D_Masthead_970x250

Tarafların birer adım geri çekilmesiyle sağlanan uzlaşma zemininde Akşener ve Kılıçdaroğlu'nun pozisyonu ne?

Tarafların birer adım geri çekilmesiyle sağlanan uzlaşma zemininde Akşener ve Kılıçdaroğlu'nun pozisyonu ne?
Siyasette 24 saatin değil dakikaların bile uzun yaşandığı Millet İttifakı krizinde uzlaşmaya nasıl yaklaşıldı?..

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 2 Mart Perşembe buluşmasından bir gün sonra, 3 Mart'ta Altılı Masa'yı terk etmesinin ardından başlayan baş döndürücü trafik 5'li Masa'nın Saadet Partisi Genel Merkezi'ndeki toplantı öncesi daha da hızlandı.

Kurulan onlarca temasın odağında, Akşener'e masaya dönüş için bir manevra alanı yaratılmasına ilişkin formülün ne olabileceği yer aldı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bilgisi ve arzusu dahilinde İyi Parti'de Meral Akşener'i ziyaret ettikleri sırada, bu formül bulunmuş gibi görünüyordu:

Akşener'in Altılı Masa'yı terk ederken "kazanacak adaylar" olarak Cumhurbaşkanlığı için aday olmaya davet ettiği Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun, Millet İttifakı'nın seçimi kazanması durumunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaklarının ilan edilmesi.

Trafiği geceden başlayan ve önceden olgunlaştırılarak ilk yeşil ışık alınan bu formül nedeniyle İyi Parti'deki görüşme çok uzun sürmedi. "Milletin yeni bir ayrışmaya tahammülü olmadığını" belirterek Akşener'i Altılı Masa'ya dönmeye davet ettiler. CHP üyesi olan her iki belediye başkanı da "Millet İttifakı'nın belediye başkanları olduklarını" vurgulayarak, hem Akşener'in "Onlar hepimizin belediye başkanı" söylemine hem de Kılıçdaroğlu'na rakip olmayacaklarına uygun bir kelimelendirme yapmış oldular. Aksine iki belediye başkanı da olası Cumhurbaşkanı yardımcıları olarak Kılıçdaroğlu için seçim meydanlarına çıkacaklar.

Bu temaslarla inşa edilen kriz sonrası ilk ortak paydanın ardından, İyi Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, uzlaşmayı açıklarken, Akşener'in, "İmamoğlu ve Yavaş'ın Millet İttifakı'nın ortak adayının seçilmesi durumunda icracı Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılacaklarının açıklanması" önerisini Kılıçdaroğlu'na ilettiğini ve "Akşener'in masaya dönmesini beklediklerini" duyurdu.

Peki şimdi ne olacak? Kılıçdaroğlu'nun, Akşener'in ilettiği "İmamoğlu ve Yavaş'ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılması" önerisi eşliğinde Akşener'in masaya dönüşünü sağlanmasına itiraz etmediği açık. İyi Parti Sözcüsü Zorlu'nun, Akşener'in "kuşatıcı bir yeni öneriyle masaya döneceğini" duyurduğu açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun Millet İttifakı'nın ortak Cumhurbaşkanı adayı olmasına ilişkin -en azından kamuoyuna açık- bir kayıt düşmemesi, aksine Cumhurbaşkanı adayı olarak Akşener'in önerdiği İmamoğlu ve Yavaş için yeni bir statü açıklamasının, uzlaşma görüşmelerinin en kritik noktası olduğu anlaşılıyor. O noktanın -şu an için- İyi Parti ve Akşener'in, Kılıçdaroğlu'nun ortak aday gösterilmesi üzerindeki rezervini kamuoyu önünde yinelememesi olduğunu söyleyebiliriz.

Peki neden "şu an için?.." 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ifadesiyle, siyasette 24 saat uzun bir süredir de, ondan. Nitekim kamuoyunu şoke eden 2-3 Mart krizi de, bu sözü bir kez daha doğruladı.

