2018 yılında:
"5.644 hektar orman alanı yanıyor."
2019 yılında:
"11.332 hektar orman alanı yanıyor."
2020 yılında:
"20.970 hektar orman yanıyor."
2021 yılında:
"137 bin hektar orman alanı yanıyor." (CHP Ordu milletvekili Seyit Torun, Tarım ve Orman Bakanlığı Bütçe Görüşmeleri, s.104).
9 Kasım 2021 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2022 yılı bütçesi Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüyor. O sırada Bakan Bekir Pakdemirli.
Seyit Torun yanan ormanların her yıl arttığına ilişkin yukarıdaki sayıları veriyor, Pakdemirli buna itiraz etmiyor.
Sonuç ortada:
"Yangınlarda yıldan yıla kaybettiğimiz orman alanlarındaki artış, AKP iktidarının bu konuda da ne kadar başarısız olduğunu göstermeye yetiyor."
Marmaris'teki yangının iki güne yakın süredir, 48 saat, söndürülemeyişi üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı'nın son bütçe görüşmelerine ilişkin tutanakları okuyorum.
Orman yangınlarıyla mücadele için ne kadar para ayrılmış, ne kadarı harcanmış, ne alınmış, ne olmuş?..
Bütçeyi sunuş konuşmasında Pakdemirli:
"Yangın söndürmeyle ilgili 39 su atar helikopter, 3 amfibik uçak, 4 insansız hava aracı, 6 idari helikopter olmak üzere 4.311 taşıt kullanıyoruz. Ayrıca, orman yangınlarıyla mücadelede ilk defa askeri amaçlar dışında İHA'ları (insansız hava araçları) kullanmaya başladık."
Bu bilgiyi 9 Kasım'da veriyor. Oysa, yangınların günlerde sürdüğü sırada, o tarihten üç ay önce 30 Temmuz 2021'de:
"Envanterimizde yangın söndürme uçak ve helikopteri yok" diyor.
Hiç olmayan helikopter sayısı üç ayda nasıl 39'a yükseliyor?..
Şimdiki Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi o sırada Bakan Yardımcısı, belki bu soruyu Kirişçi yanıtlayabilir.
2021 yılı bütçesini sunarken, yine Pakdemirli:
"Yangınlarda 27 su atar helikopter, 2 amfibik uçak, 1 insansız hava aracı, 6 idari helikopter olmak üzere 2.597 taşıt kullanıyoruz."
Madem var, neden kullanmadınız?..
Sayılar neden bu kadar değişiyor?.. Bir veri diğerini neden tutmuyor?.. Sonra da, 'elimizde yangın söndürme uçak ve helikopteri yok' lafı!..
Sayılar karışıyor, çünkü kafalar karışıyor, gerçekler karışıyor ve ormanlar yanmaya devam ediyor.
Orman Bakanlığı'na bağlı Orman Genel Müdürlüğü'nün temel görevlerinden biri orman yangınlarıyla mücadele etmek.
Tesadüfe bakar mısınız, daha yirmi gün önce CHP Ankara milletvekili Murat Emir Meclis gündemine tam da, orman yangınlarıyla mücadelenin mali cephesini sergileyen bir önerge veriyor:
"2021 yılında yangınlarla mücadele için 6 milyar 837 milyon lira bütçe ayrılmış, ancak 8 milyar 190 milyon lira harcanmış.
Bu yıl için ayrılan para 5 milyar 407 milyon lirada kaldı."
E, hani uçak alınacak, helikopter alınacak, v.s. Yangınla mücadele payı neden düşürülüyor?..
2022 yılının yarısı geçmek üzere, Marmaris'teki yangını söndürmekte kaybedilen zaman, yanan alanın artması, yangınlarla mücadeledeki başarısızlığın bir nedeni de, daha az para ayrılması olabilir mi?..
Bir öngörü yanılgısı, bir yönetim beceriksizliği olabilir mi?..
Bu sayıların ötesinde, Bekir Pakdemirli:
"Uçak alım projesine başladık, 2022 bütçemize 2 milyar 400 milyon lira koyduk."
Bütçe görüşmesinde HDP'li Garo Paylan itiraz ediyor:
"Yok, sadece 400 milyon lira var."
Tartışma uzayınca, Pakdemirli bu kez:
"Ek bütçede var."
Garo Paylan:
"Ek bütçe nerede?.."
Var, yok derken, anlaşmazlık uzayınca, devreye komisyon başkanı AKP'li Cevdet Yılmaz giriyor, durumu kurtarmak üzere:
"Toplantıdan sonra sizi bilgilendirsinler, şimdi vaktimiz yok." (Adı geçen tutanak, s.190).
Ne kadar para ayrılıyor, ne kadarı kullanılıyor, nerede kullanılıyor, hepsi birbirine karışmış durumda.
Ormanlarımızın bir başka talihsizliği daha var.
AKP iktidara geldiğinde "Orman Bakanlığı" var, tek başına bir Bakanlık, 2002'den önce olduğu gibi.
AKP iktidarında Orman Bakanlığı daha sonra "Çevre ve Orman Bakanlığı" oluyor.
Derken, "Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na" dönüşüyor.
Ve son dört yıldır huzurlarınızda "Tarım ve Orman Bakanlığı!.."
Neden sürekli değişiyor?.. Her değişiklikte kurumun yapısı bozulmuyor mu?..
Ve Marmaris'te yangın bu satırlar yazılırken, 48. saati doldurmak üzere.
Ağaçlar ve ormanlarda yaşayan her türlü canlı, hayvanlar ve bitkiler yangında can verirken, 'helikopter var, uçak yok, uçak var, helikopter yok, helikopter de var, uçak da var, yangın söndü, yangın sönmedi' lafları uzayıp gidiyor.
Yangının küllerini şöyle bir deşersek, ortaya hiç parlak olmayan yukarıdaki karne çıkıyor.