Herkes yırtınıyor ya...
“Zamlar durmuyor, döviz düştü ama zamlar devam ediyor” diye...
Üç gün önce...
Sadece gıda ürünlerinde değil, pek çok ürünün yanı sıra, örneğin:
“Beyaz eşyaya, yani buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi ürünlere üç gün önce yüzde 25 dolayında zam yapılıyor”.
İktidar sahipleri yırtınıyor ya...
“Fiyat denetimlerini sıkılaştıracağız, ceza yağdıracağız, canlarına okuyacağız” tehditleri savuruyor ya...
Oysa ekonomi tehdit kaldırmıyor, tehdit piyasanın umurunda değil.
Piyasa ürettiği malın maliyetine, elde edeceği artı değere, ona göre belirleyeceği fiyata bakıyor.
“İlk insandan bugüne kadar!..
İlkel kabileler bile, ırmaktan tuttukları balığı komşu kabileye verirken (satarken), karşılığında bir torba buğday alıyor, ama balık tuttukları mızrak demir yerine tunçtan yapılıyorsa, yani mızrağın maliyeti artıyorsa, balığı bir yerine iki torba buğdaya veriyor (satıyor)”.
Ağzını her açtığında, insanlarda tebessüm yaratan yeni Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati bütçenin kabulüne ilişkin Meclis’teki son oturumda övünüyor da övünüyor, üniversitedeki hocalarının isimleri sayıyor:
“Anlı şanlı şu şu hocalardan ders aldım”.
Ders aldın da, ne kadarını öğrendin Nebati?..
O dersler sana ne ölçüde katkı sağladı Nebati?..
Ağzını açtığında ağzından inciler dökülen Nebati fiyat artışlarıyla ilgili olarak:
“Fiyatlar hızlı bir biçimde aşağıya inecek, yoksa geliyor gelmekte olan, Hazine ve Maliye’nin sopası”.
“Sopa edebiyatına” Ticaret Bakanı Mehmet Muş da katılıyor, o da “ceza yağacak” tehdidinden geri kalmıyor.
Ülkeyi ekonomik kurallarla, ekonomik teorilerle yönetemeyenler “en genel anlamda olduğu gibi, ekonomiyi de tehdit ve sopayla yönetmeye” kalkıyor.
Fiyat indirmeyene sopa!..
Peki, Nebati sana bir soru:
“Döviz düştüğü halde, akaryakıt fiyatlarını neden indirmiyorsun?..”
Madem fiyat indirmeyene sopa vurmaya kararlısın, peki Nebati:
“Akaryakıt fiyatlarını indirmediğin için o sopayı sen önce kendine indirmeyi düşünüyor musun ?..”
Sadece akaryakıt fiyatlarını da değil, Nebati...
“Doğalgaz fiyatlarını, elektrik fiyatlarını indirmediğin için o sopayı sen önce kendine indirmeyi düşünüyor musun, Nebati?..”
Maliyetleri yükselten bu temel girdi fiyatları düşmediği sürece fiyatlarda indirime gidilmesinin mümkün olmadığını bilmiyor musun, Nebati?..
Ders almakla övündüğün o hocalar bunları sana mutlaka anlatmıştır, sen derslerde dalga mı geçiyordun Nebati?..
Fiyat indirimlerine gidilmediğinden şikâyet edenlerden biri de, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken.
Zaman zaman aklı başında sözlerle ilgilileri uyaran Palandöken, bazı gıda ürünlerinde son bir kaç gün içinde yapılan zamları dile getiriyor ve bu kez aynı koroya katılıyor:
“Cezalar arttırılmalı, denetimler sıklaştırılmalı”.
Piyasanın içinden gelen Palandöken de, “sopa ekonomisini” savunuyor!..
İktidar sahiplerini öncelikle “akaryakıt, doğalgaz, elektrik fiyatlarını indirmeye davet etmek”, böylelikle kendi tabanına hizmet etmek yerine, Palandöken yerini “sopa ekonomisi” saflarında alıyor.
Şaşırıyorum!..
Bu arada ister istemez bir hatırlatma gereği var, Nebati’ye!..
Nebati, bunları sana söylerken, yanlış filan anlayabilirsin.
Ben “fiyat indirimlerine gidilmesin, fiyatlar yüksek kalsın, daha çok zam yapılsın” filan demiyorum, Nebati.
Sakın ha, öyle bir şey elbette yok Nebati, hayat elbette ucuzlasın, ben sana sadece “ekonomik kuralları” hatırlatıyorum Nebati. “Sopa ekonomisi” yerine, rasyonel ekonomik kurallarını!..
“Sopa ekonomisi” ile yürütemezsin bu işleri Nebati!..
“Zor” insanları geçici süre belki sindirir ama, ekonomiye çözüm getirmez Nebati!..
Ders aldığın o hocaların kitaplarına bir göz at istersen Nebati!..