“Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Şartı’na konulan çekinceleri kaldıracak, yerel yönetimler reformu yapacağız...” Yukarıdaki alıntıyı, CHP'nin “Özgürlüğün ve Umudun Ülkesi. Herkesin Türkiye'si” başlığı verilen “seçim bildirgesi”nin 108. sayfasından yaptım. Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyesi olarak katkıda bulunduğu “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı” 15 Ekim 1985 tarihinde imzaya açıldı.Türkiye anlaşmayı 21 Kasım 1988'de imzaladı. TBMM'nin 3723 sayılı yasa ile 1991'de “kısmen” kabul ettiği metin, Bakanlar Kurulu'nun 3 Ekim 1992'de Resmi Gazete'de yayımlanan kararıyla onaylandı. Türkiye, “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” ile metnin 2 ve 5. maddelerini tamamen, 3,4, 6, 7, 8, 9 ve 10. maddelerini de kısmen kabul etti. Türkiye'nin kabul ettiği sözleşmenin hükümleri, “Yükümlülükler” başlığını taşıyan 12. maddede sözleşmeye taraf olmak için şart koşulan asgari katılım ölçüleri dolayında oldu. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ile bu metine Türkiye'nin hangi ölçüde taraf olduğuna ilişkin 3723 sayılı yasayı aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz. Ancak konumuz bu değil. Konumuz, siyasi partilerin kamuoyuna karşı en ayrıntılı taahhütlerini içeren seçim bildirgelerinin bile dikkatle okunmadığını gösteren son tartışmalar. CHP, Anayasa ve yasalarda köklü değişiklikler gerektiren “Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Şartı’na konulan çekinceleri kaldıracak, yerel yönetimler reformu yapacağız” taahhüdünü tam 34 gün önce açıkladı. Ancak Anayasasında yerel yönetimler konusunda özerkliğin “ö”sünün bile geçmediği bir ülke için bu kadar ciddi bir taahhüt hiçbir tartışma yaratmadı, üzerinde durulmadı, ihtimal okunmadı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin seçim bildirgesinde 34 gün önce açıkladığı bu sözü Hakkâri'de yineleyince kıyamet koptu.Ne dersiniz, bu ülkede bu kadar az okunduğu için mi bu kadar çok bilmiş var!.. Avrupa Yerel Yönetimler Özerlik Şartı Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun