KONDA ve Hafıza Merkezi’nden gençlerin insan haklarıalgısına yönelik araştırma Hafıza Merkezi ve KONDA Araştırma ve Danışmanlık A.Ş., Gençlerin İnsan Hakları Algısıüzerine yeni bir araştırma yayımladı. KONDA’nın Hafıza Merkezi için gerçekleştirdiği bu araştırma, gençlerin sivil toplum, insan hakları ve geçmişle yüzleşme ile ilgili algı vedüşüncelerini ele alıyor.
araştırmaya katılan gençlerde cinsiyet kotası eşit... kadın ve erkek sayısı eşit. yüzde 70'i metropollerde yaşıyor. 18 30 yaş arası gençler... ağırlıklı olarak lise ve üniversite mezunu gençlerle konuşulmuş. siyasi eğilimi: yüzde 35 kararsızyüzde 14 oy kullanmayacak
yüzde 23 CHP
yüzde 97'si sosyal medya kullanıyor... en çok whatsapp, instagram, youtube, twitter ve facebook, tiktok
yüzde 47'si inançlı, yüzde 33'ü dindar
Gençler için en çok din/mezhepleri kimlik unsuru olarak önemli görülüyor. Yüzde 26’sı cinsiyetini enönemli kimlik unsuru olarak görüyor. Her 5 gençten 1’i kimliğini sınıfıyla tanımlıyor.Kadınların yüzde 41’i cinsiyetim derken, erkeklerin yüzde 12’si cinsiyetim diyor. Buna karşınerkeklerde, din/mezhebim diyenler yüzde 25 ile kadınlardan 11 puan, maddidurumum/sınıfım diyenler yüzde 26 ile kadınlardan 13 puan yüksek görünüyor. Eğitimseviyesinin yükselmesiyle din/mezhep kimliği zayıflıyor, cinsiyet kimliği güçleniyor. DindarMuhafazakarların yüzde 63’ü, Geleneksel Muhafazakarların yüzde 39’u din/mezhepkimliğini en önemli kimliği olarak görüyor. Modernlerde ağırlık yüzde 33 ile cinsiyet kimliğiyönünde.
Ak Partili gençlerde en çok verilen yanıt din/mezhebim, MHP’li ve HDP’li gençlerde din/mezhebim veetnik kökenim, CHP’li ve İyi Partili gençlerde cinsiyetim ve maddi durumum/sınıfım oluyor.
Her 5 gençten 4’ü herhangi bir siyasi partiye üye değil ve olmak da istemiyor.Her 100 gençten sadece 5’i siyasi parti üyesiyken, 4’ü geçmişte siyasi parti üyesi olup bu üyelikten ayrılmış olduğunu belirtiyor. Her 10 gençten 1’i ise siyasi parti üyesi olmadığını ama olmak istediğini söylüyor. Her 5 gençten 4’ü de herhangi bir siyasi partiye üye değil ve olmak da istemiyor.
Gençlerin yüzde 4’ü dernek, yüzde 3’ü vakıf üyesi ya da gönüllüsü.Gençlerin STK’lara üyelik ve gönüllülük durumlarına bakıldığında, her 100 gençten 4’ünün derneklere, , 3’ünün vakıflara üye/gönüllü olduğunu görüyoruz. Yüzde 7’lik bir grup da öğrenci kulüplerinde aktif bulunuyor.
STK’lara ve STK etkinliklerine katılmama nedenleri: Güven ve ilgi duymama meselesi.Araştırmamız, gençlerin STK’lara yüzde 12 oranında güven duymadığı için, yüzde 11 oranında ilgi duymadığı için katılmadığını gösterdi. Her 4 gençten 1’i ise herhangi bir neden belirtmeden katılım göstermeyi istemediğini söyledi.Özellikle güven duymama meselesini, derin görüşmelerle irdeledik ve daha çok gençlerin devletin vereceği tepkiden çekinmesiyle ortaya çıktığını gördük:“Evet caydırıyor [fiziksel şiddet protestolara katılmaktan], çünkü şu an mesela görüşümü destekleyen bir tweet görsem bile beğenemiyorum, çünkü korkuyorum başıma bir şey gelmesinden.” [MK5, 18]
Gençlerin STK’lara katılım amaçları arasında kişisel beklentiler de bulunuyor.“Vakıflarda veya derneklerde gönüllü çalışmalar yaptığınızda ne tür kazanımlara sahip olmayı beklersiniz?” sorusunu sorduğumuzda, insanlarla yardımlaşma ve dayanışma gibi duygular öne çıksa da hayat tecrübesi kazanma, CV geliştirme, ilişki ağı kurma gibi kişisel beklentiler de belirtiliyor. Bu eğilim, gençler arasında yaşın yükselmesiyle beraber azalıyor.
