Bütün ekonomi teorilerini altüst ettiğini, bilimle ve gerçekle ve piyasa ile ters düştüğünü bile bile...
“Faiz indirimi” kararını almaya iten “inat” ne?
Bu sadece bir “inattan” mı ibaret?
Ya da...
“Faiz indirimi” yine hiç bir ekonomi teorisinde yer almayan ve fakat “faiz haramdır” görüşünden kaynaklanan “dini bir inancın” sonucu mu?
Bu sadece “dini inançtan” mı ibaret?
Döviz kurlarının zıplayacağı, dövize dayalı tüm maliyetlerin artacağı, maliyet artışlarının genel fiyatları zıplatacağı bilindiği halde, “faiz indirimi” kararını almaya iten yine de “ekonomi bilmezlik ve emir - komuta zincirinin” mi sonucu?
Bu sadece “tek adamın isteğinden” mi ibaret?
Her seferinde ekonomiye verdiği zararı bile bile, hala “faiz indirimine” gitmenin mantığı nerede?
Önceki gün Merkez Bankası faizi bir puan düşürüyor, döviz yükselişi yeni rekorlara doğru koşuyor.
Bunun mantığı var mı?
Var!
“AKP açısından faiz indiriminin hem de, ciddi bir siyasal mantığı var”.
Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurulu (BDDK) verilerine, yani resmi verilere göre:
“Hane halkı ve şirketlerin bankalardaki her 100 liralık birikiminin 47 lirası dövizde tutuluyor”.
Dolar ve Euro olarak.
Toplam tasarrufların yaklaşık yarısı dövizde.
Bu durum, faiz indirimi ve indirim sonucu dövizin fırlamasında olağanüstü önem taşıyan bir durum.
Çünkü...
“Tasarruflarını dövizde tutanlar için durduğu yerde müthiş kazanç sağlayan bir durum, tam spekülatif kazanç”.
Tasarruflarını dövizde tutanların, faizde indirim emrini veren Tayyip Erdoğan ile bu emri yerine getiren Merkez Bankası Başkanı’na:
“Allah sizden razı olsun” diyecekleri bir durum!
Kimler “Allah razı olsun” diyor?
Şimdi birbiriyle hiç ilgisi yokmuş gibi görünen, iki ayrı oranı birbiriyle karşılaştırma zamanı.
“Hangi illerde döviz hesapları yüksek?
Ve döviz hesabı yüksek olan illerde AKP’nin oy oranı ne?
İkisi arasında çarpıcı bir bağlantı var”.
Yirmiye yakın ili incelediğimde, illere göre tablo şöyle:
“İli Döviz tasarruf oranı Aldığı OY Oranı
--------------- ------------------------ ----------------------
Nevşehir Yüzde 68 Yüzde 71.33
Aksaray Yüzde 67 Yüzde 77.21
Yozgat Yüzde 65 Yüzde 78.68
Kayseri Yüzde 65 Yüzde 72.49
Kırşehir Yüzde 63 Yüzde 58.12
Kütahya Yüzde 63 Yüzde 73.70
Gaziantep Yüzde 58.5 Yüzde 64.25
Kocaeli Yüzde 50.3 Yüzde 59.65
Osmaniye Yüzde 47.1 Yüzde 68.20
Kahramanmaraş Yüzde 47.1 Yüzde 75.25
Çorum Yüzde 42.3 Yüzde 66.24
Trabzon Yüzde 40.9 Yüzde 69.81
Gümüşhane Yüzde 40.3 Yüzde 77.96
Bu tablodan ne çıkıyor? İlginç bir bağlantı çıkıyor:
“Tasarruflarının önemli bölümünü dövizde tutan illerde AKP oyları yüzde 60’ların üstünde.
Dolardaki her artış, o illerde elinde döviz bulunduranların işine yarıyor.
Her faiz indiriminde dolar arttıkça, o insanlara durup dururken, elini kolu bile sallamadan, ek gelir transfer ediliyor”.
İyi alış veriş doğrusu!
“İndir faizi, yükselt dövizi, aldığın oyların devamını sağla!..”
Ekonomi bilmezlikle, inatla, dini inançla ilgisi olmayan, salt siyasal amaçlı bir faiz indirimi söz konusu.
AKP’nin en az oy aldığı illerde döviz hesaplarına bakıldığında, durum daha netleşiyor.
Özellikle doğu illerinde, gerçi orada Kürt oyları gibi başka bir etken de var ama o etkeni veri kabul edip, yukarıdaki bağlantıyı doğuda uygularsak, döviz hesaplarının düştüğü illerde, AKP’nin de oylarının düşük olduğu görülüyor.
Bazı istisnalar var. Ünlü sözdür ya, “İstisnalar kaideyiz bozmaz” diye.
Örneğin, Adıyaman’da döviz tasarruf oranı yüzde 29 ama AKP’nin aldığı oy yüzde 64.38.
Ya da Şanlıurfa’da döviz tasarruf oranı yüzde 23.8 ama AKP’nin oy oranı yüzde 62.03.
Yine BDDK verilerine göre:
Türkiye genelinde yüzde 47 olan tasarruflardaki döviz oranı...
“48 ilde yüzde 50’yi geçiyor.
Faiz inip, döviz yükseldiğinde, o insanlar ellerini ovuşturuyor:
‘Reis, Allah senden razı olsun’ dualarıyla”.
Benzer gelir transferi şirketler için de söz konusu.
Şirketler de, tasarruflarını büyük ölçüde dolar ve Euro’da tutuyor.
Döviz hesaplarının yüzde 54’ü dolar, yüzde 28.9’u Euro, yüzde 15.2’si altın, kalan da diğer para cinslerinden.
Tasarruflarda döviz hesapları 2011 yılında yüzde 27.6 ile en düşük düzeyde, bugün iki katına artmış bulunuyor.
İstanbul’a bakarsak, döviz hesabı oranı yüzde 62.
Ankara’da epey düşük, yüzde 39.
Seçim şu zaman, bu zaman, onu bilemem.
“Seçim 2023’te” dese bile, karar her zaman değişebilir.
Yukarıdaki tablodan hareketle...
“Seçime doğru, faiz oranının daha da düşürülmesini beklemek mümkün”.
Her alanda yönetim sefaleti, karmaşa, hiç bir mantıkla açıklanamayacak kararlar varken, kendi oy tabanına ulaşacağı, elinde kalan tek araç faiz indirimi.
O indirimle birlikte döviz artışında hepimiz biraz daha borçlanıyor olsak bile...
Mesela...
“Geçsek de, geçmesek de, kullansak da, kullanmasak da, ödemeleri döviz üzerinden yapılan yollar, köprüler, hava alanlarında üç, beş iş adamına aktarılan gelirler de, iş dünyasında belli bir kesimin kendisine daha sıkı bağlanmasına yol açıyor”.
Bu da, işin cabası.
Ancak, şunu unutuyor.
Kendi oy tabanını böyle ayakta tutmaya çalışıyor da, ya geride kalan büyük çoğunluk?
“Onlar bu maceranın bir an önce sona ermesi için sabırsızlıkla seçimleri bekliyor”.