Sahnede kocaman bir Atatürk posteri, sağında ve solunda, yukarıdan aşağıya inen yine çok büyük iki Türk Bayrağı, Atatürk’ün o ünlü kalpaklı fotoğrafını tamamlıyor.
Poster ve bayrakların bulunduğu sahnede yaklaşık kırk kişilik bir orkestra.
Orkestra konser veriyor. Geçen hafta, 19 Mayıs gecesi.
Açık hava konseri, ama nerede olduğu belli değil.
Belli olan bir şey var, açık havada konseri izleyen kalabalığın elinde Türk Bayrakları. Orkestranın çaldığı müziğin ritmine uygun, insanlar oturdukları yerden bayrakları sallıyor, bazen hep birlikte ayağa kalkıyor, bayrak sallama devam ederken, orkestranın seslendirdiği parçalara eşlik ediyor.
Konser önce Anadolu’nun ünlü türküleriyle başlıyor. Erkek, kadın solistler sahnede türküler söyledikçe, halk yerinden fırlıyor ve onlara eşlik ediyor.
Sahnede önce bir erkek, bas bariton ses, yüz yılların türkülerini seslendiriyor, orkestra müthiş, insan evde TV başında izlerken bile, eşlik edesi geliyor.
Sonra bir kadın solist çıkıyor sahneye, üzerindeki elbise Türk Bayrağı, bilinen bir türküyü seslendiriyor. Türküler Anadolu’nun dört bir yanından.
Türkülerle devam edeceğini beklerken...
Hemen bir sonraki kanalda da, Fenerbahçe - Real Madrid Final Four yarı final basket maçı var. Maçı izlemek istiyorum ama, konserden kendimi alamıyorum.
TV’lerde uzun süredir böylesine coşkulu bir konser izlediğimi anımsamıyorum.
Nitekim coşkunun doruğa ulaştığı bir noktada, marşlar başlıyor.
Olabilir elbette, TV’lerde marşlar da çalabilir. Hele de, günlerden 19, aylardan Mayıs ise, 19 Mayıs’ta elbette marşlar çalınacak.
Önce “İzmir Marşı”:
“İzmir’in dağlarında çiçekler açar / Altın güneş orada sırmalar saçar / Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar / Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa / Adın yazılacak mücevher taşa”.
Orkestra İzmir Marşı’nı çalarken, halk ayağa kalkıyor, bayrakları sallıyor ve koroya eşlik ediyor.
İzmir Marşı bitiyor, “Onuncu Yıl Marşı” başlıyor:
“Çıktık açık alınla on yılda her savaştan / On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan / Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan / Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan”.
Daha Onuncu Yıl Marşı’na soluklanmadan, sahnedeki orkestradan bu kez “Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa” türküsü:
“Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa / Askerin milletin bayrağınla çok yaşa / Arş arş arş ileri ileri marş ileri / Dönmez Türkün askeri geri / Sağdan sola soldan sağa / Al da bayrağın düşman üstüne”.
Marşların sonu gelmiyor, Karadeniz Marşı, Akdeniz Marşı... Halk ayağa kalkmış, ellerindeki bayrakları sallıyor.
Son yıllarda TV’lerde izlediğim en görkemli 19 Mayıs kutlaması, halkla birlikte.
İyi de, günümüz malum, böyle bir konser, böyle bir orkestra, 19 Mayıs bile olsa, hangi kanal yayınlıyor?
Tahmin edemezsiniz.
TRT Avaz!!!..
Evet evet, AKP yönetimindeki şu bildiğiniz TRT kanallarından biri, TRT Avaz.
2009 yılında kurulan, Türk Dünyasına açılması amaçlanan, Orta Asya, Balkanlar ve Kafkaslarda Türk dillerini konuşan halklara seslenen, TRT’nin Avaz kanalı.
Öyle bir coşku ile söyleniyor ki marşlar, orkestra öyle ateşli ki, kendimi bir an on beş yirmi yıl öncesinin 19 Mayıs kutlamalarında sanıyorum.
Merakla izlemeye çalıştığım Fenerbahçe - Real Madrid basketbol maçını bırakıyorum, kendimi konserin büyülü havasından kurtaramıyorum.
TRT Avaz!.. Allah Allah!.. İzmir Marşı, Onuncu Yıl Marşı!.. Allah Allah!..
Konseri sonuna kadar nefesimi tutarak izliyorum.
Konser sona eriyor, seslendiren, ışık, efekt, sahne düzeni gibi konserde emeği geçen insanların isimleri ekranda akmaya başlıyor. Ve sonundaki imza:
“TRT İç Yapımlar”.
Konseri düzenleyen “TRT İç Yapımlar”.
TRT Avaz’da.
Bu konserle birlikte bütünleşen diğer olay, bir TV programında Atatürk’e ve annesine hakaret edenlere karşı AKP’nin ve yandaşların tavrı.
Kimsenin beklemediği biçimde o kişileri yargı önüne çıkarıyorlar, gerçi ikisinin ifadesi alınıp serbest bırakılıyor ama, biri hapse atılıyor, ayrıca onlara yönelik iktidar kanadından ve yandaşlardan gelen eleştirilerin haddi hesabı yok. Şaşırtıcı biçimde.
Bir anda Atatürk ve annesini sahiplenme. Derken TRT Avazda Atatürk posteri, İzmir Marşı.
Sebebini önümüzdeki günlerde anlarız. Çıkar nasıl olsa ortaya.
TRT’nin başına taş düşmedi ya!..