"Dünya Türkiye'nin ekonomi modelini izliyor."
İncilerden bir demet!..
Patenti Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'ye ait.
Nebati'nin bu sözü üzerinden 24 saat geçmeden Amerikan Merkez Bankası yetkilileri:
"Enflasyonu kontrol etmek için üzerimize düşeni yapmazsak, Türkiye gibi oluruz!.."
Dünyanın Türkiye modelini ne biçimde izlediğine ilişkin ikinci örnek Rusya'dan. Savaş başlamadan önce Putin kendi ekonomi yönetimini uyarıyor:
"Aman dikkat, doğru politikaları uygulamazsak, Türkiye gibi oluruz!.."
Böylelikle ‘Türkiye modeli' iktisat kitaplarında "eşine rastlanmayan örnek" niteliğini aşarak, dünya siyasetinin alay ve ibretlik konusuna dönüşmüş bulunuyor.
Nebati'nin incileri bitmek bilmiyor:
"Halkımızı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz."
O sözünün üzerinden yine 24 saat geçmeden, Et ve Süt Kurumu ete yüzde 48 zam yapıyor. Onu artık insanların başını döndüren benzin ve motorin zammı izliyor. Benzin 1.68 lira, motorin 1.59 liralık zamla litrede 20 lirayı aşıyor.
Kaldı ki...
Enflasyona öyle ezdirmiyorlar ki...
"- Geçinebilmek için insanlar böbreklerini satışa çıkartıyor.
- Geçinebilmek için emekliler elbiselerini satıyor.
- Geçinebilmek için memurlar evlerindeki elektrikli eşyalarını satışa çıkartıyor."
Bir ülkede bundan daha hazin, daha utanç verici manzaralar olabilir mi?..
Alice harikalar diyarında dolaşan Nebati ekliyor:
"Bu ülkede her zaman iyi şeyler oluyor!.."
İşte, o ‘iyi şeylerden' birkaç örnek yukarıdaki gibi, TV kanallarına yansıyor. Muhtemelen Nebati'nin izlemediği kanallara.
Dünyanın ekonomi modelini izlediği ve "iyi şeylerin" olduğu Türkiye'de:
"Son üç ayda icra dosyaları 2 milyon 200 bin artıyor, icra dosyası sayısı 24 milyona yükseliyor."
İnsanlar geçinemiyor, borçlanıyor ama, borçlarını ödeyemiyor, sonuçta icraya düşüyor.
Yine ödeyemezlerse, icradan sonraki aşama hapis!..
"Nebati tam bir cevher!.."
Söyledikleri ya yanlış ya hayal alemi ya da bir Bakanın sorumluluğunu çoktan geride bırakan türde. Diyor ki:
"TL en zayıf noktada, canınızı sıkmayın."
Asıl onun "canını sıkması" gereken bir durum. Bir Maliye Bakanı kendi ulusal parası için "en zayıf noktada" diyebiliyorsa, o Bakanın artık o koltukta işi yok!.. Çünkü, görevi TL'yi "o zayıf noktadan" kurtarmak.
Kaldı ki...
"Zayıf noktanın" da ötesine geçen bir durum var.
Sözcü gazetesinden Deniz Ayhan'ın haberine göre:
"5 liralık banknotun maliyeti 6 lira oldu."
Neden?.
Kağıt fiyatından dolayı. Kağıt fiyatları bir yılda yüzde 168 zamlanıyor. O zam şimdi banknotlara, kağıt paralara yansıyor.
5 liranın kağıdı, 5 liranın kendisinden daha değerli!..
Ama, ‘dünya bizi izliyor'.
İzlemekte haklı, yeridir!.. Zamanıdır!..
Bütün bu saçmalıklar arasında "hamaset" eksik değil. Nebati:
"Şu anda Türkiye aldığı önlemlerle dünyanın önemli ülkelerinden biri haline gelmiştir. Canınızı sıkmayın. Hepimiz bir ülkü peşindeyiz. Bayrak inmeyecek, ezan susmayacak."
Ülkeyi bataklığa sürüklemiş olan ekonomik modelin ezan ve bayrakla ne ilgisi var?..
Çok, var!..
"Hamaset" insanları kandırmanın yollarından biri olarak, bu tür iktidarların son bir can simidi olarak, hep var.
İnsanlar aç, insanlar ekmek, yağ ve et kuyruğunda ve fakat "ezan ve bayrak!.."
İlahi Nebati!..
TL'nin değer kaybı hızla artarken, "dünyanın izlediği ekonomik modele" 2021 yılının son günlerinde muhteşem bir ek daha yapıyorlar:
‘Kur korumalı mevduat."
Dövizin varsa, bankaya götürüyorsun, TL'ye çeviriyorsun, üç aylık TL hesabına yatırıyorsun.
Üç ay sonra, kur artışı dikkate alınarak, faizi ile birlikte ve o faizden vergi alınmadan, para ödeniyor.
20 Aralık 2021 günü başlayan bu uygulamada ilk ödeme başlıyor.
"Kur farkı olarak, o hesabı açtıranlara şu anda toplam 12 - 14 milyar lira ödeniyor."
Bunu neden yapıyorlar?..
Doların artışını frenlemek amacıyla.
Bu muhteşem buluş başladığında dolar 17.50 lira dolayında.
Bugün 15 liraya yaklaşıyor. E, ne oluyor?.. Doğru dolar artışını tutuyor da, ne ölçüde tutuyor?..
Aslında doları şimdilik tutan, bu sistem değil, "arka kapıdan yapılan döviz satışları."
Kur korumalı uygulama böyle devam ederse, geçmediğimiz yollara ve köprülere, kullanmadığımız hava alanlarına verilen garantiler gibi, "çok ağır bir mali yük" daha geliyor.
"Türk ekonomi modelini" izleyen Putin, Amerikalılar ve de dünya için yeni bir model daha.
"Ya Nebati?..
İnsanı güldürüyor ama, kimsede gülecek hâl yok!.."
Öyle ki...
Kendisinin artık "özgül ağırlığı" yok!.. Sözüne kimse kulak asmıyor, gülüp geçiyor.
Parlamenter sistemde Cumhurbaşkanı ve Başbakandan sonra yürütmede "üç numaralı koltuk" niteliğindeki Hazine ve Maliye Bakanlığı Nebati ile birlikte sıradan bir koltuğa düşüyor.