"Kadın girişimci olmak için elinizdekilere baksanız yeterli"

"Kadın girişimci olmak için elinizdekilere baksanız yeterli"

T24 Video

Söyleşi - Haber: Füsun Sarp Nebil / Kurgu: Duygu Köseoğlu

Ülkemiz için tatsız günler yaşıyoruz ama kadınlar gününü unutmak da istemiyoruz. Çünkü ister çocuklarını yetiştiren ev kadınları olsun, ister çalışan kadınlar olsun, ister girişimci kadınlar olsun, ülkemizin gelişimi için "Kadının Yükselmesi" ve bugün olduğundan daha fazla şansa sahip olması gerekiyor.

Kendisine güvenen ve ülkemizi ileriye taşıyan çocukları yetiştirecek olan da "KADINLAR"dır, çalışma hayatının düzenini sağlayacak olan da "KADINLAR"dır, yeni iş kollarında cesaretle, özenle ve detaycılıkları ile ekonomiye yeni bir nefes sağlayacak olan da "KADINLAR"dır.

Bu yıl, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kendi işini kuran, yeni çağın "markalama" gibi kuralları ile iş yapmaya meraklı ve yaptıkları işe tutku duyan kadınlarla konuştuk.

Burada dikkati çeken unsur şu; bu 4 kadın girişimci olmak için uzaklarda bir şey aramıyor. Teknolojik keşifler de yapmıyorlar. Daha çok ellerindeki ya da çevredeki bir şeyleri değerlendirerek, işe çeviriyorlar. Bu açıdan her birisini kutlamak lazım.

Özge keskin, örgü merakını işe çevirmiş

Konuştuğumuz kadınlardan Özge Keskin, "örgü merakı"nı işe çevirmiş. Önceleri pek de sevemediği kurumsal işlerde çalışırken, "Özge Keskin Design" markası ile Instagram'da siparişler almaya başlamış ve şimdilerde etrafına istihdam sağlayabilir hale gelmiş. Kadınların organizasyon yeteneğini bize gösteren bir örnek. Özellikle tavşan kulaklı el örgüsü bebek giysilerini yurtdışından da talep edenler olduğunu öğrendik.

Elif Diktaş, 10 yıllık kurumsal hayattan sonra kendi işini kurmuş 

"Çemberimizde Gül Oya" markası ile “kişiye özel gelin tacı, çiçeği ve aksesuarları” tasarlayıp yapan Elif Diktaş ise, 10 yıl gibi uzun bir kurumsal hayattan sonra kendi işini yapmayı düşünmüş. Diktaş bize anneliğin çocukların hayatı üzerindeki etkisini de gösteriyor. Üretmenin önemli olduğunu belirten annesinin yolunda giderek, kız kardeşi ile birlikte bu işi oluşturmuş.

Gökten Doğan, bir müzede arıcılık ve ballara dair kayıtları görünce bu işe merakı başlamış

Gökten Doğan, Bilgi Üniversitesi'nden Reklam bölümünde mezun olduktan sonra İtalya'da bir müzede arıcılık ve ballara dair kayıtları gördükten sonra bu konuya merak salmış. Doğan, arıcılığın "ataerkil" yapısına ama "arıların, kraliçe arı etrafında organize olmalarına" dikkat çekerken, büyük dedesinden itibaren gelen arıcılık aile işinin içinde kendisini o kraliçe arı ile özdeşleştirmiş ve ürettikleri balların sertifikalandırılmaması, markalanmaması nedeniyle hak ettiği değeri bulmadığını düşünmüş. Girişimcilik hikayesi tamamen bu noktada başlıyor ve "Büyük Dedemin Balları" markası ile sertifikalandırılmış bir balcılık yapmaya başlıyor.

Doğan, çektiği zorluk olarak, işi yapmak için ailesini inandırmakta zorluk çektiğini anlatırken, aslında kadın girişimcilerin yaşadığı bir zorluğa da işaret ediyor. Ama bu zorluğu aştığını ve rol modeli olmaya çalıştığını da memnuniyetle gördük.

İrem Özbek Aydın Hamitler Yöresel Pazarını kurmuş

İrem Özbek ise Aydın Bölgesinin ürünlerini markalayan bir kadın girişimci. "Dağlarından yağ, Ovalarından Bal Akan Şehirden Gelen Lezzet" sloganıyla tüm Türkiye'ye ve ileride Dünya'ya doğal lezzetler satan "Aydın Hamitler Yöresel Pazarı"nı kurmuş. Kendi ürettikleri yanında, çevreden kadın girişimcilerden ve çiftçilerden aldıkları ürünleri pazarlıyor. Örnek olmak istediğini de söylüyor.

Bu 4 kadın girişimcinin en güzel yanı ise, yaptıkları işten büyük bir zevk aldıkları ve tutku ile ileriye taşımak istediklerini görmek oldu. Gördüğünüz gibi, illa bir kurumsal işte çalışmak gerekmiyor, kendi işinizi elinizdeki, çevrenizdeki bir şeyleri değerlendirerek pekala yapabilirsiniz.

D_Side_Content_300x250

İlgili İçerikler

Öne Çıkan Videolar