Ergenlik sivilcelerinden yeni kurtulmuş internet şövalyeleri “Abi dert etme; Başbakan değil feriştahı gelse engelleyemez” diye bana sesleniyorlardı ve ben internet acemisi olarak “Yutma Aydın Engin. Bu veletler sana gaz veriyor. Koskoca devletin dizginlerini elinde tutan gözü dönmüş, zembereği boşalmış bir güç neyi engelleyememiş ki bunu engelleyemesin” diye düşünüyordum.
Dün (Perşembe) geceyarısından sonra saat 03.20’de kendimi ekran başında tweet atar, tweet okurken yakalayınca “Ulan galiba bu internet fırlamaları haklı. Başbakanınki nafile çaba ki ne nafile “ diye kıkırdadım…
Sabaha karşı uyku bastırdı; tweetçilik oyununa son verip yatağa giderken bu defa da kendimi, kendi uydurduğum bir türküyü mırıldanırken yakaladım:
- Tweetine, tweetine / Tweetine bandım / Yasaklarım sandın / A-ha şimdi yandın…
Zaten son okuduğum tweet biricik yeğenim dişi internet şövalyesi Işıl’dan gelmişti ve paradoksu pek güzel özetliyordu:
- Sevgilim amcam, Twitter'ın kapatıldığını dünyaya Twitter'dan duyurmak gibi tuhaf bir şey yapıyoruz…
* * *
Sabahleyin tweetçilik oyuna dalmadan “araştırmacı gazeteciliğe” geçtim. Son çıkan internet yasasının maddeleri arasında epey dolandım.
Yasaya göre internet erişimini (mesela Twitter erişimini) savcıların başvurusu üstüne bir mahkeme değil, Bilgi ve İletişim Kurumu’nun (BTK) alt organı sayılmak gereken TİB verebilir. Aynı TİB, 24 saat içinde yetkili mahkemeye başvurarak erişim engelleme kararının hukuksal denetimini sağlamakla yükümlü.
Nitekim bugün (Cuma) öğle saatlerinde “Twitter’ı yasakladığı” söylenen mahkemenin yargıcı konuştu, “Ben öyle bir karar vermedim” dedi. Yargıçtan birkaç saat önce de Türkiye Barolar Birliği aynı yasal gerekçeye dayanarak Twitter yasağının kaldırılması için resmi başvuru yapmıştı.
Özet: Yasaya göre bir mahkemenin Twitter’ı yasaklaması söz konusu değil. Barolar Birliği altını çiziyor, yasakladığı söylenen yargıç böyle bir karar vermediğini belirtiyor.
Eeee?
BTK’nın resmi açıklamasında yer alan şu cümleler ne demek oluyor peki:
“Vatandaşların şikayetleri üzerine, Twitter'da kişilik haklarının ve özel hayatın gizliliğinin ihlali nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerince erişimi engelleme kararlarının verildiği…”
Bu tuhaf çelişkinin bir anlamı olmalı.
Var zaten: Şaşkınlık!..
Memurlardan oluşan BTK ve TİB’in, amirlerinden gelen talimatı uygularken yüzlerine gözlerine bulaştırmaları…
Bir halk deyişi ile söylersek, şaşkın örnek kıçın kıçın yürüyor…
* * *
Bu Cuma gece yarısına kadar TİB’in aldığı erişim engelleme kararını bir mahkemenin değerlendirmesi ve sonuçlandırması lazım.
Mahkeme kararı uygun mu bulacak, iptal mi edecek?
Göreceğiz…
Sonra ne olacak ?
Terzi Sadık’ın ünlü deyişini bu köşede bir kere daha tekrarlamanın tam zamanıdır:
- Yerden göğe küp dizseler, en alttakini çekseler, seyreyle sen gümbürtüyü…