"Terlikle resmi karşılama, terlikli resmi sohbet!.."
TV'lerde görüntüleri, ayrıca her yerde fotoğrafları var.
"Hatta, Cumhurbaşkanlığı resmi sitesinde bile aynı terlikli fotoğraf yer alıyor."
Kim terlikli?.. Nerede terlikli?.. Nasıl terlikli?..
Tayyip Erdoğan çok sık gittiği Katar'a hafta başında yeniden gidiyor. Türkiye - Katar Yüksek Stratejik Komite toplantısına katılıyor.
Kendisini Katar Emiri karşılıyor.
"Emir Temim bin Hamed Al Sani resmi törende ve resmi görüşmede terlikli!.. Ayaklar çıplak, ‘tokyo' benzeri bir terlikle resmi karşılama!.."
Başka yer ve zamanda olsa, Erdoğan'ın böyle bir nezaketsizliğe tepki göstermemesi düşünülemez. Ama, şimdi çok zorda, hatta şunu söylüyor:
"Katar'ın güvenlik ve istikrarını kendi ülkemizinkinden ayrı tutmuyoruz."
Bu ne güven!.. Bu ne bütünlük?.. Bu ne "Katar aşkı!.."
Nedeni var:
"İmzalanan çeşitli anlaşmaların yanı sıra...
İki ülkenin Merkez Bankaları swap anlaşmasını uzatıyor."
Ne demek bu?..
Türkiye Katar'dan borç almış, o borcun ödeme süresi gelmiş, şimdi o süre uzatılıyor.
Bu durumda Emir Hazretleri çıplak ayakla da karşılar, terlikle de karşılar, ardından her türlü övgüyü de hak eder!..
Terlikli sahneleri görünce, Erdoğan'ın bir sözü aklıma geliyor:
"İtibardan tasarruf olmaz."
Onu Saray'ın harcamaları için söylüyor. Ancak...
"İtibar" kelimesinin o dar anlamı dışında, başka anlamları var mı acaba?
Merkez Bankası demişken...
Faizleri yüzde 15'e düşürüyor ya... Yüz yıla yakın tarihimizde görülmedik krize imza atıyor ya... Faiz, İslama göre, nass, yani tartışılmaz kesin hüküm ya...
Faiz...
"Hazine dört gün önce borçlanma için ihaleye çıkıyor. Üç milyar dolara yakın para satın alıyor, borçlanıyor.
Hazine'nin borçlanmada ödediği faiz yüzde 22.10, borç beş yıl vadeli."
Derin krize yol açan faiz indirimi sonucunda, faiz yüzde 15 ama, Hazine yüzde 22.10 faiz ödüyor.
Dünyada eşi görülmeyen bir devlet ve ekonomi yönetimi. Bu muhteşem başarı "ekonominin kitabını yazanlara" ait.
"Daha gülünç olan, Hazine'nin beş yıl vadeli borçlanma faizi geçen ay yüzde 17.67 iken, şimdi 22.10!.."
Faiz ya...
2022 bütçesinde halktan toplanan her beş liralık verginin bir lirası faiz ödemesine gidiyor.
Faiz ya... Yüzde 15'e düşüyor ya...
Hazine'nin borçlanma faizi artarken, ihtiyaç kredilerinin, taşıt kredilerinin faizleri de artıyor.
Sadece faiz yönetimi mi?.. Şu örneğe bakın...
Yıl 2013...
Doğu Anadolu'da elektrik dağıtım sistemi özelleştiriliyor, özel bir ortaklığa 128 milyon dolara satılıyor.
Geliyoruz geçtiğimiz Kasım ayına, on beş, yirmi gün öncesine.
Elektrik dağıtımını alan ortaklar geçen ay şirketteki kişisel paylarının yaklaşık beşte birini halka arz yöntemiyle satıyor.
"Ortaklar bu satıştan 1 milyar 474 milyon lira kazanıyor. Sekiz yıl önce bugünün parasıyla dağıtımın tamamı için 1 milyar 200 milyon lira ödeyen ortaklar, şimdi yaklaşık beşte birini 1 milyar 474 milyon liraya satıyor.
2013'te tamamı 1 milyar 200 milyon lira... Şimdi beşte biri 1 milyar 474 milyon lira. Kamuyu Aydınlatma Platformu'na yapılan bildirim bu yönde.
Şirketin değeri 128 milyon dolardan 760 milyon dolara çıkmış."
Belki yeni yatırımlara gidiliyor, sistem daha rasyonel işliyor, artık ne ise... Ama, şirketin değeri sekiz yılda 630 milyon dolar artıyor. Tam ballı bir özelleştirme. (CHP Samsun milletvekili Neslihan Hancıoğlu, TBMM 9 Aralık 2021 tarihli tutanak, s.17).
Asgari ücreti belirleme komisyonunda işveren temsilcisi "biz TÜİK'in enflasyon oranına bakıyoruz" diyor.
Böylece "TÜİK'in fazileti" ortaya çıkıyor. Bilinen "fazileti" şimdi tescil edilmiş oluyor. TÜİK'in enflasyon hesabı yüzde 21.31 ise, asgari ücrette artış oranı da, bu ölçüde düşük mü olacak?..
Sanmıyorum ama, TÜİK yine de bir ölçü.
Buna karşılık...
"Helal Akreditasyon Kurumu" (HAK) var.
2018 Temmuz ayında kuruluyor. Dünyadaki İslam ülkelerinden, yani "helal ekonomilerden pay alma amacıyla" kuruluyor. İslami alış veriş.
Yurt içinde "helal akreditasyon sertifikası" veriyor. Üç yılda yedi kuruma sertifika veriyor.
Nelerle uğraşıyoruz!..
Neyse, mesele başka.
"HAK'ın bütçesi yüzde 45.4 oranında artıyor, bütün Bakanlıklar ve kuruluşların bütçelerine büyük fark atan bir artış."
Nereye gidiyor bu artış?..
Büyük ölçüde personel giderlerine.
"HAK'ta çalışanların ücretlerinde artış yüzde 40'lar dolayında."
TÜİK buraya pek uğramıyor anlaşılan.
Hani çift maaşlı, sekiz , on maaşlı personel var ya...
HAK'takiler çift maaş almasalar bile, ücretlerindeki artış diğer kamu çalışanlarından daha yüksek. Ciddi bir ayrıcalık.
Bu durumda asgari ücrette de, benzer bir artış oranı beklemek herkesin hakkı.
"AKP usulü yönetimden" son birkaç günün farklı fotoğrafları bunlar.