Kime niyet, kime kısmet! "Şam'da namazı" Türklerden önce Suudiler kılacak gibi görünüyor! Ayrıca, neye niyet neye kısmet! Namaz, Beşşar Esad'ın himayelerinde ve Ramazan Bayramı'nın sonrasında!
Zira, gelen haberlere bakılırsa, Riyad yönetimi, diplomatik ilişkilerini 2011 yılında patlak veren Suriye savaşı ile birlikte kopardığı Şam yönetimi ile normalleşme ve buzları eritme adımları atmaya başladı. Suudi Arabistan'ın ulusal istihbarat servisi şefi Korgeneral Halid el-Hümeydan'ın da içinde yer aldığı bir heyetin, geçtiğimiz hafta içinde Suriye'nin başkenti Şam'a giderek bu amaçla üst düzey görüşmelerde bulunduğu öğrenildi. Halid el-Hümeydan'ın Şam'da bu çerçevede önce mevkidaşı ve Ulusal Güvenlikten Sorumlu Başkan Yardımcısı Tümgeneral Ali el-Memluk ile sonra da Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüştüğü bildirildi.
Londra'dan Arapça ve İngilizce yayın yapan haber sitesi Rai el Yum'un Şam'daki üst düzey diplomatik kaynaklara dayanarak aktardığı habere göre, taraflar yaptıkları görüşmede ilk adım olarak Suudi Arabistan'ın Şam Büyükelçiliği'nin yeniden hizmete açılmasında mutabık kaldılar. Suudi heyetinin Suriye'nin Arap Birliği'ne dönmesine ve bu yıl içinde Cezayir'de gerçekleştirilmesi planlanan Arap Birliği zirvesine katılımına yeşil ışık yaktığı da aynı kaynaklardan sızan bilgiler arasında.
Rai el Yum'a konuşan Suriyeli kaynaklar toplantının içeriğine dair daha fazla açıklama yapmazken, görüşmelerin verimli geçtiğini ve iki ülke arasındaki buzların erimekte olduğunu söylemekle yetindiler. Tarafların Ramazan Bayramı sonrasında daha uzun bir program çerçevesinde bir araya gelme konusunda anlaştıkları da gelen haberler arasında. Suudi Arabistan yetkililerinin bayramdan sonra Şam'a yapmayı planladıkları ziyarete Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan el-Suud'un liderlik edip etmeyeceği henüz bilinmiyor.
Suudilerin İranlılarla da aralarındaki husumeti bertaraf etmek üzere gizli görüşmeler yaptıklarına, geçen haftaki yazımızda biz de değinmiştik. Söz konusu gizli görüşme Irak'ın başkenti Bağdat'ta, 9 Nisan'da gerçekleşmiş, ancak taraflar böyle bir görüşmeyi teyit etmemişlerdi. Suudi heyetinin Şam ziyaretinin Bağdat'taki toplantıdan yaklaşık bir ay sonra gerçekleşmesi dikkatlerden kaçmadı. Anlaşılan, Beyaz Saray'ın Tahran yönetimi ile arasının yumuşama sürecine girmesi, Suudi Arabistan'ı hem İran ile hem de İran'ın bölgedeki müttefiki Suriye ile görüşmelerde cesaretlendirmiş görünüyor. Nitekim, ABD'nin 2015'te imzaladığı ancak 2018'de çekildiği Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPOA) olarak adlandırılan (İran ile) nükleer anlaşmanın koşullarına dönme sürecinde son haftalarda belirgin pozitif işaretler seçiliyor. Taraflar arasında Viyana'da bu amaçla yürütülen görüşmelerde olumlu bir atmosferin hâkim olduğu, Tahran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ile işbirliğini genişletme niyetinde olduğu anlaşılıyor.
Şam'ın Riyad'a karşı yapıcı bir tutum içinde olmasının ardında ise, Suudilerin Suriye muhalefeti ile ilişkileri sonlandırmış olmasının payı büyük. Suriyeli muhaliflerin Suudi Arabistan'ın sponsorluğunda oluşturduğu Suriye Müzakere Yüksek Komitesi'nin Riyad'daki merkez ofisinin kapatılmış olması da Şam'da memnuniyetle karşılanıyor.
Riyad, Şam ile ilişkilerini normalleşme seyrine sokma çabası verirken Ankara'nın durumu biraz "karışık." Ankara'nın Suriye'deki silahlı muhalif yapılar ile ilişkilerini sonlandırması, YPG/SDG konusunda ABD'den arzuladığı güvenceleri almadıkça ve en azından şu aşamada gerçekleşecekmiş gibi durmuyor. Bir başka deyişle, Türkiye'de iktidar temsilcileri için Şam'a gitmek, "Emevi Camii'nde namaz kılmak," bu bahar da pek mümkün görünmüyor.