Her 10 gençten 9’u son 3 ayda herhangi bir STK faaliyetine katılmamış.Her 10 gençten 9’u son 3 ayda herhangi bir STK faaliyetine katılmamış görünüyor. Yüzde 3’lük bir kesim yalnızca çevrimiçi faaliyet ve etkinliklere katılmış. Sivil toplum faaliyetlerine en çok katılanlar öğrenciler, modernler, CHP ve HDP’liler, siyasi parti ve STK’larda aktif olanlar.
Gençlerin aktivizmi daha çok sosyal medyada görünürlük kazanıyor.Bağış yapma, imza kampanyası, sokak protestosu ve boykot gibi etkinliklere katılanların oranı yaşın yükselmesiyle artıyor. Gençler, daha çok çevrimiçi sivil toplum aktivitelerine katılıyor. Twitter etiket (hashtag) kampanyasına katılanlar, 18-20 yaş grubunda yüzde 23 iken, 26-30 yaş grubunda yüzde 13’te kalıyor.
Demokrasi algısı... Gençler, Türkiye’de demokrasinin işleyişinden memnun değil.Gençlerin yüzde 90’ı 1-10 ölçeğinde Türkiye’de demokrasinin işleyişine 5 puan ve altında not veriyor.Gençlerin yüzde 48’i 1 puan vererek hiç memnun olmadığını söylüyor. Yaşın yükselmesi, hayatın muhafazakarlaşması ve dindarlık seviyesinin yükselmesiyle memnuniyet artıyor. Eğitim seviyesinin yükselmesiyle de düşüyor.
Gençlerin insan haklarına yönelik algısında “insan olabilme, yaşam hakkı” ilk sırada geliyor.Gençler için insan olabilme, yaşam hakkı yüzde 23 oranıyla insan haklarını en iyi ifade eden kavram.Eşitlik, özgürlüğe göre insan haklarını daha iyi ifade eden bir kavram olarak niteleniyor.Gençler için en önemli olan insan hakkı yüzde 37 oranıyla ifade ve düşünce özgürlüğü.Gençlere en önemli gördükleri üç insan hakkının hangileri olduğunu sorduğumuzda, en çok verdikleriyanıt yüzde 37 oranıyla ifade ve düşünce özgürlüğü oluyor. Bunu kadınların eşitlik hakkı, adilyargılanma hakkı ve adil çalışma koşulları takip ediyor.“İfade özgürlüğü, yani bir şey söylediğim zaman beni yargılamamalı yani ben bir şey söylediğimzaman arkasını [düşünmeden?] söyleyebilmeliyim bence… Yani saygı içerisinde olduğusürece bence kapsamı olmamalı, herkes istediğini söylemeli.” [GME4, 19]
Araştırmamız protesto hakkının gençler tarafından ilk sıralarda sayılmadığını gösterdi ve bununüzerine derin görüşmelerde bu konuya da eğildik. Gördük ki bir kısım genç, protestoyu ifadeözgürlüğünün tamamlayıcısı, onun bir uzantısı olarak tanımlıyor:
“İfade özgürlüğünün olmadığı yerde protesto da edilemiyor, dolayısıyla ikisi arasında çokkendiliğinden bir ilişki var bence; ikisi birbirini çağrıştırıyor, ikisi birbirine ihtiyaç duyuyor.”[MK4, 27]
////////////////////////
Gençlerin STK’lara katılım amaçları arasında kişisel beklentiler de bulunuyor.“Vakıflarda veya derneklerde gönüllü çalışmalar yaptığınızda ne tür kazanımlara sahip olmayıbeklersiniz?” sorusunu sorduğumuzda, insanlarla yardımlaşma ve dayanışma gibi duygularöne çıksa da hayat tecrübesi kazanma, CV geliştirme, ilişki ağı kurma gibi kişisel beklentilerde belirtiliyor. Bu eğilim, gençler arasında yaşın yükselmesiyle beraber azalıyor.Her 10 gençten 9’u son 3 ayda herhangi bir STK faaliyetine katılmamış.Her 10 gençten 9’u son 3 ayda herhangi bir STK faaliyetine katılmamış görünüyor. Yüzde 3’lük birkesim yalnızca çevrimiçi faaliyet ve etkinliklere katılmış. Sivil toplum faaliyetlerine en çokkatılanlar öğrenciler, modernler, CHP ve HDP’liler, siyasi parti ve STK’larda aktif olanlar.Gençlerin aktivizmi daha çok sosyal medyada görünürlük kazanıyor.Bağış yapma, imza kampanyası, sokak protestosu ve boykot gibi etkinliklere katılanların oranı yaşınyükselmesiyle artıyor. Gençler, daha çok çevrimiçi sivil toplum aktivitelerine katılıyor. Twitteretiket (hashtag) kampanyasına katılanlar, 18-20 yaş grubunda yüzde 23 iken, 26-30 yaşgrubunda yüzde 13’te kalıyor.Gençlerin İnsan Hakları Algısı: Kamuoyu Araştırması, Ekim ’22 5 / 115Gençlerin Demokrasi Algısı
Gençler, Türkiye’de demokrasinin işleyişinden memnun değil.Gençlerin yüzde 90’ı 1-10 ölçeğinde Türkiye’de demokrasinin işleyişine 5 puan ve altında not veriyor.Gençlerin yüzde 48’i 1 puan vererek hiç memnun olmadığını söylüyor. Yaşın yükselmesi,hayatın muhafazakarlaşması ve dindarlık seviyesinin yükselmesiyle memnuniyet artıyor.Eğitim seviyesinin yükselmesiyle de düşüyor.İnsan Hakları AlgısıGençlerin insan haklarına yönelik algısında “insan olabilme, yaşam hakkı” ilk sırada geliyor.Gençler için insan olabilme, yaşam hakkı yüzde 23 oranıyla insan haklarını en iyi ifade eden kavram.Eşitlik, özgürlüğe göre insan haklarını daha iyi ifade eden bir kavram olarak niteleniyor.Gençler için en önemli olan insan hakkı yüzde 37 oranıyla ifade ve düşünce özgürlüğü.Gençlere en önemli gördükleri üç insan hakkının hangileri olduğunu sorduğumuzda, en çok verdikleriyanıt yüzde 37 oranıyla ifade ve düşünce özgürlüğü oluyor. Bunu kadınların eşitlik hakkı, adilyargılanma hakkı ve adil çalışma koşulları takip ediyor.“İfade özgürlüğü, yani bir şey söylediğim zaman beni yargılamamalı yani ben bir şey söylediğimzaman arkasını [düşünmeden?] söyleyebilmeliyim bence… Yani saygı içerisinde olduğusürece bence kapsamı olmamalı, herkes istediğini söylemeli.” [GME4, 19]
Araştırmamız protesto hakkının gençler tarafından ilk sıralarda sayılmadığını gösterdi ve bununüzerine derin görüşmelerde bu konuya da eğildik. Gördük ki bir kısım genç, protestoyu ifadeözgürlüğünün tamamlayıcısı, onun bir uzantısı olarak tanımlıyor:
“İfade özgürlüğünün olmadığı yerde protesto da edilemiyor, dolayısıyla ikisi arasında çokkendiliğinden bir ilişki var bence; ikisi birbirini çağrıştırıyor, ikisi birbirine ihtiyaç duyuyor.”[MK4, 27]Türkiye'deki insan hakları savunucuları en fazla hangi hakları savunuyor ve savunmalıdır?Türkiye’de gençler insan hakları savunucularının en çok kadınların eşitlik hakkını savunduğunudüşünüyor ve bunu savunması gerektiğini de söylüyor. İfade ve düşünce özgürlüğü, adilçalışma koşulları, iyi bir eğitime erişme hakkının ise insan hakları savunucuları tarafındandaha az savunulduğu ancak daha çok savunulması gerektiği belirtiliyor.Gençlere göre Türkiye’de en çok kadınların hakkı ihlal ediliyor.Türkiye’de gençler, en çok kadınların, daha sonra da kendilerinin haklarının ihlal edildiğinidüşünüyor. Çocukların haklarının ihlal edildiğini düşünen gençlerin oranı yüzde 35.Türkiye’de insanlar en fazla hangi sebeplerden dolayı hak ihlaline uğruyor?Bu soruyu kadınların "cinsiyetinden" ve "cinsel yöneliminden ve cinsiyet kimliğinden" diyerekcevaplama oranı erkeklere göre daha yüksek. Erkeklerinse “siyasi tercihinden” deme eğilimibelirgin bir biçimde daha yüksek. Yaşın yükselmesiyle cinsiyet ve cinsel yönelime yapılanvurgu azalıyor; etnik kimlik vurgusu yükseliyor.Gençlerin İnsan Hakları Algısı: Kamuoyu Araştırması, Ekim ’22 6 / 115Her 100 gençten 55’i hak ihlaline uğradığını düşünüyor.“Siz hiç hak ihlali yaşadınız mı?” diye sorduğumuzda, gençlerin yüzde 55’i “evet” yanıtı veriyor. Birbaşka araştırmamızın bulgularıyla karşılaştırdığımızda, bu oranın Türkiye geneliortalamasının üzerinde olduğunu görüyoruz.Sizce Türkiye'de hak ihlalleri neden gerçekleşiyor?Gençlerin Türkiye’de neden hak ihlalleri gerçekleştiği konusundaki vurguları daha çok kanunlarınuygulanmaması ve kanunların yeterli olmaması yanıtlarıyla devlete ve devlet-toplum ilişkisineyöneliyor. Bununla beraber her 100 gençten 35’i yeterli savunuculuk yapılmadığı için hakihlali gerçekleştiğini söylüyor.İnsan Hakları Savunucuları ve STK’lara Yönelik Algı ve Tutumlar
