D_Masthead_970x250

Vah ki eyvah: 9.03, F - 16 ve çok ağır bir mektup  

Bu mektup Ankara’ya gönderilmiyor ancak, Beyaz Saray’ın internet sitesinde yayınlanıyor, yani öyle kulaktan dolma filan değil. Resmi bir mektup. Sanki F - 16 talebine karşılık veren bir mektup.

Dün sabah saat 11.15...

TV ekranlarında bir rakam Türkiye’yi yerinden zıplatıyor:

“Dolar sert bir yükselişle 8.96 TL’ye geliyor”.

O anda bankaların satış kurlarına bakıyorum.

“Kamu bankaları”, yani doğrudan ‘şahsımın’ emri altındaki bankalar ve özellikle onlardan biri kendi ekranında dolar satış fiyatını ilan ediyor:

“1 Dolar 9 lira 3 kuruş, ekrandaki görüntüyle 9.03 TL”.

8.96 ya da 9.03 ya da oralarda dolaşan dolar fiyatı...

Beş, on kişiye dövizle ödeme garantisi verilen yollar, köprüler, hava alanları için cebimizden aniden çıkacak paraları...

Artan borç yükünü...

Benzin, elektrik ve diğer enerji fiyatlarındaki yeni artışları...

Gıda, giyim, ulaştırmada yeni artışları...

Bunların sonucu olarak...

“Hep birlikte biraz daha yoksullaştığımızı,

Geçim sıkıntısının biraz daha derinleştiğini” düşünmemek elde değil.

Son olarak, kısa sürede yüzde 9’lara varan devalüasyonu, Türk Lirasının döviz karşısındaki değer kaybını hiç bir iktidar kaldıramaz ve kaldıramadı.

Ekonomi tarihimiz bunun örnekleriyle dolu.

“Vah ki eyvah (1): 8.96 - 9.03 TL”.

MB Başkanı’ndan sinyal

Dolar aniden neden fırlıyor?..

Yine, kendilerinin kabahati, yine kendilerinin beceriksizliği, bilmezliği.

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu sözde iktisatçı. Döviz kurlarının ne zaman, nasıl oynayacağını sözde bilmesi gerekenlerden biri. Kaderin cilvesi, rüyasında bile göremeyeceği bir koltukta oturuyor. Hele de, Merkez Bankası Başkanı olarak sözlerinde çok dikkatli olması, kelimeleri tartarak konuşması gerektiğini bilmesi şart.

Ne var ki, iki gün önce “faizlerin yeniden düşürüleceğine” ilişkin sinyaller veriyor.

O sinyaller geliyor geliyor, TL’yi yeniden vuruyor, TL tüm zamanların en çok değer kaybına uğradığı bir düzeye iniyor.

“Vah ki eyvah (2): Son değer kaybını Merkez Bankası Başkanı’na borçluyuz”.

 Muhalefete tehdit

Ülkeyi yönetemediği çoktan kayda geçmiş bulunan Tayyip Erdoğan önceki gün muhteşem sözlerinden birini daha sarf ediyor, muhalefete sesleniyor:

“Ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmelerinin kendileri için daha iyi olacağını da, hatırlatmak istiyoruz”.

Ne demek bu?..

Muhalefet yönetime neden talip olmasın?..

Hele de, ülke yangın yerine dönmüşken?..

Muhalefet bunu dile getirmekten neden vazgeçsin?..

Söylemekten vazgeçmeleri muhalefet için neden daha iyi olacak?..

İyi olmazsa, ne olacak?..

İyi olmazsa, Erdoğan ne yapacak?..

Vah ki eyvah (3): Erdoğan muhalefeti tehdit ediyor”. 

Modası geçmiş F -16’lar 

Reuters Ajansı’nın haberine göre ki, bu haberi Ankara dün öğleden sonraya kadar yalanlanmıyor, haber şu:

“Türkiye Amerika’dan 40 tane yeni F - 16 uçağı satın almak, 80 tane F - 16 uçağı da modernize etmek için başvuruda bulundu”.

İnanmak zor!..

Gerçekten böyle bir başvuru varsa, bu tam skandal. Savunma politikası ve ekonomik açıdan skandal, siyasal açıdan skandal.

Savunma ve ekonomik açıdan:

“F - 16’lar artık modası geçmekte olan, dördüncü nesil savaş uçakları. Amerikan hangarları son kullanım tarihleri geçmiş olan bu uçaklarla dolu.

Onların yerini daha modern savaş uçakları olan F - 35’ler almış durumda.

Bu saatten sonra F -16’lara para vermek, parayı sokağa atmaktan farksız”.

Siyasal açıdan ise:

Sen F - 35 almak için geçen yıl başvuruyorsun, adamlar vermiyor, parasının bir bölümünü ödediğin halde vermiyor. Buna rağmen, sen bu kez F - 16 almak için başvuruyorsun. Bu nasıl iş?..

Amerika ile arayı düzeltmek için mi, hangarda bekleyen F - 16’lar peşinde koşuyorsun?..

“Vah Ki Eyvah (4): Modası geçmiş uçaklara para dökmek, hem de bu yokluk içinde”. 

Biden’dan çok ağır suçlama 

Şu sefalete bakar mısınız?..

Türkiye savaş uçağı satın almak için, hem de kırk tane, başvuruyor, o başvurunun mürekkebi kurumadan ABD Başkanı Biden Temsilciler Başkanı Nancy Pelosi’ye mektup gönderiyor:

“Türk Hükûmetinin Suriye’nin kuzeydoğusuna askeri taaruzları, IŞİD’i yenilgiye uğratma çabalarına zarar veriyor, sivilleri tehlikeye atıyor, bölgede barış, güvenlik ve istikrarı zedeliyor, ABD’nin ulusal güvenliği ve dış politikasına alışılmadık ve olağanüstü tehdit oluşturuyor”.

Her satırı Türkiye’ye yönelik çok ağır suçlamalarla dolu bir mektup.

Biden’a göre:

“Bölgede barışı da tehlikeye atan,

İstikrarı da bozan,

Terör örgütü IŞİD ile mücadeleye de zarar veren,

ABD dış politikasına tehdit de oluşturan Türkiye!..”

Bu mektup gerçi Ankara’ya gönderilmiyor ancak, Beyaz Saray’ın internet sitesinde yayınlanıyor, yani öyle kulaktan dolma filan değil. Resmi bir mektup.

Sanki F - 16 talebine karşılık veren bir mektup.

“Vah Ki, eyvah (5): Türkiye’ye çok ağır suçlamalar”. 

En iyisi 

Türkiye içeride bütün temel konularda, en başta da ekonomi ve siyasette hemen her gün yeni sıkıntılarla karşılaşırken, dış politikada sürekli irtifa kaybına uğruyor.

Biden’dan böyle bir mektup...

Suçlama ötesi, neredeyse hakaret yağdırıyor.

Bizim Dışişleri’nin açıklamasını duyar gibiyim:

“Bu suçlamalar kabul edilemez müttefikliğe sığmaz” gibi, harcı âlem sözler.

En iyisi bir an önce seçime gitmek ve bu hazin maceraya son vermek. 

 

İlgili İçerikler

Spor

"İSPANYA