T24 VideoDEVA Partisi Genel Başkanı Türkiye'de ilk 100'e giren vergi rekortmenlerinin önemli bir bölümünün adını gizli tutmasını yorumlarken, iş dünyasında 'aman abi çökerler' ifadesiyle dile getirilen bir korku yaşandığını söyledi ve 'devlet gücü kullanılarak iş dünyasından taleplerde bulunulduğunu açıkladı. Sosyal yardım alma koşulunun AKP üyeliği olduğunu dile getiren babacan, yargıdaki sorunlara işaret ederken 'vatandaşın hakkını ihlal eden mahkemelere hesap sorulması gerektiğini' belirtti.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, T24 yazarı Murat Sabuncu'nun sorularını yanıtladı, yüksek yargıdaki son atamalardan AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasına, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve gazetecilere yönelik saldırıdan ekonomideki sorunlara ve ittifak olasılıklarına kadar pek çok konuda görüşlerini paylaştı.
Türkiye'nin kötü yönetildiğine işaret eden Babacan, adalet ve hukukun üstünlüğü olmadan ekonominin düzelemeyeceğini vurguladı.'Ekonominin baskı ile düzeltilemeyeceğini' belirten Babacan ilk 100'e giren vergi rekortmenleri listesinde 67 kişinin adını saklı tutmasını yorumlarken, "Listeyi gördüğümde tebessümle karşıladım, vergi rekortmenliği kazanç demek. Yoksulluğun bu kadar yoğun olduğu bir dönemde adını açıklamak bir risk. Bir de iş dünyasında, 'aman abi çökerler' ifadesi var. Bu korkunun kaynağında da devlet gücü ile iş dünyasından talepte bulunulması var" görüşünü dile getirdi.
Kritik davalarda imzası olan İrfan Fidan'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan atandığı Yargıtay'da hiç görev yapmadan Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanmasını değerlendiren DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan "Kişiler üzerinden yorum yapmadan önce sisteme bakmak lazım. Hâkimler ve Savcılar Kurulu'na, AYM'ye bu sistemle yapılan atamalar bir sorun. Biz yüksek yargı üyelerinin seçiminin TBMM'de nitelikli bir çoğunlukla yapılması gerektiğini söylüyoruz" dedi.
AİHM'nin ihlal kararı verdiği ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini, AYM'ye başvurularda da yüzde 90 düzeyinde ihlal kararı verildiğini belirten Ali Babacan "Vatandaşın hakkını ihlal eden mahkemelerden hesap sorulması lazım" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin HDP'nin kapatılmasını sık sık gündeme getirmesiyle ilgili olarak Murat Sabuncu'nun sorusunu yanıtlayan Babacan, geçmişte parti kapatmalar konusunda mağdur olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bu konuda sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayarak "Sayın Bahçeli hükümetin veto mercii haline gelmiş durumda. Bahçeli tamamen hamaset üzerinden siyaset yürütüyor. Sayın Bahçeli'nin Türkiye için üretebildiği bir proje var mı? Aklıma hiçbir şey gelmiyor. Siyasi partiyi kapatma gündemi gerçek sorunları üzerine örtmek için yaratılıyor. Sayın Erdoğan kuşatılmış değil. Ortaklara kendisini mahkûm eden Erdoğan'dır" diye konuştu.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a yönelik saldırıyı da değerlendiren Ali Babacan "Selçuk Özdağ’a saldırıyı soruşturan savcının fotoğrafı yayımlandı, tehdit edildi. Erdoğan ve Bahçeli sessiz kalarak bu saldırıları zımni olarak kabul etmiştir, Sayın Erdoğan iyi bilir; sükut ikrardan gelir. Saldırılara sessiz kalınması dehşet verici" ifadesini kullandı.
İktidarın sorunları çözemediği durumda gitmesi gerektiğini de belirten Ali Babacan, 'başörtüsü korkusunun da 'CHP zihniyeti' denerek canlı tutulmaya çalışıldığını, kazanılmış hakların geri alınmasının söz konusu olamayacağını' belirtti.
Türkiye'de yoksulluğun büyük bir sorun olduğunu, "yoksulluk intiharlarının" yaşandığını belirten Ali Babacan, "TÜİK rakamlarına göre 23 milyon insan günlük 40 liranın altında yaşıyor. Sosyal desteğin önemi pandemi döneminde de ortaya çıktı" dedi ve kendisine ulaşan bir ihtiyaç sahibine tanıklığını paylaşarak 'sosyal destek alma şartının AK Parti üyeliği olduğunu' dile getirdi.
İttifaklar konusunda konuşmak için erken olduğunu vurgulayan Ali Babacan "DEVA Partisi kurulalı daha bir yıl olmadı. DEVA Partisi önce özgün kimliğini oluşturmalı. Diğer türlü 'başka bir partide eriyor' algısı oluşur. Biz iktidar olmak için kurulmuş bir partiyiz. Seçim dönemi geldiğinde veya erken seçim kararı alınırsa, o gün ortak adaylık ve ittifak meselesi konuşulur" diye konuştu. Babacan, partisinin yaklaşımının, 'Cumhurbaşkanlığı'na aday olacak isimlerin güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş taahhüdünü kamuoyuna açıklaması gerektiği" şeklinde olduğunu vurguladı.
Joe Biden'ın ABD Başkanı olarak göreve gelmesinin Türkiye'nin ABD ve Avrupa Birliği ile ilişkilerini güçlendirmesi için bir fırsat olduğunu ifade eden Babacan 'yeniden dış düşman söyleminin öne çıkarılması durumunda bunun zor olacağını' söyledi. Babacan, çevre sorunları ve iklim krizine değinirken, çevre tahribatı konusunda en önde olan ülke olduğu için ABD'nin bu konuda masaya kaynak koyması gerektiğinin altını çizdi.