“İstanbul ve Ankara bıçak sırtında...”
AKP’deki kaygı ve telaşı yansıtan bu cümle, AKP yetkililerine ait. 31 Mart’taki yerel seçimlerde AKP’nin İstanbul ve Ankara’yı kaybetme ihtimali hayli yüksek. Bu ihtimalin gerçekleşmesi için kaçınılmaz bir koşul var:
“Muhalefetin seçim sandıklarına sonuna kadar sahip çıkması”.
Bu ihtimalden yola çıkarak, AKP her yola başvuruyor. Son örnek CHP Ankara adayı Mansur Yavaş’a yönelik iddialar.
İddia bir yana, bu iddiayı açıklayan AKP Sözcüsü Ömer Çelik o açıklama sırasında haber kanallarını sanki rehine almış, fethetmiş gibi!..
Ömer Çelik’in Mansur Yavaş’a yönelik iddiaları, soru - cevap dahil, altı haber kanalında tam bir saat canlı yayınlanıyor. TRT, CNNTÜRK, NTV, A Haber, TGRT ve Habertürk tam bir saat o iddiayı canlı yayınlıyor. Yetmiyor, aynı haber gün içinde o kanallarda sürekli tekrar ediliyor. (ODA TV bu durumu dün saat ve dakika tutarak veriyor.)
İddia bir saat canlı yayında, peki o iddiaya yanıt veren Mansur Yavaş için aynı haber kanallarında canlı yayın ya da haber nerede?
Habertürk on bir dakikalık canlı yayına giriyor.
A Haber ve TGRT Yavaş’ın yanıtına hiç yer vermiyor, o yanıtla ilgili tek satır, tek bir saniye yok. Diğerleri kısa bir haberle geçiştiriyor, canlı yayın filan yok.
İlerde bugünlerin basın tarihi yazılırken, o sayfalara ibretlik örneklerden biri daha ekleniyor.
“Cevap hakkı” basın ilkelerinin elif besi, ne var ki, bu kanallar basın ahlakının en temel kuralına bile uymuyor.
Son yıllarda bu tür ibretlik örnekler hemen her gün var. Hele de, şimdi seçim zamanı, üstelik “Ankara ve İstanbul bıçak sırtında”, o zaman önümüzdeki günlerde bu örneklerin çoğalması normaldir.
Ama, bir mesele var, daha doğrusu bir soru:
Bu iddialar ve bunlara ilişkin yayınlar acaba ne kadar inandırıcı?..
Yani, saatlerce yayın yapılan haberlere, bunu yayınlayan medyaya güven ne kadar?..
Yanıtı çok basit. O yanıtın kaynağı ne Türkiye’deki muhalif medya, ne muhalif gazeteciler. Yurt dışındaki bir kaynak, “Dünya Basın Endeksi”.
Dünya Basın Endeksi’ne göre Türkiye’de:
-Her beş yurttaştan üçü medyadaki haberlere güvenmiyor.
-Haberlere güvenin kalmayışı açısından, Türkiye dünyadaki ülkeler arasında ikinci sırada bulunuyor.
AKP iktidarının medyayı kontrol altına alması yüzde 90’ları buluyor.
Ayrıca, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde Türkiye AKP iktidarı süresince 99. sıradan 157. sıraya geriliyor.
İktidar yanlısı yayınlar ortada, ama buna rağmen, “İstanbul ve Ankara bıçak sırtında”, çünkü medyaya güven artık iyice azalmış durumda.
Hatta, bu yayınlar artık ters tepiyor, o yayınlar arttıkça, haber kanallarını izleme oranları hızla düşüyor.
Gazete tirajları ise, malum. Bir zamanlar her gün gazete alanların yüzde yirmisi artık gazete almıyor, yani her beş kişiden biri gazete almaktan vazgeçiyor.
İbretlik canlı yayınlar ve cevap hakkının ihlal edilmesi yetmiyor, devreye RTÜK ve yayın yasakları giriyor.
RTÜK 2018 yılının son üç ayında muhalif TV’lere 23 kez programı durdurma, 37 kez de para cezası veriyor. Son üç ay içinde muhalif kanallar 5 milyon 200 bin lira ceza ödüyor.
Sözde o kanalları yola getirmek amacıyla...
Son iki ayda RTÜK 34 yayın yasağı kararı veriyor.
Bir yanda, “canlı yayınla iktidarı parlatma” çabası ile birlikte muhalefete cevap hakkını engelleme, öte yanda yasaklar ve cezalar...
Yasaklardan Internet haberleri de nasibi alıyor. Internette yer alan 327 habere erişim engeli kararı getiriliyor.
Bunlar da yetmiyor, malum “Ankara ve İstanbul bıçak sırtında” ya...
Yasaklar... Canlı yayınlar... Her düzenlenen mitingin canlı yayını... Sık sık genellikle AKP adaylarıyla her türlü röportaj...Tutulmayan vaatler... Sanki “yeni bir iktidarmış gibi” verilen sözler...
Yetmiyor, bunlara ek olarak...
Bazı gazetelerin arka sayfalarını günlerdir tam sayfa ilanla kapatmak...
Telaş ve kaygı bu boyutlarda...
Ayrıca, tam sayfa ilanların parasını o gazeteler AKP’den tahsil ediyor mu?.. Ediyorsa, hangi fiyata satıyor o sayfayı?..
AKP medyayı arka bahçesi olarak kullandıkça, o haberler inandırıcılığını o ölçüde kaybediyor.