D_Masthead_970x250
Severdi sigarayı, hızlı içerdi, takılmadan edemezdi sağa sola… Tiyatro geçmişinden olsa gerek, gündelik hayat dilinde ironik, nüktedan, ciddi hayat konuşmalarında Münir Özkul’du. Zaten “abiliği” pek severdi.

Yolculuğumuzun duraklarından birinde indi Aydın Abi… Şairin dediği gibi “tanışmalarla değil, tanımlamalarla geçiyor” ?* hayatımız… “Keşke”ler basıyor zihnimi… Daha çok tanısaydım… Vaktin hoyratlığına yenik düşerken biz, hepimiz, kaçırıyoruz “tanışmaları”…

Bazen yollar kesişir… Ve o kesişmeleri yıllar sonra anlamlandırırsınız.

Hafızamı zorluyorum…

Karşılaşmalarımızı, diyaloglarımızı, Tırmık atan cümlelerini...

Binlerin küçük katkılarıyla kurulan Birgün Gazetesi’nin heyecanı üzerinde kurucusu, yöneticisi ve her daim muhabir Aydın Abi ile yapmıştım iş görüşmesini.

Bir ara bana “televizyon sayfasıyla da sen ilgilenirsin” dediğinde, ki hiç yapmamıştım o güne kadar, içimden “Aydın abi televizyon haberciliğinden geldiğim için bunu da yapabileceğimi düşünüyor galiba)” diye geçirmiştim.

Bir gün ve yıllar sonra, o günleri hatırlattığımda “Dua et, çay ocağına ya da mutfağa da verebilirdim” diye beni yine Tırmık’lamıştı.

T24’ün ilk kurulduğu Sıraselviler’deki o tatlı küçük “dükkanda” karşılaştık yıllar sonra. Severdi sigarayı, hızlı içerdi, takılmadan edemezdi sağa sola… Tiyatro geçmişinden olsa gerek, gündelik hayat dilinde ironik, nüktedan, ciddi hayat konuşmalarında Münir Özkul’du. Zaten “abiliği” pek severdi.

Son karşılaşmamızda, karşılaşma demeyelim, bilerek, planlayarak buluşmamızda, yine abiliğine başvurmuş, mesleki geleceğimle ilgili konuşmuştuk benim için uzun, onun için kısa bir zaman aralığında.

Severdi Gezi’de buluşmayı… İsyancı ne de olsa… Kahve içtik karşılıklı… O memleket hasretinden olsa gerek Türk kahvesi içmiş, ben memleket yorgunluğundan olsa gerek latte içmiştim. Yapmıştı yine abiliğini, tatlı tatlı söylemişti fikirlerini; kendimce “yeni” diye tariflediğim yolculuğuma ilişkin mesleki tavsiyelerde bulunmuştu.

Son görüşüm oldu. Arabaya yolculadım, bindi ve gitti.

Aklımda, TDK titizliği ile yazım hatalarını düzeltişi…

Aklımda, hak haberciliğindeki özeni

Aklımda, meslektaşlarını yüzüne karşı şımartmayışı, hep geriden destekleyişi

Aklımda, gizli gizli sigara içerken “Oya ablanız duymasın” deyişi

Aklımda, gazeteci dostlarıyla kazandığını üleştiği

Aklımda, Gazeteciler Meclisi efsane günlerindeki eşit ilişki kuruşu

Güle güle Aydın abi…

Yas tutarsak aşk olsun… Gazeteci toprağını hep güzel Tırmık’ladın… Aynılar aynı yere ayrılar ayrı…   

*Sezai Sarıoğlu’nun Kurutma Kağıdı şiir kitabından…

İlgili İçerikler