Biz üç kişiydik, üç yakın arkadaş: Başar Sabuncu, Cüneyt Türel ve Aydın Engin.
Önce Tarlabaşı'nın derinliklerinde sidik kokulu bir apartmanın bodrum katında, ardından Ayaspaşa'da deniz manzaralı bir apartmanın giriş katında birlikte dört uzun yıl geçirdik.
Tiyatro sanatına tutkunduk.
Cüneyt Türel, Türkiye'nin en büyük aktörüydü ama henüz Şehir Tiyatrosu'nda bayrak tutan bir figürandan öteye geçmemişti. Başar Sabuncu, Türkiye'nin en büyük tiyatro rejisörüydü ama henüz sahneye bir oyun koymamıştı. Aydın Engin, Türkiye'nin en büyük oyun yazarıydı ama henüz hiçbir oyunu sahne ışığı görmemişti.
Olsun. Biz çulsuz ama mutlu üç delikanlıydık ve kanlarımız sahiden de deliydi.
Cüneyt önceki yıl gitti. Başar dün. Bir ben kaldım.
Keder filan değil. Eksilmek gibi bir duygu. Yazıya gelmeyen bir duygu...