Elazığ'da bir okulun çatı katından çıkan ABD'den yaklaşık 50 yıl önce gönderildiği tahmin edilen teneke kutu içindeki yağlar analiz edilmek üzere İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne teslim edildi.
Yağları teslim eden Ağın Belediye Başkanı Ali Uslu, o dönem bu yağların, tereyağından farkı yok denilerek zorla ekmeğe sürüp yedirildiğini öğrendiklerini aktararak, öğrendikleri bilgileri kamuoyu ile paylaştı.
Ağın ilçesinde Öğretmen Abdullah Lütfü İlkokulu, 24 Ocak'ta meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde hasar aldı. Bunun üzerine İlçe Belediyesi tarafından tahliyesine başlanan okulun çatısı söküldüğü sırada 81 adet teneke kutularda yağ bulundu. 1960 yılında yapımı tamamlanan okulda bulunan yağ kutularıyla ilgili yapılan ilk araştırmalar sonucunda ABD'nin hibe ettiği ürünlerden biri olduğu ortaya çıktı. 2. Dünya Savaşından sonra 1950'li yıllarda ABD'nin gönderdiği bazı ürünlerden olduğunun değerlendirildiği bildirilen yağlar, analiz edilmek üzere bugün İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne getirilerek teslim edildi.
5 Haziran günü Ağın ilçesinde Belediye olarak yıkımını gerçekleştirdikleri ilköğretim okulunun çatısında çeşitli yağlar olduğunu gördüklerini belirten İlçe Belediye Başkanı Ali Uslu, " Toplamda 81 adet ve 50 senelik olacağını düşündüğümüz yağlar bulduk. 1960 yılında yapılan okul Elazığ depreminde hasar görmüştü. Yıkımdan çıkacak enkazı Belediye personelleri eşliğinde diğer kurumlarda kullanmak için titizlikle bakıyorduk. Bu esnada bu ürünler çıktı. Personellerimizle kilitli bir yere koyup İl Tarım Müdürümüz ile istişarelerde bulunduk. Tarım Bakanlığımız bu konu üzerinde tamamen hassasiyetli davranıp senelerin birikimi ve birçok profesörün de tez yaptığı süt tozlarının çocuklarda felç yaptığı bu ürünlerin içerisinde ki çıkabilecek ve oluşabilecek her türlü analizin bizimle aydınlatacağını düşünüyoruz. Türkiye'nin gündemine düşen bu yağlar bizim sorumluluk alanımızda ki ilköğretim okulundan çıktı" dedi.
İnternette bir çok bilim adamının bunlarla ilgili tez hazırladığını anımsatan Uslu, "Ama bugüne kadar delil bulmuşlar mı, hayır. Bu konu olumlu veya olumsuz bunları aydınlatacağına inanıyoruz. İlçemizde yaptığımız araştırmada, o dönemlerde hayvancılık üst seviyelerde olmasına rağmen evlerde çocuklara süt içirilmemesi, zorla bu sütleri içirmişler, bunları ekmeklere sürüp tereyağ niteliğinde olduğunu söyleyip verildiği söyleniyor. Türkiye için önemli bir konu. En yakın zamanda bunun analizinden çıkacak sonuçlar tüm kamuoyunu aydınlatır. Bugüne kadar yapılan o araştırmalar, tezler dedikodumu gerçeklik payı var mı açıklığa kavuşmuş olacak" ifadelerini kullandı.
Okulun 1960 yılında yapıldığını anımsatan Uslu, okul müdürlerinin bunu yedirmemek için sakladığı söylendiğini, bu şekilde çok yorumlar olduğunu da ancak ne amaçla saklandığını bilmediklerini aktardı.
Birkaç gün önce Ağın ilçesinde yaklaşık 70-80 yıl önce kente gönderilen yağların olduğunu öğrendiklerini dile getiren İl Tarım ve Orman Müdürü Turan Karahan, "Bakanlık olarak bizlere verilen 5996 sayılı kanun çerçevesinde gıda ve gıda ile temas eden ürünlerin kontrolü, denetimi ve analizleri bizler tarafından yapılıyor. Dolayısıyla bir gıda maddesi olması münasebetiyle bizler de hemen ilgili birim marifetimiz ile harekete geçerek Ağın Belediye Başkanlığımızla ve yetkililerle irtibat kurup ilgili yağların hemen mevzuat çerçevesinde yediemine alınması ve akabinde yine mevzuatların bizlere vermiş olduğu yetkiler çerçevesinde bunların analizlerini yapmak için yağları bugün İl Müdürlüğümüze getirdik. 80 kutudan oluşan ve 2,5 kilodan oluşan yağlarımızı öncelikle yediemine aldıktan sonra mevzuatlar çerçevesinde yapılması gereken iş ve işlemler neyse onları gerçekleştireceğiz. 70-80 yıl öncesinden bahsediyoruz. Yardım kapsamında gelen yağları konuşuyoruz. Dolayısıyla bizler de bu ilginç olan konuyu en detaylı şekilde incelenip, araştırılması ve yine kamuoyu ile paylaşılması noktasında gerekli çalışmaları yapacağız" ifadelerini kullandı.
"Ambalajlarının dışında yazılan kısmının dışındı bildiğimiz hiç bir şey yok"
Bunlarla ilgili değişik analizler yapılacağını ve bundan dolayı sonuçların eş zamanlı çıkacağını da aktaran Karahan, "Çünkü bunların içerisinden neler olduğunu nasıl bir yapıya sahip olduğunu ve bunlarla alakalı bütün analizlerin yapılacağı için inşallah en kısa sürede sonuçlandırmayı düşünüyoruz. Yağ kutularının ambalajlarının dışında yazılan bilgilerden başka bildiğimiz bir şey yok. Bunların hiç biri açılmadı ve analize tabir tutulmadı. Dolayısıyla kapalı ambalajlar açıldıktan sonra ancak içerisinde ne olduğunu ve hangi ürünleri barındırdığını analizler çerçevesinde belirleyebiliriz. Bunun içeriği ile alakalı bir şey söylememiz doğru değil ancak kutuların üzerinden baktığımız zaman 1950'li yıllarda Amerikan halkı tarafından yardım amaçlı gönderilen ve hiçbir şekilde satışı mümkün olmayan ürünleri konuşuyoruz. Kutuların üzerinde yapmış olduğumuz incelemede hem üretim tarihleri belli değil hem de ne kadar sürede tüketime sunulacağına dair bilgi olmadığı için tamamı analiz neticesinde ortaya çıkacaktır" diyerek sözlerini tamamladı.