Fatura merkezlerinin sayısı son yıllarda o kadar çoğaldı ki, bankaları sollayıp geçtiler. Bugün Türkiye’de 10 bin 434 banka şubesine karşılık yaklaşık 40 bin fatura merkezi bulunduğu tahmin ediliyor.
İnsan, elektrik, su, elektrik, gaz vs. faturalarını neden internetten veya bankadan değil de fatura ödeme merkezinden öder? “Çünkü Türkiye’de bankalardan uzak duran milyonlarca insan var” diye açıklıyor, Ahmed Karslı.
Karslı, fatura ödeme merkezi işletmeciliği yaparken bankalardan uzak duran kesimin büyüklüğünü fark ederek dijital ödeme işine girmiş. On dokuz ay önce kurduğu ve banka hesabı olmadan internet üzerinden para gönderme, alma imkanı sunan Papara’nın bugün 790 bin üyesi var.
Türkiye’de on sekiz yaşın üzerindeki nüfusun yüzde 44’ünün banka hesabı bulunmuyor. Kocalarının sabah bıraktığı 5-10 lira ile günü kurtarmaya çalışan ev kadınları… (Evde olduğu gibi finansal sistem önünde de ikinci sınıflar.) Başvurdukları bütün işlerden red yanıtı aldıkları için bankaya yatıracak parası olmayan diplomalı işsizler... (Türkiye'de ilk banka hesabı ortalama 24 yaşında, maaş hesabı şeklinde açılıyor.) Sosyal yardımlarla geçinenler…. (Sosyal yardımların büyük kısmı nakit olarak dağıtılıyor. Belediye görevlileri kapı kapı dolaşıp ayni veya nakdi yardım yapıyorlar.) Borçlarını ödeyemeyip yasal takibe düştükleri için “sistem dışına” çıkanlar… (Mahkemelere her gün ortalama 983 icra dosyası geliyor. Toplam icra dosyası sayısı 16 milyon 174 bine ulaşmış durumda. Kredi borçlularının sayısı da artıyor. Bireysel kredi ya da kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşenlerin sayısı geçen yılın ilk 11 ayında 1,2 milyondu... Her gün sistemle köşe kapmaca oynayan on binlerce, belki yüz binlerce insan... Maaşın banka aracılığıyla değil elden verildiği işleri -örneğin taksi şoförlüğü- tercih ediyor, günü gününe yaşıyorlar.)
Ve son olarak (Bunu tahmin etmişsinizdir) “günah” diye banka kapısından uzak duranlar... (İstanbul’da bile dini gerekçelerle hâlâ kredi kartı kabul etmeyen çok sayıda iş yeri var.) Bankasızlar… Sayıları bir milyon, beş milyon, on milyon değil, yetişkin nüfusun yarısı!
Bu, aynı zamanda seçmen nüfusunun yarısı demek. Erdoğan’ın “faiz lobisi”ne her yüklenişinde bu kesimden puan topladığını tahmin etmek güç değil. “Faiz lobisi”ne yönelik eleştiriler “piyasa gerçeklerine” aykırı bulunuyor olabilir ama bankada hesabı olmayan insan ne yapsın “piyasa gerçeğini”?
Bankasız kesimin büyüklüğü, Ahmed Karslı gibi internet girişimcileri için aslında bir fırsat... Papara, İninal gibi girişimler, bu kesime ödeme hizmeti sunan teknolojiler geliştirerek kısa sürede çok sayıda müşteriye ulaştılar.
Bazı belediyeler ve kamu kurumları da, bankasızlara yönelik kartlar çıkarıyor. Örneğin Adana’nın Seyhan Belediyesi, sosyal yardımları ihtiyaç sahiplerine elden değil ön ödemeli kartlarla dağıtıyor. Suriyeli göçmenlere de yardımlar “Kızılay Kart” ile dağıtılıyor.
Bankasızlar… “Öteki Türkiye”den küçük bir kesit.