-“Biz Türk Jandarmasıyla gurur duyuyoruz, Türkiye - Gambiya ilişkilerini devam ettirin, kendinizi memleketinizde hissedin, biz kardeş Türkiye’ye teşekkür borçluyuz.” (26 Haziran 1995).
-”Binlerce Gambiyalı personeli burada eğittiniz, sizin sayenizde ülkemde huzur sağlandı.” (17 Mart 2005).
Bu sözler iki gün önce ülkesinden kaçmak zorunda kalan, 1994’te darbeyle iktidarı ele geçiren Gambiya diktatörü Yahya Jammeh’e ait.
Bu sözleri söylediği yer başkent Banjul’da Türk Jandarma Eğitim Timi tarafından işletilen okul. Jammeh bu sözleri yukarda parantez içinde belirtilen tarihlerde ziyaret ettiği okulun defterine yazıyor.
Ne alaka? Şu alaka:
Türkiye Jandarma Kuvvetleri'nden bir ekip 1991 yılından itibaren Gambiya silahlı kuvvetlerini, daha çok jandarmasını eğitiyor.
Bizim jandarma 7 bin 500 Gambiyalı jandarmayı eğitiyor, eğitilen o ekip diktatör Jammeh’in yönetimindeki ülkede asayişi sağlıyor.
Türkiye aralarında Gambiya’nın da bulunduğu Tunus, Cezayir, Gürcistan, Azerbaycan dahil, on bir ülkeye askeri eğitim veriyor.
Gambiya ve Jammeh deyip geçmeyin, adam kaybettiği seçime rağmen, “gitmem de gitmem” diye tutturuyor, ama sonunda silah zoruyla ülkesini terketmek zorunda kalıyor.
İşte, o adam bizim dostumuz.
Diktatör Jammeh Türkiye’yi çok seviyor. İki kez ziyaret ediyor. Biri 1997’de Süleyman Demirel, diğeri Şubat 2014’te Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde.
Gül döneminde geldiğinde, bir elinde Kur’an, diğer elinde asa ve tesbih var. Üzerinde beyaz, uzun geleneksel kıyafetiyle sempati yaratmaya çalışıyor:
“Kardeş Türkiye’ye ikinci gelişim, söz veriyorum, bir daha geldiğimde Türkçe öğrenmiş olacağım.
"Sizi Müslüman kardeş ve kalkınmada bize yol gösterici dost olarak görüyoruz. Siz kardeşlerimizden öğreneceğimiz daha çok şey var.”
Adam bizi bir seviyor, bir seviyor, uluslararası alanda Türkiye’yi hep destekliyor, örneğin Bulgaristan’daki Türk toplumu haklarını aynen bizim gibi savunuyor.
2014’te Abdullah Gül’ün daveti üzerine Ankara’ya geldiğinde, eğitim, bilim, gençlik ve spor, kültür, sağlık alanlarında karşılıklı anlaşmalar imzalanıyor.
2011 yılında karşılık büyükelçilik açılıyor.
Başkent Banjul’da açılan büyükelçilikten sonra, Jammeh tatmin olmuyor, 2014’te deniz kıyısında kalan son arsayı Türk Büyükelçiliği'ne veriyor, yeni Büyükelçilik binası olarak.
Bizim aziz ve leziz medyamız, bu haberi “Jammeh’ten büyük müjde, Gambiyalı dostumuzdan büyük jest” çığlıkları arasında yayınlıyor, haberlerde bir tek fener alayları eksik.
Ne de olsa, elin diktatörü bizi seviyor, bir seviyor bir seviyor, sormayın gitsin.
Çünkü, arada Müslüman kardeşlik var.
Nisan 2014’te bize o denize nazır arsayı verince, Türkiye altında kalmıyor, zaten o tarihlerde Afrika’da çeşitli ülkeleri ziyaret etmekte olan Barbaros Türk Deniz Görev Gurubu hemen bir ay sonra, Mayıs 2014’te Banjul limanına top atışları arasında giriyor.
Dostluk, kardeşlik dediğin böyle olur.
Gerçi, adam diktatör, olsun, kadı kızında da kusur bulunur.
Arsa tahsisi, bizim denizcilerin ziyareti derken, bizde Tayyip Erdoğan’ın seçildiği Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Gambiyalı dostlarımız bu töreni atlamıyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Njie Saidy ile Dışişleri Bakanı Bala Garba Jahumpa Ankara’da Cumhurbaşkanlığı devir teslim ve yemin törenine katılıyor.
Gambiya ile öyle ahım şahım bir ekonomik ilişki yok, buna karşılık “askeri ilişki” dudak ısırtan türde.
1991 - 2005 yılları arasında Türk Jandarma Timi'nin görevlendirilmesini, orada Askeri Danışmanlık Mekanizması kurulması izliyor. Bakanlığın sitesine girin, göreceksiniz, Bizim Dışişleri Bakanlığı'na göre:
“Gambiya Sahra’nın güneyindeki Afrika’da askeri alanda en yoğun ilişkiler tesis ettiğimiz ülkedir. Özel nitelikli askeri ilişkiler, hem iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının pekişmesini, hem de Gambiya’nın ülkemize müzahir yaklaşımını sürdürmesini sağlamıştır.”
Bizim Dışişleri devam ediyor:
“Ülkemizce Gambiya Silahlı Kuvvetlerine (GAF) bugüne kadar verilen ve 7.500 askerin eğitildiği askeri eğitim ve lojistik yardım sayesinde, GAF hem ülke içi asayişi sağlayabilmiş, hem de BM Barışı Koruma operasyonlarına asker gönderebilmiştir.”
O askeri yardım Jammeh’in iktidarını zorla elinde tutmasına artık yetmemiş olmalı ki, seçimi kaybettiği halde, iktidarda kalmakta ısrar eden diktatör sonunda ülkesinden kaçmak zorunda kalıyor.