Uzlaşma sürecine zemin hazırlayan, herkesin birer adım geri çekildiği noktanın ne olduğuna gelince…

Akşener; Cumhurbaşkanı adayı olmaya çağrısını, İmamoğlu ve Yavaş için "Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı" görevine çekerek bir adım geri attı. Daha önceden uzlaşılmış bu formülü masadaki diğer partilere kabul ettirerek, ağır suçlamalarla terk ettiği Altılı Masa'ya dönüş için kendisine bir manevra alanı yaratmış oldu.

Kılıçdaroğlu ise, "Ankara ve İstanbul belediye yönetimlerinin kaybedilmemesi için İmamoğlu ve Yavaş'ın görevlerine devam edeceği" görüşünden vazgeçerek bir adım geri çekilmiş oldu. Bu noktada, ağır suçlamalarla büyük bir kriz yaratan Akşener'in, masaya dönüş için geriye doğru Kılıçdaroğlu'ndan çok daha büyük bir adım attığını söyleyebiliriz.

Belediye yönetimleri terk edilecek mi?

Peki, Millet İttifakı adayının kazanması durumunda, İmamoğlu ve Yavaş'ın "Cumhurbaşkanı Yardımcısı" yapılmasıyla belediyelerin yönetimi -belediye meclislerindeki AKP-MHP çoğunluğu nedeniyle- bırakılacak mı?

Yine, müteveffa Cumhurbaşkanı Demirel'i analım: Siyasette 24 saat uzun bir süredir!

Konuşulan şu: İmamoğlu ve Yavaş "ortak cumhurbaşkanı adayının yardımcıları" olarak ilan edilir ve Akşener'in döndüğü Altılı Masa'nın oluşturduğu Millet İttifakı'yla seçime gidilir. Ortak aday kazanırsa, bu iki ismin Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılarak İstanbul ve Ankara belediyelerinde başkanlığın kaybedilmesi tekrar değerlendirilecektir. İmamoğlu ve Yavaş'ın kendilerinin de, o gün geldiğinde, neredeyse Türkiye'deki bütün bakanlıklardan daha fazla imkâna sahip İstanbul ve Ankara Belediye başkanlıklarını bırakıp Cumhurbaşkanı Yardımcılığı'nı isteyip istemeyecekleri ciddi bir soru…

Diğer yandan Ankara ve İstanbul belediye meclislerinde ağırlık AKP ve MHP'de.... Ancak resmi olarak açıklanmasa da 14 Mayıs seçimlerinde milletvekilliği adaylığı için istifalar gündeme gelecek. Belki de belediye meclislerindeki dengeler değişecek. Belki de İmamoğlu ve Yavaş Cumhurbaşkanı Yardımcısı olduğunda da belediyeler kaybedilmeyecek. 

Bir son dakika gelişmesi olarak, Akşener ve Kılıçdaroğlu'nun baş başa görüşerek, Altılı Masa toplantısına birlikte dönüş çabasını da not edelim. Bu görüşmede de yeni bir anlaşmazlık olasılığını ihmal etmeden.

Evet, Türkiye siyasette 24 saatin değil dakikaların bile uzun bir süre olarak yaşandığı bir krizden geçiyor.

Velhasıl, hâlihazırda en önemli mesele, Kılıçdaroğlu'nun Millet İttifakı'nın ortak cumhurbaşkanı adayı olma talebinin yeni bir kriz yaratıp yaratmayacağı… Millet İttifakı'nda başka bir partinin -ki DEVA Partisi'nde belirtiler var- "dayatma" gerekçesiyle itiraz edip etmeyeceği… Ve seçimlere 10 hafta kala yeni bir krizin, Bekir Ağırdır'ın ifadesiyle, bu sefer gerçekten "intihar" olacağını Millet İttifakı bileşenlerinin idrak etmesi…

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB’de On’da On Haber Program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV’de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya’da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

“Öteki Sesler” isimli belgesel yaptı. “Dicle’nin Göz Yaşları” ile “Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri” ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24’le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

İlgili İçerikler