T24 Video Haber
Araştırmacı Bekir Ağırdır, Altılı Masa'nın aday tartışmasına ilişkin olarak "Kusura bakmasınlar onlar ne kadar hikayeye büyük ulviyetler eklerlerse eklesinler bu beceriksizlik. Yönetim beceriksizliği. Bütün bunları kamuoyu önünde konuşmak zorundalar mı? Her gün birbirlerini ziyaret ediyorlar. Konuşmak bu kadar mı zor anlamıyorum ki. Bütün bu medya önünde yapıldığı zaman bu tartışma umut ve coşku yaratmıyor" dedi.
Altılı Masa'nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni'ni, Cumhurbaşkanı aday tartışmalarını ve Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verilerini T24 yazarı Murat Sabuncu'ya yorumladı.
TÜİK, ocak ayı enflasyonunu (TÜFE) yıllık bazda yüzde 57,68, aylık enflasyonu ise yüzde 6,65 olarak açıkladı. Bekir Ağırdır, enflasyon verilerini şöyle değerlendirdi:
"İktidarın dümeni transatlantik gibi Boğaz'dan aşağı doğru sağa sola vurarak iniyor. Bir yandan bütün düğmelere basıldı. EYT'ler, asgari ücretler... Ama tuhaf kurum ve kuralların olmadığı bir ekonomi yönetimiyle problemlerin yönetilebilme ihtimali yok zaten. Finans kesiminde bir yılda 300'den fazla karar değişmiş. Kurum ve kuralların olduğu bir ekonomide finans kesimi gibi tümüyle güvene dayalı bir düzende bile bu kadar keyfi kararlarla yüründüğü zaman elbise patlıyor, olan da yoksula oluyor. Gerçek oranın daha yüksek olduğunu markete girdiğimiz zaman anlıyoruz. Yoksulluk giderek derinleşiyor, çocuklara devrediliyor. Hükümet ne yaparsa yapsın bu ekonomiyi kontrol edemeyecek."
Altılı Masa'nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni'ne dair "Esas itibariyle devlette kurum ve kuralları inşa etmeyi hedefliyorlar. Bu iktidarın bozduğu devlet mekanizmasını yerli yerine oturtmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin yeni ve geniş bir siyasi reforma ihtiyacı var. Millet İttifakının eksikliği siyasi reformlar kısmını eksik ele almaları. Siyasette devlet mi, yurttaş mı ikileminden baktığımızda devleti önceliyorlar" diyen Ağırdır'ın ortak politikalar metnine ilişkin yorumları şöyle:
"Asıl ideal olması gereken kısmı ne ideolojilerinde, ne dillerinde, ne akıllarında, ne de metinlerinde yok, en azından şimdilik yok. 2 bin 500’e yakın madde işe yarar ve gerekli ama yetmiyor. 6 partinin yetkili kurucu meclis gibi hepimizi kapsayacak bir anayasa yazmaya yetkileri var mı? Bugün yeniyi inşa etmeye kalktığımızda Kürtlerin, Aleviler, Rumların da Ermenilerin de ya da dindarların, sekülerlerin, yeşil hareketin, emek hareketinin, kadın hareketinin de bütün bir yeniyi inşa sürecine kendi kimlikleriyle katılma arzuları var. Dolayısıyla onların dahil olmadığı bir süreçte, altı kişi oturacak ideal metinleri yazacak. Belki de bu da doğru değil."
Millet İttifakı'nın seçmende coşku ve umut oluşturamamasını partiler arasındaki rekabetle açıklayan Ağırdır, şöyle devam etti:
"Bir yandan yapılmaya çalışılan şeyin eksikliği var. Eksiğiyle fazlasıyla bu metinleri ve bir arada oluşu, toplumsallaştıramamak, işin hikayesini ve iletişimini kurgulayamamak var. Bir yandan da hâlâ kendi içlerinde Altılı Masa'nın aktörlerinin arasındaki parti rekabetini hâlâ aşamadıkları, zihinlerinin akıllarının hâlâ kendi içinde rekabetlerinde takılı kaldığı duygusunu her gün besleyen tavırları var. Bütün bu hikaye doğal olarak seçmende coşku ve heyecan değil tam tersine kaygı ve tedirginlik üretiyor. Yoksulluğun, adaletsizliğin kalıcılaştığı, derinleştiği her gün yeniden deneyimlediğimiz bu problemin içinde anketlerde bile 'Ya tamam 60’a 40 farkı var' denemiyor olmasının bir sebebi var. O sebeplerden birisi de Altılı Masa'nın yapamadıkları yada yaptıklarının sonuçları.
Esas itibariyle seçmende umut ve coşku üretemediler. Uzun bir süre CHP kendi parti içinde adaylık rekabetinin dışına çıkamadı. CHP ile İyi Parti olmak üzere kendi aralarındaki itiş kakış ve rekabet nedeniyle; parti örgütleri zaten bu metinleri, bir araya gelişi ya da önerdikleri politikaların toplumsallaşması için gayret gösteremediler. Gayret kendi aralarındaki rekabetle ilgili. AK Parti’yle ya da iktidarla ilgili değil."
"Kusura bakmasınlar, beceriksizlik" diyerek Millet İttifakı'nın aday tartışmasını kamuoyu önünde yapmasını eleştiren Ağırdır, şunları söyledi:
"Büyük siyasi anlamlar çıkardığımız meselelerin yüzde 90’ı süreç yönetimiyle ilgili, yönetim bilimiyle ilgili meseleler. Kusura bakmasınlar onlar ne kadar hikayeye büyük ulviyetler eklerlerse eklesinler beceriksizlik. Yönetim beceriksizliği. Bütün bunları kamuoyu önünde konuşmak zorundalar mı? Her gün birbirlerini ziyaret ediyorlar. Konuşmak bu kadar mı zor anlamıyorum ki. Bütün bu medya önünde yapıldığı zaman bu tartışma umut ve coşku yaratmıyor.
Bir yandan da bir gerçek problem var. O da hâlâ adaylık üzerinde İyi Parti’nin bir temkinliliği yada tedirginliği var. Kemal Bey'in adaylığı konusunda. Bunu da kaç kez konuştuk ve hâlâ bunu gidermek için herhangi bir süreç yönetimi yapmadıkları gibi kusura bakmasınlar ama avam bir deyimle ‘pazarlığa’ dönüyor süsü veriyor. Seçmen doğal olarak bu kaygıdan kurtulamıyor."
Kendisinde "İyi Parti'nin tabanı şu ismi istiyor gibi bir araştırma" olmadığını belirten Ağırdır, "İyi Parti'nin HDP konusundaki tavrı örgütsel yapısından kaynaklanıyor" dedi. Ayrıca seçim anketlerine ilişkin de Ağırdır, "KONDA seçimden önceki perşembe günü anket sonuçlarını açıklayacak" bilgisini de paylaştı.
Altılı Masa'nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni seçmen tarafından nasıl karşılandı?
Kürt sorunundan İstanbul Sözleşmesi'ne metinde olmayanlar nasıl etki yaratır?
Aday belirlemede son günler kim kimi istiyor?
Araştırmacı Bekir Ağırdır ve T24 yazarı Murat Sabuncu, Seçim 2023 yayınında yorumladı.