Depremi belki ilk onlar duyuracaklardı; hayatını kaybeden gazetecilere saygıyla...

Kentler yıkılırken, kentin hafızasını, kaydını tutan gazetecilere ne oldu?

Kimi hayatını kaybetti, kimi uzvunu... Kimisi de enkaz başlarında ailesini aradı.

Öyle bir yıkım ki, haber peşinde koşabilecek mecal bırakmadı. Gazete bürolarının bulunduğu binalar çöktü, geride ne bilgisayar kaldı ne fotoğraf makinası ne de bir kamera...

Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş... Birçok meslektaşımız artık yok. Yaşasalardı arama kurtarmanın geç geldiğini belki ilk onlar Türkiye'ye duyuracaklardı. 

En çok kayıp Adıyaman’da…Adıyaman Faal Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Aslan'ın verdiği bilgiye göre sadece ilde 11 gazeteci enkaz altında hayatını kaybetti.

İsimlerini tek tek yazıyorum... 

Yunus Emre Doğan, Kemal Öner, Hidayet Özdemir, Ruhi Akan, Burak Alkuş, Aynur Göksu, Fatih Bayın, Mehmet Ünsal, Yaşar Hamurcu, Zübeyir Pektaş, Muhammed Akan... 

Hiçbiri yaşadıkları binaların enkazından sağ çıkamadı. 

İskender Korkut 1970 doğumluydu. Adıyaman Belediyesi Basın ve Hakla İlişkiler Müdürü olarak çalışıyordu. Aynı zamanda Mercan TV’de programlar yapıyordu. 

Hidayet Özdemir 1966 doğumluydu ve köşe yazarlığı yapıyordu. 

Kemal Öner 1956 doğumluydu, bir dönem Anadolu Ajansı’nda çalıştı. Adıyaman Telgraf Gazetesi’nde yazarlık yapıyordu. 

Burak Alkuş 1988 doğumluydu ve Adıyaman Ses isimli bir internet haber sitesinde çalışıyordu. 

Ruhi Akan 1968 doğumluydu ve Jet Haber isimli bir internet haber bir sitesinde haber yapıyordu. 

Muhammed Akan 1995 doğumluydu ve Adıyaman Haber'de çalışıyordu. 

Yunus Emre Doğan 1982 doğumluydu, Mercan TV'de çalışıyordu. 

 Zübeyir Pektaş 1971 doğumluydu ve Halkın Sesi gazetesinde çalışıyordu. 

İsmail Hakkı Koçak 1965 doğumluydu ve köşe yazarlığı yapıyordu. 

Fatih Bayın Radyo Tek'te çalışıyordu. Adıyaman'ın ilk radyo programcılarındandı.

Yaşar Hamurcu 1959 doğumluydu. Kalem Medya Grubu'nda da çalıştı. Savaşa da "Hayır" dedi. Uyuşturucu ile Mücadele Fedarasyonu Adıyaman İl Başkanlığı da yaptı.

Yaşar Hamurcu-Adıyaman

Mehmet Ünsal 1988 doğumluydu. Güne Bakış Gazetesi'nde çalıştı. O da evinin enkazından sağ çıkamayanlardan. 

Mehmet Ünsal'ın Güne Bakış'taki imzalı haberleri 2022'ye ait. Gazetenin internet sitesinde ölüm haberini bulamadım. Gazetenin sahibi Mustafa Yücekaya.

Güne Bakış 17 Ocak tarihli sayısında Kahramanmaraş-Çelikhan fay hattı üzerinde deprem olabileceğini manşetine taşımış.

Yerelde çalışan gazeteciler deprem uyarısını 6 Şubat'taki depremden haftalar önce yapmış. 

Aynur Göksu, yerelden aldığım bilgiye göre o da Güne Bakış gazetesinde çalıştı. Göksu depremde yaşamını kaybettiğinde 30 yaşındaydı. 

Adıyaman'da konuştuğum İbrahim Aslan, Mercan TV'nin sahibi. Depremde televizyonun olduğu bina çökmüş. Gece kanalda çalışan olmadığı için ne mutlu ki can kaybı olmamış.

Hiç haber yapamamışlar depremin en kritik günlerinde... Zira bina yok, canlı yayın yapacakları bütün alt yapı enkazın altında kalmış.

"Gazeteciliğin yeniden canlanması lazım" dedi Adıyaman için. Ama bilgisayar şart, fotoğraf makinası, kamera şart notunu da düşerek.  

