"- Rusya'nın NATO'ya üye yapılmasına ilişkin büyük bir çalışma yürütülüyor.
- Rusya NATO üyesi olmadan Avrupa'nın güvenliği sağlanamaz.
- Rusya'nın NATO üyeliği ile birlikte NATO'nun genişlemesi, aslında Avrupa güvenliğinin genişlemesi anlamını taşıyor.
- Rusya NATO'nun bütün birimlerinde temsil edilmek istiyor, diğer üye ülkelerle birlikte eşitlik arıyor."
1997 Nisan, Brüksel... NATO Karargâhı...
NATO Genel Sekreteri Javier Solana aralarında benim de yer aldığım, bir grup Türk gazeteciye NATO - Rusya ilişkileri üzerine brifing veriyor. Özellikle bu konuda bilgi vermek amacıyla, biz Türk gazetecilerini Brüksel'e davet ediyorlar.
Yukarıda tırnak içinde aktardığım cümleler doğrudan Genel Sekreter Solana'ya ait. 1997 ve öncesinde yürütülen çalışmaları anlatıyor.
Bugün Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının kökleri belki de, o günlere, yirmi beş yıl öncesine kadar uzanıyor.
Sonradan görüldüğü gibi...
"Özellikle Amerika'nın yaptığı yanlışların bugün nelere mâl olduğunu gösteren bir tarih."
Şu anda önümde o brifingde aldığım notlar duruyor, gözümün önünde de, Solana'nın heyecanlı hâli:
"Bir hafta sonra Moskova'ya gidiyorum, Primakov ile görüşeceğim."
Solana'nın bir hafta sonra dediği tarih, 1997 Nisan sonu. Kiev doğumlu Primakov ise, o yıllarda Rus Dışişleri Bakanı, 1998 ile 99 arasında Başbakan.
O dönem Sovyetlerin dağılmasından sonra Devlet Başkanlığına seçilen Yeltsin dönemi.
Solana'nın bize verdiği bilgilere göre, bir takvim işlemeye başlıyor.
Sovyetler dağıldıktan sonra Rusya NATO'ya üyelik için başvuruyor. NATO başvuruyu "büyük ilgi ve heyecanla" kabul ediyor.
-1994 yılında Rusya ile NATO arasında ‘işbirliği anlaşması' imzalanıyor.
-1995 yılında Danimarka'nın bir kentinde iki haftada bir üyeliğin ayrıntıları üzerinde duruluyor.
-1996 Ekim'inden itibaren diplomat ve askerlerden oluşan bir Rus ekibi NATO'da teknik çalışmalara katılıyor.
-1996 Aralık ayında Rus Hükümeti NATO ile yapılan üyelik anlaşmalarını onaylanmak üzere DUMA'ya, kendi Meclis'ine götürüyor."
Sovyetlere karşı kurulan NATO, kendisine "düşman" bellediği Rusya'yı elli yıl sonra kendi şemsiyesi altına alma hazırlığını sürdürüyor. İnsanlığın güvenliği açısından büyük bir adım.
1997 yılının Ekim ayında NATO Zirvesi'nin Madrid'de toplanması öngörülüyor.
Solana'nın söylediğine göre, notlarımdan aktarıyorum:
"Madrid'de Rusya NATO'ya üyeliği resmen kabul edilir, 1999 yılında da, Rusya artık fiilen NATO üyesi olur."
Adımlar karşılıklı olarak, o kadar emin atılıyor.
Arada Ruslar'ın üç isteği var:
1- NATO Genel Sekreterliğinin yanı sıra, Ruslar da, bir ‘Alternatif Genel Sekreterlik' istiyor.
2- NATO dokümanlarına Rusça'nın da katılmasını talep ediyor.
3- Nükleer ve konvansiyonel silahlarda karşılıklı indirimine gidilmesini öneriyor.
Bu üçüncü madde en çetrefilli madde, sonradan "hır" buradan çıkıyor.
Veeee...
Rusya'nın o günlerde dile getirdiği bir başka soru var:
"Ukrayna ve Gürcistan'ın güvenliği nasıl sağlanacak?.."
Yıl 1997... Devlet Başkanı Yeltsin...
2014 yılında Gürcistan'ı işgal eden, bugün Ukrayna'ya saldıran Rusya, 1997 yılında Ukrayna ve Gürcistan'ın güvenliğinden söz ediyor!..
Rusya NATO üyesi olduktan sonra, Ukrayna ve Gürcistan'ın artık bir güvenlik sorunu olabilir mi?..
Rusya "olur" diye ısrar ediyor, NATO ülkeleri bu ısrarı anlamıyor!..
Demek ki, Samuel Huntington 1996 yılında kaleme aldığı "Medeniyetler Çatışması" kitabında "Ukrayna'nın saldırıya uğrayacağını ve bölüneceğini" boşuna yazmamış!..
1997'de Solana, görüştüğümüz diplomatlar ve askerler öyle iyimser ki, "çıkabilecek bir Rus - Çin savaşında Rusya'nın yardımına Amerika, Fransa, İngiltere ve diğer NATO ülkeleri koşacak!.."
1997 Nisan ayında Solana'nın verdiği brifinge ilişkin aldığım notlar burada bitiyor.
Ya sonra?..
Sonra tarih çok başka yönde ilerliyor.
Hiç beklenmedik biçimde ciddi bir sorun doğuyor.
"Amerika itiraz ediyor."
Neye itiraz ediyor?..
"Özellikle konvansiyonel silahlarda, yani top, tüfek, tank, uçaksavar gibi nükleer olmayan, klasik silahlarda indirime gidilmesine ve NATO'nun askeri alt yapısının değiştirilmesine itiraz ediyor. Konvansiyonel silahların NATO'nun askeri alt yapısı olduğunu savunuyor."
Rusya bunu kabul etmiyor, NATO üyesi olacak olmasına rağmen, konvansiyonel silahların korunmasını, kendisine tehdit kabul ediyor.
Amerika itirazından vazgeçmiyor.
Önce düzenli yapılan toplantılar iptal ediliyor.
Ardından ipler kopuyor.
Bugüne böyle geliyoruz.
Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesine de, Gürcistan'ı işgal etmesine de, bugün Ukrayna'ya saldırmasına da böyle geliyoruz.
"1994 ile 97 arasında Batı'daki iyimserlik, Rusya'nın NATO üyeliğine bir adım kalmışken, Amerika'nın pekala anlaşmaya gidilebilecek bir konuda hır çıkarması...
Rusya'nın bunu körüklemesi..."
Tarihin yeniden yazılmasına...
Bugün yeni bir savaşa...
Binlerce insanın ölümüne...
Kentlerin yıkılmasına...
Onbinlerce Ukraynalının evinden barkından olmasına...
Dünyada güvenliğin tehdit edilmesine...
Ekonomik krizlere sebep oluyor.
"Birilerinin hataları, ahmaklıkları, hırsları milyonlarca insanın hayatını, kaderini etkiliyor.
O zaman da, bugün de..."