Türk Silahlı Kuvvetleri'nde, Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanları dahil, 13 orgeneral ile iki oramiral bulunuyor...
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde, Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanları dahil, 13 orgeneral ile iki oramiral bulunuyor. En üst düzeyde 'komuta kademesi''ni olşturan 13 orgeneral ile 2 oramiral, tören ve protokol görevleri dışında, yılda iki kez bir araya geliyor. Komuta kademesinin bu iki rutin buluşması Yüksek Askeri Şûra'da gerçekleşiyor.Yüksek Askeri Şûra Başbakan başkanlığında toplanıyor. Şûraya katılan ikinci sivil de Milli Savunma Bakanı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde atama, terfi ve disiplin dosyalarını ele alan şûra, olağan toplantılarından ilkini yasa gereğince her yıl ağustos ayının ilk haftasında yapıyor. İkinci olağan toplantı Genelkurmay Başkanı'nın belirlediği bir zamanda, genellikle aralık ayında yapılıyor.İlk rutin dışı toplantı ve ilk toplu tavır İkinci ''22 Şubat vakası'' nedeniyle bir araya gelen 15 orgeneral ile oramiralin dünkü toplantısı, yıllardır bu rutinin dışına çıkan ilk toplantı olma özelliğini taşıyor. TSK; eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ı da kapsayan gözaltı dalgası üzerine, Haziran 2007'den beri darbe eğilimlerini de kapsayarak süren süren Ergenekon soruşturmalarına ilk ''toplu'' tavrını bu toplantıyla göstermiş bulunuyor.Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un 22 Şubat'ta yapılan gözaltılar üzerine uzun süre önce planlanan üç günlük Mısır ziyaretini ertelemesinin de bu toplantından kaynaklandığı anlaşılıyor.Muhtıra yerine toplantı duyurusu'Toplu' tavır; bu kez ''geleneğe'' uygun bir ''muhtıra'' ile değil, böyle bir toplantının yapılması, Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesine konulan açıklamayla 'özellikle duyurulması ve metnin içeriği ile belli ediliyor.Toplantıdan önce, yurdışında bulunan Başbakan Erdoğan'a vekâlet eden Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in Genelkurmay Başkanlığı'na gittiğinin ortaya çıkması ve bu haber üzerine Çiçek'in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yapacağı görüşmenin iptal edilmesi de, komuta kademesinin olağanüstü toplantısı ile ilişkili olağanüstü gelişmelerdi.Kara Kuvvetleri'nin soruşturması konuşulmuş olabilirGenelkurmay'daki toplantıda ele alınmamış olduğu düşünülemeyecek iki nokta bulunuyor. Birincisi; Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un, son gözaltı operasyonlarına gerekçe olan ''Balyoz darbe planı'' haberleri konusunda Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın başlattığını ve çok kısa sürede sonucunun açıklanacağını duyurduğu soruşturmanın bitmesinin neden beklenmediği. Toplantıda bu soruya ilişkin değerlendirmeler yapıldığını düşünüyoruz. Genelkurmay'da olmayan belgeler savcıların elindeİkinci önemli nokta, gözaltılara gerekçe olan ''Balyoz darbe planı'' belgelerinin 5-7 Mart 2003 tarihlerinde yapılan 1. Ordu Plan Semineri kapsamında olması ve bu seminere ilişkin dokümanların Genelkurmay Başkanlığı'na gönderilmesi. Ancak Başbuğ, söz konusu plan semineri belgelerinin, aradan yedi yıl geçtiği için muhafaza edilmediğini açıklamıştı. Yani, eski kuvvet komutanları ile emekli ve muvazzaf askerler Genelkurmay'da imha edildiği açıklanan, ancak özel yetkili savcıların elinde bulunan ve altlarında ''ıslak imza'' tespit edildiği belirtilen belgeler gerekçe gösterilerek darbe girişimiyle suçlanıyorlar.Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın soruşturması, Kara Kuvvetleri ve Genelkurmay'a gönderilmeyen seminer belgesi bulunup bulunmadığının tespiti açısından da önem taşıyor.Genelkurmay'da yapılan olağanüstü toplantının ''TSK'nın komutanı'' olan Başbuğ dışında girişimcisi var mı, bilmiyoruz. Ancak bu noktanın da altını önemle çizmemiz gerekiyor.TSK da bildiklerini paylaşacak mı?Peki şimdi ne olacak?Soru, Başbuğ'un Habertürk gazetesine yaptığı ''Sabrımız taşarsa biz de bildiklerimizi kamuoyuyla paylaşırız'' açıklamasının bazı olası sonuçlarına tanık olabileceğimizi akla getiriyor.Yüksek Askeri Şûra'nın Başbakan Erdoğan başkanlığında toplanacağı ağustos ayı, son gelişmeler bağlamında bazı sürprizlere sahne olabilir. Görev süresi ağustos ayında dolacak olan Başbuğ'un yerine teamüller uyarınca Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner'in gelmesi beklenen Genelkumay Başkanlığı koltuğuna atamanın ''Bakanlar Kurulu'nun teklifi üzerine Cumhurbaşkanı'nca yapıldığını'' hatırlatalım.Aytaç Yalman'ın açıklaması ve düştüğü dipnotGözaltıların yeni isimlerle sürmesi de diğer önemli olasılık. ''Balyoz darbe planı''nın hazırlandığı belirtilen plan seminerini icra eden 1. Ordu'nun bağlı olduğu Kara Kuvvetleri Komutanlığı koltuğunda 2003 yılında oturan isim Aytaç Yalman'dı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de, ''Muhatap Kara Kuvvetleri Komutanı'dır'' diyerek Yalman'a işaret etmişti.Özkök'ün bu sözleri üzerine 'Hilmi Paşa haklıdır, o dönemde Kara Kuvvetleri Komutanı ben olduğuma göre muhatap da benim'' diyen Yalman, sözlerine önemli bir dipnot da düşmüştü:''O dönemde İlker Paşa da (Başbuğ) benim kurmay başkanımdı. O nedenle o da konuyu yakından bilir...''Balyoz planını, ''cami bombalama'' gibi iddiaları ''lanetlediğini'' belirterek yalanlayan, ''darbe kelimesini anmaktan hicap duyduğunu'' açıklayan İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı koltuğunu bırakmanın hayalini, o koltuğa oturmaktan çok daha fazla kuran ilk isim olarak da TSK tarihine geçebilir...