CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de Buca sanayi sitesindeki işçilere; “Kaynakların nereye gittiğini biliyorum. Kimin milyar dolarları vurduğunu biliyorum. Kimin zenginleştiğini biliyorum. 85 milyon insanın, bir avuç insana çalıştığını biliyorum. İster kur korumalı mevduat deyin, ister beşli çeteler deyin, ister uyuşturucu baronları deyin, ister saray beslemeleri deyin. Hepsinin adını, soyadını, kimliğini; her şeyini biliyorum. Sizin hakkınızı, sizin alın terinizi onlar çalıyor. Onlardan alacağım, tamamını alacağım size vereceğim. Alın terinizin karşılığını size vereceğim" sözleri ile seslendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İzmir'de Buca 6. Sanayi Sitesi'nde tamirci esnafı ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu'na İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç ve Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda eşlik etti.
Tamirci esnafının sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Duayen başkanınız, ikinci başkanınız dedi ki buranın kurucusu olan. 'Buraya ilk kez bir genel başkan geldi' dedi. Sadece buraya gelmedim, başka yerlerde sanayi sitelerine de gittim. Orada çalışan, alın teri döken insanlarla beraber oldum. Onların derdini dinledim. Dinlemek zorundayız zaten. Çok sorunumuz var. Dünya kadar derdimiz var. Bu derdi en fazla çekenler bu ülkede alın teri döküp karşılığını alamayanlar, yani sizlersiniz.
Sattığınız ürünlere zam geliyor. Zammı yapmaktan siz sorumlu değilsiniz, başkaları sorumlu. Doğal gazdan tutun akaryakıta kadar, hayatın her tarafında yağmur gibi zamlar yağıyor. Burada da sizin kabahatiniz yok, yönetenlerin kabahati var. Bir tek kusurumuz var. Sandığa giderken vicdanımızın sesini yeteri kadar dinlemiyoruz.
Şimdi önümüze bir seçim gelecek. Bir tek isteğim var. Bütün bu sorunların çözülmesini istiyorsanız, sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun, vicdanınızın sesini dinleyin ve oyu öyle kullanın. Ben sizden sadece bunu istiyorum. Başka bir şey istemiyorum.
Bu ülkede kaynakların nereye gittiğini biliyorum. Kimin milyar dolarları vurduğunu biliyorum. Kimin zenginleştiğini biliyorum. 85 milyon insanın bir avuç insana çalıştığını biliyorum. İster kur korumalı mevduat deyin, ister beşli çeteler deyin, ister uyuşturucu baronları deyin, ister saray beslemeleri deyin. Hepsinin adını, soyadını, kimliğini; her şeyini biliyorum. Sizin hakkınızı, sizin alın terinizi onlar çalıyor. Onlardan alacağım, tamamını alacağım bu millete vereceğim, size vereceğim. Alın terinizin karşılığını size vereceğim.
Bir araya geldik. 6 lider bir aradayız. Her birimiz ayrı partiyiz. Ama hepimiz demokrasiyi, alın terini, birlikte çalışmayı savunuyoruz. Bu ülkede ayrışma oldu. Neredeyse komşumuzun kimliğini, inancını sorgular hale geldik. Neredeyse komşumuzun yaşam tarzını sorgular hale geldik. Oysa atalarımız ne güzel demiş. 'Komşu komşunun külüne muhtaç' diye. Neden toplum bu kadar ayrıştı, bu kadar bölündü? Bunu yapanlar siyasiler.
Ben o siyasilerden biri değilim. Beni tanımlamak gerekirse ben halkın politikacısıyım. Sizin sesinizim. Sizin sesinizi dillendiriyorum. Çiftçi, İşçi, emekli, apartman görevlisi, dul yetim olsun; bu ülkede çalışan üreten alın teri döken, evine ekmek götüren herkesin yanındayım. Benim onlar gibi saraylarda yaşama gibi bir merakım yok. Ben halk gibi, sizler gibi yaşamak isterim. Evimde, çoluk çocuğumla yaşamak isterim.
Varsa bir sorun. Sorunu masaya yatırırız, işin uzmanlarıyla gelir meseleyi çözeriz. Bu ülkenin çözülmeyecek hiçbir sorunu yok. Türkiye hızla kalkınabilir. Türkiye'de herkes kazanabilir. Türkiye'de alın teri dökenlerin terleri yerde kalmaz. Onların haklarının hepsi teslim edilebilir. Yeter ki bu ülkenin beşli çeteleriyle, uyuşturucu baronlarıyla, saray beslemeleri ile mücadele edelim. O mücadeleyi yapmak için yola çıktım. Kimsenin endişesi olmasın.
Bakmayın öyle faizi indirdik masallarına. Ne faizi indirdin kardeşim. Gidin bankadan kredi çekin bakayım, faiz kaç lira. Bizi kandıracağını sanıyor. Bu millet gerçekleri görüyor, zaten. Değişim zamanı geldi.
İzin verirseniz o beyefendiyi emekli edeceğim, söz veriyorum emekli edeceğim. Hakkı hukuku ve adaleti bu ülkeye getirmek zorundayız. Kim çalışıyorsa hakkını alacak. Yan gelip yatana milyar dolarları niye aktaracağız? Onlar alıyorlar paraları. Amerika'da gökdelenler yapıyorlar, kendi evlatları adına. Amerika'da çiftlikler alıyorlar kendi evlatları, kendi vakıfları adına. Onların tamamını alacağım, tamamını Türkiye’ye getireceğim, tamamını bu ülkenin çocuklarına vereceğim.
Ben bunu söylediğim zaman kızıyorlar, küfrediyorlar. Sanıyorlar ki ben sinirleneceğim. Benim demir gibi sinirlerim var. Kimse endişe etmesin. Ben sakin bir adamım ama kararlı bir insanım. İnandığım yoldan asla dönmem. Bir hedef varsa, gerçekleştirmek için mücadelemi sonuna kadar sürdürürüm. Moralinizi bozmayın. Sandık gelecek, gittiğinizde adaletten, hukuktan, fakir fukaradan, alın terinden yana yana çalışandan yana oy kullanmanızı istiyorum." (ANKA)