Genel olarak dizilerde başrol olarak hep kumral ya da esmer oyuncular yer almıştır, genel algımız böyle. Eda Ece ise ‘sarışın başrol olmaz’ klişesini yıkan bir isim oldu...
Oyunculuk idealiniz miydi, nasıl gelişti? ‘Pis Yedili’ye geçişiniz nasıl oldu?
Tiyatroya ilgim küçüklükten beri vardı. 10 yaşında okul tiyatrosunda oynarken izleyiciler arasında şu anki menajerim Tümay Özokur vardı. Gelip benimle ve ailemle tanıştı, o zaman bir ajans kurma aşamasındaydı, benimle çalışmak istediğini söyledi. Ajansa 10 yaşında kaydoldum. Önce eğitimimi tamamladım. Yıllar sonra Tümay’la karşılaştık, Gani Müjde’nin projesindeki Cimbom rolünden bahsetti. Elemelerin son gününe gittim. Cast’ın çoğu tamamlanmıştı. İlk bölümden bir sahneyi oynamam için verdiler, rol benim oldu.
Oyunculuk eğitimi aldınız mı, sizce önemi ne kadar?
Profesyonel anlamda oyunculuk yapmıyordum. Süregelen bir tiyatro eğitiminin içinde de değildim. Psikoloji okuyan bir üniversite öğrencisiydim. Oyunculuk maceram okul tiyatrolarında kalmıştı. Beni bu işe sokan insanlar yeteneğime inandı. Başta çok şaşkındım, kameralara, ışıklara yabancıydım. Tecrübe kazandıkça, role kafa yordukça, verebileceklerimin farkına vardım. Şansım şu ki, Cimbom 16 yaşlarında bir genç kız ben 22 yaşındayım. Bana çok uzak bir psikolojide değil, o nedenle Cimbom’u anlamam zor olmadı. Şu an yarattığım Cimbom’u seviyorum.
Birçok gençlik dizisi yapılıyor ama ‘Pis Yedili’ çok başarılı oldu. Bu başarı nereden geliyor sizce?
‘Pis Yedili’nin çok sıkı takipçileri var. Gençler ve çocuklar tarafından çok sevildi. Aileler de severek izliyor. Samimi, sıcak, gerçeğe yakın bir iş ‘Pis Yedili’. Olmayan dünyalar anlatmıyoruz. Çok genç de bir kadroyuz, enerjimiz seyirciye geçiyor. İnsanlar bizi samimi buluyor, anlatılan hikayeler de eğlenceli.
Kadir Doğulu ve bütün ekip ile uyumunuz nasıl? Cast’ın sıcaklığı da gençlere geçiyor gibi...
Kadir’le çalışmak çok keyifli. İlk günden beri bana inandı ve hep destek oldu. Onun bana karşı bu tavrı sete alışma sürecimi tabii çok kolaylaştırdı çünkü partneriz biz, ikili sahnelerimiz çok fazla, çoğu sahneyi beraber oynuyoruz. Bu kadar iyi anlaştığım bir ekiple çalışmaktan çok memnunum. Hepimiz çok genciz, istekliyiz, bu enerjimizi seyirci de aldı.
Gani Müjde gibi bir usta ile çalışmak nasıl bir deneyim?
Gani Müjde’nin yaptığı işler her zaman çok seviliyor. İlk işimde onunla çalışmak güzel bir fırsat oldu. Her oyuncunun çalışmak isteyeceği bir yapımcı. Aynı zamanda yazar kimliği de olduğu için karakterin hakkında da uzun uzun konuşabileceğin, yorumlarını esirgemeyen, oyuncularıyla hep diyalog halinde olan biri.
Dizilerde genelde hep kumral ya da esmer kadın oyuncular başrol ancak son dönemde özellikle yaygın olan ‘sarışın başrol olmaz’ sözünü sizin yıktığınızı düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
Yabancı uyruklu olmayan bir başrol sarışın yok ekranlarda. Sarışın denilince ya aptal sarışın ya da şeytani sarışın akla gelmesi çok demode artık, bayat bir espriden öteye geçmiyor. Bu algının değiştiğini Cimbom’dan da gördüm, ‘Pis Yedili’nin en sevilen karakterlerinden. Karakteri sevdirmek önemli, sarışın, esmer, kumral artık fark etmiyor.
(Hafta Sonu Dergisi- 20 Mart 2013)