AYM'nin iki kararı arasındaki HDP için papatya falı: Seçime sokulacak mı sokulmayacak mı?

Anayasa Mahkemesi’nin HDP ile ilgili iki kararını nasıl yorumlamalı? Bir, AYM, HDP’nin hazine yardımına geçici blokaj koymuştu. HDP itiraz etti, itiraz karara bağlanarak AYM blokaj kararını oy çokluğuyla (sekize karşı yedi) kaldırdı.

İki, HDP kapatma davasıyla ilgili sözlü savunma verecekti. Ancak deprem nedeniyle bu tarihin üç ay ertelenmesini, yani seçim sonrasına bırakılmasını istedi. AYM olmaz dedi, sözlü savunma için bir ay süre verdi. Yani seçimlerden önce… O tarih de 11 Nisan… Yani siyasi partilerin YSK’ya vermek zorunda oldukları milletvekili aday listeleri tarihinin (10 Nisan) bir gün sonrası…

Bu iki gelişmeyi yorumlamak lazım… Zira olumlu gibi görünen kararların şüpheli, olumsuz yanları da yok değil. Diyelim ki HDP, listesini 10 Nisan’da YSK’ya verdi. İtirazlar vs derken listeler kesinleşti… Seçime günler kala HDP kapatıldı. HDP seçime giremeyecek.

Hazırladığı liste hükümsüz olacak. Ama HDP birleşik oy pusulasındaki yeri zaten öncesinde belirlenmiş olacağı için, listeler basılır ve YSK, “HDP kapatıldı ama oy pusulalarını yeniden basamayız” derse seçmenin kafası karışacak. Çünkü HDP sürekli olarak b planı olduğunu söylemişti. Eğer kapatılır ve başka bir partiyle seçime girerse seçmen o oy pusulasında hem HDP’yi hem de diğer partiyi görebilir… Bu da kafa karıştırabilir, geçersiz oyları konuşabiliriz. Bunlar ihtimaller. Zira Erdoğan’ın seçim stratejilerinden biri de HDP seçmenini sandıktan uzak tutmak ya da HDP’nin oy potansiyelini zayıflatmak.

YSK’nın mayıs ayındaki listesinde seçime girmeye hak kazanan partiler arasında TİP ve Emek Partisi (EMEP) var. Bu iki parti de Emek ve Özgürlük İttifakı’nda… HDP’nin bileşenlerinden biri olan Yeşil ve Sol da var. Ama daha seçimlere girme yeterliliği olup olmadığı YSK’nın açıklayacağı son listede belli olacak.

Diğer yandan HDP hakkında kapatılması davasında 451 isim hakkında siyasi yasak isteniyor. Bu 451 ismin hepsinin siyasi yasak alacağı anlamına gelmiyor ama YSK’ya verilecek listeler açısından HDP için bir risk.

AYM’nin bu kararlarını HDP’den bazı isimler, müesses nizam ve AKP ve MHP bloğunun HDP’yi bağımsız adaylarla seçime girmek zorunda bırakma hamlesi olarak değerlendiriyor. Geçmişte de HDP’yi temsil eden siyasi gelenek bağımsız adaylarla seçime girmişti. Ama bu daha az sayıda milletvekili çıkarmak demek. Bu da HDP’nin Meclis aritmetiğindeki “kilit” ya da “anahtar” parti konumunu zayıflatacaktır.

HDP bakalım bu hesaplara karşı ne tür çözümler üretecek? Emek ve Özgürlük İttifakı içindeki parti kimliği ile seçimlere girip girmeme tartışmasını nasıl aşacak?

Çünkü TİP Genel Başkanı Erkan Baş Halk TV’de “Emek ve Özgürlük İttifakı bir mücadele ittifakı, seçim ittifakına dönüşmesi arzusu da vardır. Altılı Masa’daki yeni durumu da değerlendireceğiz.Ortak bir adayla Erdoğan’ın ilk turda yenilmesi gerektiğini söyledik. Bunu muhataplarımızın bir mecburiyet olarak görmemesi gerektiğini ifade etmiştik. Millet İttifakı adayını belirledi. Bunu da ittifak içinde tartışmaya açarız. Millet İttifakı’nın adayının adım atması gerektiğini düşünüyoruz. TİP adıyla seçimlere girme arzumuz isteğimiz var, ama milletvekili çıkarma ihtimalimiz olmayan yerlerde TİP adıyla seçimlere girmeyebiliriz” dedi.

Eğer HDP’den bazı isimlerin yorumlarını süreçteki gelişmeler doğrularsa, o müesses nizam bir anlamda  “Aman Kürtleri sistem dışına itmeyelim, sistem içinde tutalım ama çok da güçlü olmasınlar” demiş olacak.