Başlıktaki öğüdü küçükken babamdan duydum. O yaşta anlamlandıramazdım. Ama büyüdükçe bilgece bir deyiş olduğunun bilincine vardım.
Gel gör ki sık sık kuşkuya da düştüm.
Sözgelimi cesaret gösteren biri bunu cahilliğinden mi yapıyor yoksa sahiden cesur ve yapılması gerekeni mi yapıyor?
Ya da tersi bu cesaret gösterisini yapan kişi cahil mi değil mi? Lise, üniversite diploması kişiyi cahillikten kurtarıyor mu?
Şu Koronavirüs bütün dünyayı tutsak edeli beri "cahil cesareti"nin ne olduğunu daha iyi kavradım. Ondan sahiden korkulması gerektiğini de…
Habercilik mesleğinde epey acemi bir delikanlıyı eline bir mikrofon tutuşturup bir kameraman eşliğinde sokağa salmışlar. "Sokak röportajı" denen bazan ilginç de olabilen ama özünde mesleğin en ucuz ve anlamsız bir dalında at koşturacak.
Soruyor:
- Niye maske takmadınız?
- Niye takacakmışım?
Haydi buyrun… Haberci ister istemez şansını zorluyor:
- Koronavirüs'ten korunmak için. Her gün televizyonlar, gazeteler…
Karşısındaki cümleyi tamamlatmıyor.
- Biliyoz….. Biliyom… Bak gardeşim, virüs mirüs yok. Bunların hepsi yalan. Millet sokağa çıkmasın, alışveriş dursun, fabrikalar dursun, memleketimiz fakirleşsin diye uyduruldu bu. Yapan da Bil Gates biliyon mu? (Bill Gates’i yazıldı gibi okuyor.)
Haberci son bir hamle yapıyor:
- Nereden bu bilgi? Kesin mi yani?
Herif pervasızca omuz silkip sırıtıyor:
- Elbet bilgi ve elbet kesin. İnternette daha yeni okudum.
- Hepsi yalan, maske takmıyorum diyorsunuz ama maske kolunuzda duruyor…
- Biliyom. O korona için değil ki… Polis ceza yazıyor. Devlete gelir lâzım biliyor mu? Polis görünce takıyom işte…
Bu adam cahil değilse nedir?
Peki, bu adam cesur mudur, salak mı?
Bu kez haberci genç bir kadın. Bir AVM girişinde karşıdan gelen, kendi gibi genç kadına mikrofon uzatıyor.
Kadın keyifle mikrofonun önüne, kameranın karşısına dikiliyor.
- Maske takmamışsınız…
- Evv’vet.
- Neden?
- Sey… Baende güzel durmuyor maske. ( "Sey" ve "Baende" dizgi hatası değil. Genç kadın böyle konuşuyor. Ş’ler S oluyor, "ben" de "baen".)
- Yani maskesiz AVM’ye geldiniz?
- Evv’vet (Bu da dizgi hatası değil. Böyle konuşuyor) Boynır’da kendime bir şeyler bakacağım. (Biliyorsunuz değil mi ? Boyner yazılır, boynır okunur.)
- Korkmuyor musunuz peki? Virüs size bulaşır, siz başkalarına bulaştırırsınız…
Yanıt veriyor haspam:
- Niye korkayım?.. Ben temizim.
Bu genç kadın cahil değilse nedir?
Peki, bu genç kadın cesur mudur, salak mı?
Bu bir sokak röportajı değil. Kendini komünist olarak tanımlamış, zevzek bir keskin solcu Facebook'ta döktürmüş:
- Yaratılan panik havasını doğru analiz etmek lazım. Bunun emperyalist merkezlerde ve bilhassa küresel kapitalizminin ilaç fabrikalarında tasarlanmış bir komplo olduğu açık. Önce aşıyı ürettiler. Sonra mikrobu yaydılar. Şimdi yeterince yaygınlaşınca aşıyı istedikleri fiyata pazarlayacaklar.
Kendimi tutamayıp "Ulan yeterince yaygınlaştı. Ölümler milyonla ölçülüyor. Söyle senin şu küresel kapitalistlerine artık pazara çıkarsınlar aşıları" diyeceğim ama böylelerinin zaten Facebook'ta ciddiye alınsın da, hemen cevap versin de kendini boş oturmamış, kitleleri uyarmış hissetsin diye hazır beklediğini düşündüm ve okuyup not etmekle yetindim.
Peki, bu klavye şövalyesi cahil değilse nedir?
(Dikkat ettiyseniz "cesur mu" diye sormadım. İnternette böyle zırvalar döktürmek için cesarete ihtiyaç yok. Cahil ya da diplomalı cahil olmak yetiyor.)
Şu grafiğe iyi bakın. Öyle amatör bir elden filan çıkmamış. Acemi bir elden de çıkmamış.
Açık açık ve Türkçe "Maske takma" diyor…
Benzerlerini pankart ya da afiş olarak Berlin’de maske zorunluğuna karşı düzenlenen bir yürüyüşte neonazilerin, dazlakların ellerinde gördüm. Amerika’da, Brezilya’da, İspanya’da, Fransa’da, Hindistan’da, Norveç’te, İngiltere’de Korona önlemlerine karşı düzenlenen protesto mitinglerde, yürüyüşlerde gördüm.
Ezici çoğunluğu ırkçı, aşırı milliyetçi, faşizan, örgütlü ve örgütsüz kalabalıklar.
Okuduklarınızın hepsini siz de biliyorsunuz. Bildiğinizi ben de biliyorum. Yine de yazdım.
Bugünkü yazı aslında bir cevap. Birkaç hafta önce bu konuda yazılmış bir Tırmık’ın altına "Yetmez ama evetçi Aydın, sen de bindin bu kayığa demek. Bizi de bu yalan kayığına bindirmeye çalışıyorsun. Yemezler" diye yazan, 1980 kışında Davutpaşa Askeri Hapishanesi'nde aynı koğuşta yattığımızı da belirten bir "cahil ve cesur"a verilen bir cevap.
İki gün önce Twitter’in DM denilen kanalından bir mesaj yolladı. Virgülüne bile dokunmadan aktarıyorum.
- Aydın ağbi, Feysde yazdıklarım tabiki şakaydı. Ağbi, ablam korona oldu. Ama ilgilenecek doktor ve hastane bulamıyoruz. Senin etrafın geniştir. Yardımcı olmanı rica etsem… Çok acil ağbi…