Bir zamanlar dar gelirlilerin rağbet ettiği ikinci el giyim olgusu, günümüzde bir moda akımına dönüşerek endüstrileşme yoluna girdi. Valentino, Gucci, Jean Paul Gaultier gibi markalar kendi dijital vintage platformlarını hayata geçirerek lüks sektöründe yeni bir sayfa açmış oldular. Ancak moda analistleri vintage patlamasının kısa bir süre sonra tıkanacağını ve ürün bulmanın zorlaşacağını ileri sürüyorlar.
"Eskiye itibar olsa bitpazarına nur yağardı" atasözümüz son yıllarda anlamını yitirmiş durumda. Eskiyi yeniye tercih etme olgusunun geniş kitleler tarafından benimsenmeye başlaması ile birlikte radikal bir değişim yaşayan ikinci el pazarı boyut değiştirerek kendini aştı.
Moda Platformu Fashion Network'in verilerine göre, Fransa'da tüketicinin yüzde 29'u yeni ürün satın almak yerine ikinci el satışlara yöneliyor. 2020 verilerine göre ise yedi milyar Euroluk cironun bir milyar Euroluk dilimini moda ürünleri oluşturuyor.
Geçmiş döneme ait tek ve özel ürün anlamına gelen "vintage" kavramı il kez 1990'lı yıllarda New York'ta doğdu. Zengin kadınların ve dönemin ünlü modellerinin başlattığı, 60-70'li yıllarda üretilmiş lüks markaların imzalarını taşıyan "anne-teyze sandığından" çıkmış giyesilerin kullanılmaya başlanması ve medyanın ilgisi ile yeni bir akım doğmuş oldu.
Pandemi nedeni ile eve kapandığımız iki yıllık dönem, birçok yönden düşüncelerimizin ve hedeflerimizin yön değiştirmesine neden olurken, genç kuşak moda tutkunları vintage olgusunu yaşam felsefesi olarak benimsemeye başladı. Eski ile yeni arasında bağlantı kurmayı öğrenmeye başlayan yeni jenerasyon, internet ve sosyal medya platformları sayesinde ekosorumluluk bilincini geliştirmesine paralel olarak, lüks sektörüne ilgi duymaya ve kendini o dünyaya yakın hissetmeye başladı. Vintage ile modern yaşam arasında doğru seçim yapma arzusunu duyan yeni neslin blogerlardan ve moda ikonlarından etkilenmiş olmaları ise inkâr edilemez bir gerçek.
Amerikalı kostüm tasarımcısı Patricia Field'in Sex and City ve Emiliy in Paris gibi küresel başarıya ulaşan dizilerde kullandığı yöntem de bu eğilimin olgunlaşmasında rol oynadı.
Field, Paris'e gelerek kendine bir yol çizmeye çalışan Amerikalı Emily karakterine giydirdiği Chanel, Dior gibi lüks markaların vintage kıyafetleri ile "çok parası olmayan ancak başarıya ulaşmak için şık görünmesi gerektiğine inanan" Emily'nin bitpazarlarından bulmuş olduğu izlenimini veren imaj, bu akımın yükselmesinde etken oldu.
Rihanna , Béyonce, Lady Gaga gibi ikon starların vintage akımına verdikleri destek de göz ardı edilemez. Kim Kardashian'ın New York Metropolitain Müzesinde gerçekleşen 2022 Met Galasına Marilyn Monroe'nun 1962 yılında giydiği bir kıyafeti ile gelmesi eleştirilmiş olsa da büyük yankı buldu.
Vestiaire Collective, Collector Square, Vide Dressing gibi platformlar bu süreçte yükselerek dev şirketlere dönüştüler. Collector Square sadece çanta ve ünlü mücevher markalarının takılarına yönelerek diğer devlerden ayrı bir yol seçmiş oldu.
Amerikan ikinci el platformu ThredUp'ın öngörüsüne göre 2027 yılında bu platformların ciroları dev Fast Fashion cirolarını katlayacak duruma gelecek.
Ünlü İtalyan markaları Valentino, "Valentino Vintage", Gucci ise "Gucci Vault" adı altında sosyal medya platformlarını oluşturarak ikinci el lüks tüketicisine doğrudan ulaşma yoluna giderek yeni bir hamleye imza atmış oldular.
Marketing savaşlarının vintage satışlarına da yansımaya başladığı lüks sektöründe, gelecekte ürün stoklarının eriyeceği öngörülüyor. Yazımızı yine bir deyim hatırlayarak bitirelim.
Altın çağını yaşayan lüks ikinci el ürünlerden yakın bir zamanda "bulunmaz Hint kumaşı" olarak bahsedebiliriz.
Mutlu pazarlar.