Aslan, Mercan TV'yi bugünlerde bir çadıra taşıdı. Konteyner nedense verilmemiş. "Adıyaman halkı bizden haber bekliyor" diyerek canlı yayınlara başladıklarını söyledi. 

Yerel basın, yerelde çalışan gazeteciler önemli demiştik. İşte bir örnek...

Adıyaman'ın sesini depremden bir süre sonra duyurmaya başlayan Yeniyol Gazetesi Kahta Belediye Başkanı Yusuf Turanlı'nın "Yazıklar olsun" sözünü manşete taşıdı.

Zira Belediye Başkanı Turanlı A Haber'in "Adıyaman'da Hayat Normale Dönüyor" haberine tepki göstererek "Günlerce Adıyaman'ımızdaki felaket görmezden gelenler bugün çıkıp Kahta ilçesini göstererek Adıyaman'da hayat normale dönüyor diye yalan haber yapıyorlar. Sizleri Allah'a havale ediyoruz. Yazıklar olsun" dedi. Zira Kahta, depremden görece daha az etkilenen ilçelerden biri... 

Kahramanmaraş'ta da, Hatay'da da meslektaşlarımız hayatını kaybetti. İzzet Nazlı Hatay'da Demirören Haber Ajansı'nda çalışıyordu. 31 yaşındaydı. Depremde ailesiyle birlikte hayatını kaybetti. 

Ayşe Figen Arlı 1956 doğumluydu. Mesleğe 1972 İskenderun Akdeniz Gazetesi’nde başladı. Hürriyet Gazetesi’nin yerel muhabirliğini üstlendi. 1988 yılında Ses Gazetesi’ni kurdu. Sürekli Basın Kartı taşıyordu.

Burak Milli 31 yaşındaydı. Anadolu Ajansı'nda çalışıyordu. İskenderun'da eşi ve 5 aylık kızlarıyla depremde hayatını kaybetti. 

Gökhan Aklan 35 yaşındaydı. İhlas Haber Ajansı'nda çalışıyordu. Aynı enkazda 6 yaşındaki çocuğu da yaşamını yitirdi. 

Neşet Alkan Hatay Bağımsız Gazeteciler Cemiyeti Başkanı'ydı. HRT Akdeniz TV'de programlar yapıyordu. Onun için de çok sayıda "Enkaz altında ses var" paylaşımı yapıldı. 

Erhan Yılmaz 23 Temmuz gazetesinin sahibiydi. 

Mehmet Tekin 1947 doğumluydu. Antakya Gazeteciler Cemiyeti'nin kurucularındandı. Hatay'ın inanç tarihini anlatan kitaplar yazdı. Aynı depremde oğlunu da kaybetti. 

Hasan Seid Okay Antakya Gazeteciler Cemiyeti üyesiydi. Gazetecilikte emeklilik olmaz sözünün taşıcısıydı. Hatay Valiliği'nin önünde "Çocuklarım aç" diyerek kendini yakan ve hayatını kaybeden Adem Yarıcı'nın fotoğrafını o çekmişti. 

Aziz Çevlik Kahramanmaraş Manşet gazetesinde çalışıyordu. Aylar önceki bir yazısında "Deprem bölgesinde yaşıyoruz, geçtiğimiz günlerde art arda yaşanan deprem ve ufak sallanmalar Kahramanmaraş’ta vatandaşlarımızı korkuttu"  diye yazmış. 

Fatih Nalbantbaşı Maraş Medya Merkezi'nin imtiyaz sahibiydi. Aynı zamanda Sanayi ve Ticaret Konfederasyonu'nun başkan yardımcısıydı.

Meltem Özgen, Tam Adana Gazetesi'nde çalışıyordu. Oğlunu almak için Malatya'ya gitmişti. Kaldığı Avşar Otel depremde yıkıldı. Özgen ve oğlunun cansız bedenleri altı gün sonra enkazdan çıkarıldı. 

Onların öykülerini yazmak gazeteci arkadaşlarının, kurumlarının görevi... Benimkisi sadece tarihe bir not düşmek.

Kentlerin tanığı, hafızası bu gazetecileri o kentlerin sesini duyurarak yaşatabiliriz. O yüzden oralardaki gazeteciliği yeşertmek bütün meslek örgütlerinin sorumluluğu. 

Yerel basın o yerelin sesi, eleştirel gözü çünkü...