Ekranlarımızın yeni konusu malumunuz…
Habertürk TV’de dün Enine Boyuna programında konu muhafazakar sanat idi.
Önce Twitter- Televizyon senkronizasyonunun suyunun çıktığını söylemek istiyorum.
Çünkü programda yer alan hashtag şöyleydi; Fazıl Say #gitsinmikalsinmi
Evet ekranın altında sürekli de yazdı.
Fazıl Say’ın Twitter’da da tepkisi sert oldu ve kendisini arayan kanala bağlanmadı; ‘Haberturk'un igrenc gitsinmikalsinmi anketini kinayan tivitdaslara tesekkurler. Dogrudur İnsanca bir sey degildi.’
‘Artik yarindan itibaren twitter'inizda ugrasacak cok katil/tecavuzcu/esrar kacakcisi/ savas tuccari/ silah tuccari insan(!) var.Rica etsem.
‘Ben sen o onlar otekiler. Herkes isine bakmali. Ve bir an once. Lutfen. Uretelim. Ugrasmayin insanlarla.’
Say’a katılıyorum sonuna kadar, artık uğraşılması gerekenlere bakınız…
Kadına şiddete bakalım, daha yine yeniden bir kadın kocası tarafından öldürüldü; neden çözemiyoruz neden neden, nasıl çözelim diye haykıralım?
Konuklardan Bedri Baykam Fazıl Say bu ülkeden gitsinmikalsinmi anketi mi yapıyorsunuz bu televizyonda diye sordu Ece Üner’e, tepkiliydi.
Üner; Hayır anket yapmıyoruz. Şöyle bir uygulama var hashtag yani bir başlık açıyoruz, kendisi gitmek istediği için halkın bu konuya yaklaşımını merak ettiğimiz bir başlık açtık…Tabii ki etik anlamda eleştirilecek bir şeyi yok.
Baykam; Şimdi şuna lütfen dikkat edelim; bir insanın onuruyla oynamayalım Türk Halkı Fazıl Say gitsin diyor gibi bir şeye dönüşmesin lütfen.
Üner; Hayır, bu bir uygulama ykalaşımımız bu değil. Gitsinmikalsinmi birazcık interaktif olsun diye yapılmış bir şey. Keşke gitmese gitmemeye ikna etsek…..
Üner’in sözleri hiç ikna edici değil, bu hashtag olsa olsa insanları provake edelim, reytingi alalım amacından başka bir amaç gütmüyor.
Böyle bir şeyi sorma hakkını kendinizde nasıl bulabiliyorsunuz?
Oylama mı yapıyorsunuz bir insan için, sınır dışı mı edeceksiniz, nasıl bir fütursuzluktur?
***
Programdan;
Salih Tuna; Muhafazakarlar tiyatroya el attı ne yapacakmış peki? Ne yapacaklar, Shakespeare’in muhafazakar bir eserini mi bulacaklar?
Bedri Baykam; Rosenbergler Ölmemeli gibi bugüne tehlikeli bir gönderme yapacaklarını düşündükleri bir oyunu sahnelemeyecekler.
***
Muhafazakar sanat tartışması, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri edebiyatçı Prof. Mustafa İsen’in ‘muhafazakâr estetik ve sanat normlarının oluşturulması gerektiğini’ söylemesiyle başladı. İskender Pala “muhafazakâr sanat manifestosu” diye bir metin yayınladı.
Muhafazakar sanat olur mu, ayrıca bu tanım manifesto kelimesiyle yan yana olur mu?
Çünkü manifesto nedir, bildiridir; yeni bir şeylerin öncüsüdür.
Muhafazakar sanat tabiri yerine bence gelenekçi- konvansiyonel mi denmeli ve muhafazakar ile manifesto yan yana kata kullanılmamalı, bünye mantık almaz gibi bu ikiliyi.
Okan Bayülgen de dün programında Engin Alkan ve Fırat Tanış’ı konuk ederek konuyu tartıştı.
Bayülgen; Tarihte ilk defa muhafazakar manifesto duyuyorum.
Engin Alkan; Manifesto geleneğe bağlılığı değil geleneği bozmak içindir. diyerek şaşkınlıklarını dile getirdiler.
Sanat, hiçbir şekilde kategorize edilmemeli, bölünmemeli bence.
Sanat, sanattır…salt, net…
Ancak şu anda RTÜK’ün tvlerde yapmaya çalıştığı ile sanata yapılmaya çalışılanlar, bu tartışmaları çıkarmaya çalışmalar aynı düzlemdedir.
Bu reklam ile ilgili tek cümle:
Bir kez daha memleketim reklamcısının halktan, gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunu görüp şaşırmama halindeyim.