Sivil toplum kuruluşlarının faaliyet alanlarının hangilerine daha yakın hissediyorsunuz?Bu soruya “eğitim, kapasite geliştirme” diyenlerin oranı yaşın yükselmesi ve muhafazakarlaşma ileazalıyor. “Ayni-nakdi yardım” diyenler, ev kadınları arasında yüzde 40 oranıyla tüm gençlerinortalamasının iki katına ulaşıyor. Sivil topluma katılımı olan gençlerde, bu konuda politikayapımını etkileme eğilimi daha yüksek.İnsan hakları savunucuları olumlu kavramlarla tanımlanıyor.Türkiye’de gençler, insan hakları savucularını olumlu kavramlarla tanımlıyor. İlk sıralarda açık fikirli,adil ve cesur geliyor. Her 10 gençten 1’i insan hakları savunucularını dışa bağımlı olaraktanımlıyor. Devlet düşmanı diyenlerin oranı da yüzde 4 seviyesinde ölçülüyor.Gençlerin yarıya yakını insan hakları savunucularının herkesin hakkını savunduğunu düşünüyor.“İnsan hakları savunucuları hakkında şunlardan hangisi size göre doğrudur?” diye sorduğumuzdagençlerin yarıya yakını, insan hakları savunucularının herkesin temel haklarını savunduğunusöylüyor. 10’da 3’ü de ayrımcılığa uğrayan belirli kesimlerin haklarını savunduklarınıdüşünüyor. "Siyasi amaçla hareket ettiklerini" ifade eden yüzde 18’lik, "Türkiye aleyhinehareket ettiklerini" düşünen yüzde 6’lık bir kesim bulunuyor.Gençlerin dörtte biri, insan haklarını savunan uluslararası kurumlara şüpheyle yaklaşıyor.Her 4 gençten 3’ü insan haklarını savunan uluslararası kurumların yürüttüğü çalışmaları değerlibuluyor. Buna karşın her 4 gençten 1’i "ülkemin adalet ve hukuk sistemine güveniyorum"diyerek “dışarıdan müdahaleye” gerek görmüyor.Her 4 gençten 1’i dernek/vakıfların insan hakları konusunda yeterince çalıştıklarını amaengellendiklerini düşünüyor.“Dernekler/vakıflar insan hakları konusunda yeterince çalışıyor mu? Üzerlerine düşeni yapıyorlarmı?” sorusunu sorduğumuzda, gençlerin dörtte biri yeterince çalıştıklarını amaengellendiklerini söylüyor. Yüzde 36’sı “gereken önemi vermiyorlar” diyor.Gençlerin İnsan Hakları Algısı: Kamuoyu Araştırması, Ekim ’22 7 / 115STK’larla bir ilişki içinde olanlarda sivil toplumun insan hakları konusunda engellendiğini düşünenlerdaha fazla. STK’larla bir ilişkisi olmayanlarda ise “gereken önemi vermiyorlar” diyenler dahafazla bulunuyor. Bu konuyu da derin görüşmeler aracılığıyla daha iyi kavramaya çalıştık:"Ya ne tür bir baskı var, mesela kale alınmıyor çoğu zaman, kale alınmayınca da bir baskıya gerekkalmıyor çoğu zaman." [ME2, 18]
Geçmişle YüzleşmeGençler geçmişle yüzleşme konusunda daha soyut beklentilere sahip.Gençlerin geçmişle yüzleşme konusunda soyut bir beklentiye ve tutuma sahip olduklarınısöyleyebiliriz. Asıl olarak, gerçekleri ortaya çıkarmak ve toplumsal farkındalık önceleniyor. Her5 gençten 1’i faillerin cezalandırılmasını ya da tazminat ödenmesini destekliyor.Gençlerin yüzde 18’i ülkenin yüzleşme sorunu olmadığını düşünüyor.Gençlerin yüzde 18’i ülkenin geçmişle yüzleşme gibi bir sorunu olmadığını düşünürken, yüzde 48’itüm dezavantajlı kimliklerle yüzleşilmesi gerektiğini söylüyor. “Ülkenin yüzleşme diye birsorunu yoktur.” diyenler yaşın yükselmesiyle birlikte artıyor. Eğitim seviyesinin yükselmesiylede azalıyor.