hikâyesi...
Oysa, başka bir "hikâyeyi" hatırlamanın tam zamanı.
Su ve hatırlamak deyince, akla gelen ilk isim Veysel Eroğlu.
1994’te İstanbul’da İSKİ ile başlayan "Eroğlu ve su" bağlantısı, onun daha sonra Bakanlığı ile devam ediyor. Eroğlu Mayıs 2007’den Temmuz 2018’e kadar Çevre ve Orman ya da Orman ve Su İşleri Bakanı olarak kesintisiz on bir yıl, su konusunda en sorumlu koltukta oturuyor.
Oturmasıyla birlikte, serbest atışlar Şubat 2008 yılında başlıyor. Sonra ara ara devam ediyor, derken Kasım 2017, Haziran 2018, Ekim 2018 ve Aralık 2018’de aynı konuda benzer demeçler birbirini izliyor.
Önce Mayıs 2014'ten bir haber:
"Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu açıkladı:
Türkiye’de sıkıntı olabilecek bütün şehirlerin 2040-2050 yıllarına kadar su meselesini kökünden çözdük."
Bakanlığa atanmasından hemen dokuz ay sonra yaptığı bu açıklama ile su sıkıntısı çeken kentlerimiz derin bir nefes alıyor!
Ne de olsa, en sorumlu koltukta oturan bir kişiden geliyor bu açıklama.
2017 ve 2018’de çıta artık çoktan yükselmiş bulunuyor.
Kasım 2017’de, Eroğlu hala Bakan, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Su Kongresi’nde yaptığı açıklama tarihsel nitelikte:
"Melen Projesi, Şafak Eylem Planı ve Yeşilçay Sistemleri sonucu İstanbul’un su sorununu 2071 yılına kadar çözdük."
Daha ne? O zaman bu yandaş medya, "İstanbul’da yüz günlük su kaldı, barajlarda su seviyesi yüzde 48’e indi..." diye neden bağırıyor? İşte, "Sayın Bakan" herkesi ferahlatan açıklaması ile 2071’e kadar sorunu çözdüğünü ilan ediyor.
Üstelik, bunu bir, iki, üç değil, defalarca tekrarlıyor.
"2071..." Sanki 1071’e, Türklerin Anadolu’ya girişine nazire!
Veysel Eroğlu aynı kongrede tarihsel açıklamalarda bulunuyor:
"-İstanbul’da New York’taki Central Park’ın üç katı büyüklüğünde Kanuni Sultan Süleyman parkını baharda Sayın Cumhurbaşkanımız açacak.
-Beykoz, Ümraniye, Üsküdar bölgesinde yedi kapılı, yedi bahçeli Belgrad Ormanı gibi şehir ormanı yapıyoruz.
-İstanbul’a 21 milyon ağaç diktik.
-3. Köprü'de kesilen ağaçların beş katı fidan dikeceğiz".
Eh, artık İstanbul ormandan geçilmiyor, henüz biz görmesek de, Eroğlu’nun açıklamaları 2071 ile bir araya geldiğinde, tutmasın kimse bizi!
Bu tarihsel açıklamadan bir ay sonra Aralık 2017’de, yine Anadolu Ajansı haberinde Eroğlu:
"2071 yılına kadar İstanbullular istedikleri kadar su kullanabilir ama, tasarrufa da riayet etsinler.
İki yıl kuraklık olsa bile, İstanbul’da su sıkıntısı olmayacak."
Ortada Şafak Eylem Planı varken, Melen Projesi pırıl pırıl parlarken, Yeşilçay Sistemi devreye girmişken...
Yandaş basının şimdi "su sıkıntısı" diye feryat etmesi yakışık alıyor mu?
Almıyorsa, Veysel Eroğlu’na sorsunlar!
Hayır, su sorunu ve 2071’i değil, "Propaganda nasıl yapılır, halk nasıl oyalanır?" diye!
Ancak, bugünlerde yandaşların bu sorulara zamanı yok, ortada ne de olsa, "Saraya giden CHP’li" gibi, cillop bir tezgah var.
Onlar bu palavra ile uğraşa dursun, hay Allah, benim de aklıma su ve 2071 düşüyor bugün.