Sedef Kabaş'ın tahliyeden sonraki ilk sözleri: Kaçma şüphesi ne ya, bir gün biri kaçacaksa o ben olmayacağım

“Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 49 gündür tutuklu bulunan ve bugün tahliye edilen gazeteci Sedef Kabaş ''Bir gün birileri kaçacaksa o Sedef Kabaş olmayacak'' dedi. 

“Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 49 gündür tutuklu bulunan gazeteci Sedef Kabaş'ın ilk duruşması bugün İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Kararını açıklayan mahkeme, Kabaş’a “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezası verdi. “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlaması yönünden Kabaş’ın beraatına hükmeden mahkeme, tahliye kararı verdi.

Kabaş cezaevi çıkışında açıklama yaptı ve ''Bunu yazın lütfen yarın öbür gün biri kaçacaksa o Sedef Kabaş olmayacak. Buradayım, bu düzen değişinceye kadar da hiçbir yere gitmeye niyetim yok'' dedi. 

Kabaş şunları söyledi; 

''İktidarın bütün imkanları kullanılarak bir kadın gazetecinin üzerine çullanıldı''

"Hangi atasözlerini kullanıp kullanmayacağımızla ilgili bir genelge yayınlasınlar. Sınırı kim belirleyecek. Demokrasinin olduğu yerlerde bunlar yaşamaz. İktidarın bütün imkanları kullanılarak bir kadın gazetecinin üzerine çullanıldı."

Linç kampanyası sonrası bir tweet attım, Çerkes atasözü olduğunu söyledim. Bundan bile hapis yatmamı talep etti şikâyetçi olanlar. 

Polis dahi ifadem daha tamamlanmamışken, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül bir açıklama yaparak ihsas-ı rey yaparak beni suçlu ilan ettiler.

''Bir gün birileri kaçacaksa bu Sedef Kabaş olmayacak''

Bugünün Türkiye'sinde AKP suçlu ilan ediyor, sonra tutuklanıyorsun sonra diyorlar ki "delil karartma ve kaçma şüphesi"... Kendime zül sayarım. Ne kaçması arkadaşlar. Bir gün birileri kaçacaksa bu Sedef Kabaş olmayacak. Buradayım, bu düzen değişinceye kadar da hiçbir yere gitmeye niyetim yok. 

22 Ocak'ta tutuklandım. 49 gün sonra, yani kendilerince bir çeşit cezalandırmayı yaptıktan sonra tahliye edildim. Sadece beni yargılamadılar, sadece beni hapsetmediler. Bizim gibi gerçekleri yazan, yani buna cesaret gösterenleri hapsederek, üzerlerinde korkunç bir baskın oluşturarak sanmayın ki bizi hapsediyorlar. Bunu yaparak gözdağı veriyorlar, korku iklimi yaratmaya çalışıyorlar. Korkacak mıyız, milyonlar buna hayır diyor. Haklıysak korkmayacağız, haksızlık varsa da susmayacağız. Bundan sonra da gerçekleri yazmaya, anlatmaya devam edeceğim. 

Erdoğan 'şahsıma hakaret edildi' diyerek bana 250 bin TL tazminat davası açtı. Bunun da bilinmesini istiyorum. 

Cezaevinde ellerim üşemesin diye bir iki saat içinde o kızkardeşlerim bana eldiven ördü. Dayanışma yaşatır.''