T24 Vide Haber
TBMM Genel Kurulu’nda devam eden bütçe görüşmeleri sırasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile HDP grubu arasında gerginlik yaşandı. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Terbiyeli ol, otur. Süleyman Soylu senden korkan senin gibi olsun" dedi. Soylu ise "Hadi oradan" yanıtını verdi
TBMM Genel Kurulu’nda İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifleri ile 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifleri görüşüldüğü sırada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile HDP grubu arasında gerginlik yaşandı.
Görüşmeler sırasında konuşan MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem, HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun’u hedef aldı. Meclis Genel Kurulu’nda barış talebini dile getirmek için beyaz tülbentini çıkaran Tosun’a yönelik, “pespaye” ifadesini kullanan MHP’li Erdem, “Beyaz yazma değil, beyaz bayrak çekilir ancak. Analarımızın hayatları gibi tertemiz beyaz tülbentlerini bebek katillerine malzeme yapma girişimi pespaye bir gösteridir ve provokasyondur” dedi.
MHP’li Erdem’in bu ifadeleri bütçe görüşmelerindeki tansiyonu yükseltti. HDP’li Beştaş’ın tepkisine yanıt veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Remziye Tosun’u hedef aldı.
Diyarbakır Milletvekili Tosun’un "tülbentini yere atarak barış talebini" dile getirdiğini ifade eden HDP’li Beştaş, “Böyle bir eyleme pespaye diyecek kadar savaşı kutsayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bizim atacak bir beyaz tülbentimiz ve barış irademiz var. Onların aklarında dilinde ölüm ama en çok da çıkar var. Bu pespaye lafını nasıl karşılayacağım bilmiyorum ama asıl pespayelik bu sözleri söylenin sözleridir, zihniyetidir. Mafyaları dışarıya çıkarmak için kanun yapan bir partinin milletvekili söylüyor bunu” dedi.
Beştaş, ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya da şu ifadelerle seslendi:
“Şunu da unutmasın sizin ağa babalarınıza boyun eğmedik. Sizin karşınızda korkacak bir HDP yok. Bu konuda siz ayaklı bir nefret makinasına dönüştünüz. Her gün yeni bir Süleyman Soylu ile karşı karşıyayız. Bu kadar nefreti nasıl üretiyorsunuz bilmiyorum. Daha sözlerime başlarken yerinizden kalkıp saldırıya geçmeniz psikolojinizi de ortaya koyuyor. Ama dediğimiz gibi ağa babalarınızın tarihine bir bakın. Direniş örneği görün, ilkelilik örneği görün, mücadele örneği görün. “
Kürsüde konuşan Soylu HDP grubuna yönelik olarak "Hakaret ve iftira silsilesiyle karşı karşıya kaldık. Birincisi; Kürt düşmanı kimdir biliyor musunuz? 10 yaşındaki çocuğa kalaşnikof veren PKK ve HDP'dir. Hiç masum gibi bakma. Kimi kaçırdığını, kimi dağa gönderdiğini, annelerin sana nasıl bela okuduğunu herkes bilmektedir. Cümlem şu; burada tülbent atan Remziye Tosun, sadece ve sadece PKK'nın kadrolu elemanıdır. Devletin bütün kayıtlarında böyledir. Aynı zamanda son 5 yılda bin 230'un üzerinde teslim olan PKK'lı var ve 'HDP bizi dağa gönderdi' dediler. Esas hesabı siz vereceksiniz." dedi.
Ardında söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Soylu'nun ithamlarına şöyle yanıt verdi:
"Süleyman Soylu bana dediniz ki "masum bakma". Masum yada suçlu değilim ki, suçlu gibi bakayım. sizin gibi benim sayısız yüzüm yok. Benim tek yüzüm var. Bir kere burada bir İçişleri Bakanı düşününki her konuşmasında nefret ve öfke kusuyor. Böyle bir İçişleri Bakanı olabilir mi? Biz sizden bakanlık yapmanızı bekliyoruz. Burada siz bize nefret kusuyorsunuz. Beni ve Remziye tosun'u ayak üstü suçlu ilan ettiniz. Anneler sizin hakkınızda ne diyor biliyor musunuz? Diyorlarki; en büyük Kürt düşmanı Süleyman'dır. Bunu her yerde söylüyorlar. Gidin Diyarbakır'a, Mardin'e, Siirt'e. Biz her gün halkla beraberiz. anneler sizinle ilgili her gün ah ediyor, çocuklarının sağ salim eve dönmelerini istiyor. Bunu asker annesi de, Türk annesi de Kürt annesi de istiyor. Biz burada savaş yerine barışı savunuyoruz. Bu ülkede daha fazla kan dökülmesin. Siz 9 bin 100 bilmem kaç tane sığınak imha etmişsiniz diye önümüze bir kitapçık koydunuz. Bir konuşmanızda da '300 tane terörist kaldı' diyorsunuz. Yalanınızın hangisini sayalım. Biraz dürüst olun."
TIKLAYIN | HDP'li Remziye Tosun Meclis'te "Operasyonlar durdurulsun" diyerek tülbendini yere attı