“Hanefi Avcı işkenceciydi, Avcı’nın ne yazdığını bırakın, yaptığı işkencelere bakın” diyenler neden idam cezasına karşı çıkıyorlar?..
“Hanefi Avcı işkenceciydi, Avcı’nın ne yazdığını bırakın, yaptığı işkencelere bakın” diyenler neden idam cezasına karşı çıkıyorlar? Geçmişte işkence yapan adamı, bugün o adam tamamen değişmiş olsa bile asmayı reva görüyorlarsa, idam cezasına da karşı çıkmamaları gerekir. Hanefi Avcı’nın işkence yapmasının nedenleri, o işkenceleri hiçbir koşulda mazur göstermez tartışmasız ki. Hatta işkence nedeniyle ceza görmediyse, o cezanın zamanaşımına takılmadan verilmesi de gerekir. Bir zamanlar işkence yapabilmiş biriyle dostluk kurabilmeyi de akıl, vicdan zor kabul eder. ANCAK, ANCAK; Eğer değişime inanıyorsak; Avcı’nın vatan, millet, inanç, bayrak, devlet gibi uğruna kendini adadığı bütün değerleri sorgulayarak,eski Hanefi Avcı’yı öldürüp, yeni Hanefi Avcı'yı inşa ettiğini, bugün geçmişinden farklı bir adama dönüştüğünü görmemiz gerekiyor. Yoksa insan ne kadar evrilirse evrilsin, gelişirse gelişsin, değişirse değişsin, pişman olursa olsun bir kıymeti olmaz. İnsanlar geçmişte yaptıkları hatalar nedeniyle bedel ödedilerse, tövbekâr oldularsa, bunun değeri yok mu? Bu anlayış bizi nereye götürür? KANA KAN İNTİKAM MI? Bu anlayışla örneğin; randevuevinde çalışan bir kadının asla evlenip bir adamla hayatını sürdürebileceğine ihtimal veremezsiniz. O kadın size göre hayat boyu randevuevi kadınıdır.Örneğin; aşiretten bir gencin kan davası nedeniyle cinayet işledikten sonra cezaevinde okuduğu kitaplarla, koğuştaki ağabeylerle dünyayı kavrayışının değişmesi ve hapisten çıkınca kan davalarına karşı mücadele vermesinin imkânı yoktur. O genç size göre katildir, katil kalacaktır. Hanefi Avcı’nın durumu bundan farklı değil. Bir zamanlar işkenceciymiş. Onu affetmeyecekse, önce işkence görenler affetmez. Avcı ne kadar değişse de, işkenceye maruz kalanların affetmeme hakkı bakidir. AMA... “Hanefi Avcı’nın ne yazdığına, ne tespit ettiğine, ne delilller ortaya koyduğuna bakmayız, çünkü o geçmişte işkenceciydi” diyenlere, “sen de kana kan intikamcısın, bütün tahlillerini intikam duygusuyla yapıyorsun, nerede pozitif aklın, nerede diyalektik anlayışın, nerede sistematik kafa yapın” diye sorulmalıdır.