64 + 64 = 128
Bir uzunluk birimi = Mil
Sevgili = Yar
Bir nota = Do
Bir çoğul eki = Lar
Bir soru eki = Ne
Bir nota : Re
Bir bağlaç = De
Aktardığım bu formüller Beşiktaşlı ünlü "çArşı" grubuna ait, hani "çArşı her şeye karşı" söylemiyle, en olmadık buluşlara mizahi farkındalık sağlayan o taraftar grubu.
Aranan ve fakat bir türlü bulunamayan, AKP tarafından cevabı verilemeyen 128 milyar dolarla ilgili öyle versiyonları var ki, yukarıdaki örnekte olduğu gibi, tek kelimeyle muhteşem!..
Ya da Mercedes plakası:
"06 NRD 128".
Bu plaka ile sadece 128 milyar dolar sorulmuyor, plaka Mercedes'e ait gösterildiği için geçen hafta CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay'ın dile getirdiği Saray'a satın alınan üç yeni Mercedes'i de akla getiriyor.
"Kamuda israfa son" denirken, üç Mercedes'e ödenen "52 milyon lira!.."
Artık dönem değişiyor, gündemi artık iktidar değil, muhalefet belirliyor. Muhalefet iktidarın peşinden gitmiyor, tersine, artık iktidar muhalefetin belirlediği gündem üzerinden, muhalefete cevap vermeye çabalıyor ama, tutturamıyor!..
"Hesabını veremiyor, saklamak zorunda kalıyor, ortaya dökülürse, daha kötü sonuçlara doğru gideceğini artık onlar da görüyor."
CHP'nin ve diğer muhalefet partilerinin, sivil toplum kuruluşlarının, tek tek yurttaşların hesabını sorduğu 128 milyar dolar AKP'ye atılan en büyük ve ciddi etki yaratacak gollerden biri.
Önce sessiz kalmayı tercih eden AKP, 128 milyar dolar pankartlara, araba plakalarına kadar yaygınlaşınca, tek tek açıklama yapmak zorunda kalıyor.
Biri "cari açık finansmanına gitti",
Bir başkası, "altın ithal edildi",
Başka bir yetkilisi, "döviz tevdiat hesabına gitti" derken, onların grup başkan vekili baltayı iyice taşa vuruyor, "128 milyar dolar yerine 128 milyar lira" diye tweet atıyor, devamını aktarmaya değmez, kısa süre sonra o tweet'ini zaten siliyor.
Derken bir diğeri, "İşsizlik Sigortası Fonu'ndan 51 milyar lira dağıttık" diyor.
Hem lira diyor, hem İşsizlik Sigortası Fonu diyor!.. O zaman o fonun parası nerede?..
"Hazine ve Maliye Bakanı ise, dut yemiş bülbül vaziyetinde!.. Konuşması gereken en sorumlu kişi o, ama buharlaşmış durumda!.. Yazık!.."
"128 milyar dolar nerede?" sorusu bunları öyle sıkıştırıyor ki, bir ara Tayyip Erdoğan çıkıyor:
"Parayı salgında harcadık."
İyi de, 2019 yılının döviz rezervleri nerede?.. 2019 yılında salgın yok ki!.. Salgın 2020 yılının Mart ortasında başlıyor.
2019 yılında salgın yok ama, ne var?..
"Yerel seçimler var, hani AKP'nin 25 yıl sonra Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlıklarını kaybettiği seçimler!..
O paranın bir bölümü, CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın öne sürdüğü gibi, 'yoksa yerel seçimlerde mi kullanıldı' sorusu, AKP'yi daha çok köşeye sıkıştırıyor."
Öztrak'ın iddiasına göre, "AKP yerel seçimlerde 30 milyar dolar harcıyor". Yani, aranan 128 milyar doların 30 milyar doları burada harcanıyor.
Açıklamalar birbirini tutmazken, bir AKP yetkilisi daha çıkıyor ve şöyle diyor:
"O para kasada."
Harika!..
O zaman söylesinler:
"Hangi kasada?.. Kimin kasasında?.."
Çünkü, Merkez Bankası'nın kasasında yok!..
Resmi veriler var, buna göre:
"9 Nisan 2021 itibariyle, Merkez Bankası döviz kasası 43 milyar dolar açık veriyor. 128 milyar dolar, demek ki, Merkez Bankası kasasında değil, olsa, 43 milyar dolar açık vermez!.."
O zaman dönüp dolaşıp, aynı soru:
"128 milyar dolar nerede?.."
Faik Öztrak'ın açıklamasında çok çarpıcı bir veri daha var:
"Merkez Bankası tablolarında en son döviz satış ihale kaydı 27 Nsan 2016'da. Sonrasında hiç bir kayıt yok!..
Ama, Merkez Bankası'nın arka kapısından çıkıp, buharlaşan 128 milyar dolar var. Bir de, buharlaşan dolarları gizlemek için Katar'dan, Çin'den, bankalardan, SWAP adı altında alınan kısa vadeli emanet dövizler var."
27 Nisan 2016... Bugün 19 Nisan 2021... Beş yıl geçmiş aradan... Beş yıldır Merkez Bankası'nda döviz satış ihale kaydı yoksa, o satışlar kayda geçmemiş ise...
Son beş yılda Merkez Bankası'nda görev alan Başkanları ve diğer yetkilileri sorumlu kılan bir durum.
"128 milyar dolar nerede?" sorusu, CHP'nin, diğer partilerin ve doğrudan halkın katılımıyla AKP'yi fena halde zor durumda bırakmış bulunuyor.
Soruya yanıt verememeleri konuyu onlar adına iyice içinden çıkmaz hale getiriyor.
Ve bu arada...
Mizah gibi...
Güler misiniz, ağlar mısınız türünde, bir espri mi yoksa gerçek mi, pek belli değil ama...
Sosyal medyada dolaşan bir rivayet var...
"AKP'ye oy veren çekirdek bir kitle ki, yaklaşık yüzde 30 dolayında, Kanal İstanbul'un aslında bir TV kanalı olduğunu sanıyormuş!!!!!!"
Belki mizah, belki kuru sıkı bir rivayet ama, sosyal medyada dolaşıyor.
Ben bu rivayete inanmıyorum, Kanal İstanbul'u bir TV kanalı olarak algılayan var mı, epey uzak bir olasılık.
Buna rağmen...
Varsayalım ki, öyle bir kitle var.
"O kitle içine kapanık, ekonomik olarak pazara pek çıkmayan, AKP'den sosyal yardım alan, geleneksel ilişkiler ve dini duyguları güçlü, sadece iktidar yanlısı yayın yapan TV'leri izleyen, okuma - yazmaya uzak bir topluluk."
Varsayalım ki...
Onlar Kanal İstanbul'u bir TV kanalı olarak algılıyor...
Buna rağmen...
"AKP'ye sıkı sıkıya bağlı o kitle bile, 128 milyar doları sorguluyor."
AKP'nin 128 milyar dolarla ilgili afişleri toplatması, o sorgulamayı hem daha geniş bir çevreye yayıyor, hem de o kitlenin sorgulamasını perçinliyor.
Afişleri toplatmaya devam!.. 128 milyar dolar üzerinden bir "uyanma" başlıyor.
"Zaten bir yerden başlayacaktı, ekonomik sefaletin çok sert eşliğinde,128'den başlıyor!.."