Bir maymun orta yaşlı bir adamın kulağına eğiliyor, "evde kal, dışarı çıkma" diyor.
Bu klip şu anda dünyanın çeşitli bölgelerinde top trend vaziyetinde, on saniyelik bir klip. On saniyede, "bir maymunun bile nasıl bilinçli davranabileceğini" gösteren bir klip.
Sosyal medyada yer alan bu klip tüm TV kanallarında haber saatlerinde gösterilse, yeridir.
Koronavirüs Türkiye’de görüldüğünden bu yana, sabahtan akşama kadar, tüm gazeteler, TV’ler, sosyal medya, resmi ve gayri resmi açıklamalar virüsten korunmak amacıyla çeşitli önlemlerin yanı sıra, üzerinde en çok durulan bir kaç noktanın altını çiziyor:
1 .Elleri sabunla yirmi saniye yıkamak
2. Toplu bulunan yerlerden uzak durmak
3. Eve konuk kabul etmemek
4. Ve dışarıya çıkmamak, hatta TV’lerde sürekli yer alan bir etiket var, "evde kal" etiketi.
En temel önlemlerden biri, "evde kalmak". Başkalarıyla teması önlemek üzere.
Virüsün yayılmaya başlamasıyla birlikte, çeşitli kararlar alınıyor. Okulların tatil edilmesi, parklar, bahçeler, sinemalar, kahvehanelerin kapatılması gibi... Hepsi de, doğru.
Korunmak için bu kurallara uymak gerek. Sadece insanın kendisi için değil, başkalarının hayatını da tehlikeye atmayı önlemek üzere...
Uyuluyor mu? Hayır!
Camiler cuma namazına kapatıldığı halde, cami avlusunda zorla namaz kılmak isteyenlerden tutun, banklarda oturmayı engelleyen tel örgüleri parçalamaya kalkanlarla devam edin...
Bunlar cehalet örnekleri...
Ya İstanbul’un gözde semtlerinde, Boğaz kıyılarında, Kadıköy sahillerinde, Belgrad ormanında toplu halde dolaşanlar... Köprüde balık tutanlar...
"Sözden okumuş yazmış bu hanımlar ve beylere" ne demeli? Bu da ayrı bir cehalet örneği.
Sorumsuzluk... Paçalardan akan kendini bilmezlik... Hadsizlik... Bencillik... Zır cahillik...
Nasıl bir kafa, nasıl bir "okumuşluk" anlamak mümkün değil. Okumuşlukla cehaleti yenemiyorsa bu toplum, cehaleti başka nasıl yenecek ve biz düzlüğe nasıl çıkacağız?
Bunun sonunda beklenen oluyor, 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı getiriliyor.
Eminim... Bu sorumsuzluk, bencillik devam etsin...
Sokağa çıkma yasağı herkese uygulanır hale gelir.
Birilerinin sersemliği yüzünden, hepimizin özgürlüğü kısıtlanıyor, ne söylense az.
Yasaklar yerinde ve fakat o yasaklar yaygınlaştıkça özellikle günlük geçinenlerin durumu ne olacak?
Lokantalarda çalışan aşçılar, garsonlar... Berberlerde, kuaförlerde, kafelerde, genel olarak küçük iş yerlerinde çalışan insanlar ne olacak? "Günlük kazançlarıyla" geçinmeye çalışan insanlar ne olacak?
"Kalkan" başlığı altında açıklanan ve sadece sermaye gruplarını gözeten "koronayla mücadele paketi", sayıları milyonlara varan bu çalışanlara hiç bir şey getirmiyor.
İtalya, Kanada, Almanya, Fransa, İspanya, Yunanistan... Hangi ülkede açıklanan bir paket varsa, onların tamamının tersine bir durum.
Bu ülkede kimi uyaracak, kime laf anlatacaksınız?