Geçen yıl Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesi üzerine, ülkenin siyasi geleceği konusunda “iyimser” yaklaşım sergileme eğilimlerine karşı temkin önermiş, 19 Ağustos tarihli yazımızda “Taliban Taliban’dır, hayal kurmayalım, duruşumuzu belirleyelim” demiştik. Bir Birleşmiş Milletler (BM) üyesi devletin yönetimine geçen Taliban ile temaslarda izlenecek tutum konusunda uluslararası toplumun kararlı bir dayanışma göstermesinin önemini vurgulamıştık. Öte yandan, Afganistan halkına insani yardım sağlanması için kanalların açık tutulmasının uluslararası toplumun ortak sorumluluğunun gereği olduğuna da dikkat çekmiştik.
8 Eylül tarihli yazımızda da, Afganistan’a insani yardım gönderilmesinde “siyasi koşulların, Kabil havaalanının durumunun ve özellikle insani krizin boyutlarının dikkate alınarak, acil insani yardımın gecikmeden ve kesintisiz ulaştırılabilmesi için BM’nin öncü rolünün desteklenmesi gerektiğini” belirtmiştik. Bunlara Taliban’a yönelik BM yaptırımları da eklendi.
Taliban yönetimi altındaki Afganistan’da halkın en az yarısı açlık sınırında. Afganistan halkı derin bir insani felaket uçurumunun eşiğinde. Bu uçuruma yuvarlanmanın önlenebilmesi için acil insani yardımın kesintisiz sağlanması ihtiyacı var.
Ekonomik çarklar dönmüyor. Kamusal işlevleri yürütebilecek insan gücü yok. Son 27 yılın en büyük kuraklığı yaşanıyor. Dondurucu soğuk hayatta kalabilmeyi daha da zorlaştırıyor. Bunlara bir de pandemi etkisini ekleyin. Sağlık sistemi çökmüş. Milyonlarca çocuk eğitim hakkından yoksun. Kadınların ve kızların temel hak ve özgürlükleri vahim ölçüde ihlal ediliyor. Yardım sağlanamazsa on binlerce çocuk için ölüm riski var.
Uluslararası toplumun vicdanı bu duruma sessiz kalamaz. Taliban’ın uluslararası barış ve güvenlik için tehdit oluşturmaya devam ettiği bir gerçek. Buna karşın, Afganistan halkına insani yardım ulaştırılmasının yolu bulunmalı ve açık tutulmalı.
BM 11 Ocak’ta 28 milyon kişiyi hedef alan 2022 insani yardım planını açıkladı. 28 milyon insanın 22 milyonu Afganistan’da, 6 milyona yakın bölümü Afganistan’a komşu beş ülkede.
BM’nin 2022 için Afganistan’a insani yardım planının uygulanabilmesi için 5 milyar Dolar’a ihtiyaç var.
Bu, BM’nin şimdiye kadar bir ülke için yaptığı en büyük insani yardım çağrısı. BM üyesi devletlerin katkıları bekleniyor.
Uluslararası toplumun BM insani yardım çağrılarına destek konusunda sicili parlak değil. Dramatik beyanlar üretme konusunda beceri düzeyi yüksek. Buna karşılık, sıra uluslararası sorumluluk ve yük paylaşımına gelince, beyanların yerini çoğunlukla genel bir sessizliğin aldığını üzülerek izliyoruz. Bu arada, insani yardımlar konusunda öne çıkan ve BM çağrılarına olumlu karşılık vermeyi dış siyasetinin öncelikleri arasına yerleştiren az sayıdaki devletin hakkını da teslim edelim.
BM’nin kriz bölgelerine insani yardım planlarına mali destek sağlanmasına yönelik çağrılarının karşılanma oranı ne yazık ki genelde yüzde 50’yi geçmez, yüzde 30’lara düştüğü olur.
İnsani yardım konusu siyasi hedefler için araç olmamalıdır. Gerçekte, insani yardım alanında ulusal kaynaklar ile orantılı ölçüde uluslararası sorumluluk ve yük paylaşımına katılım düzeyi, saygınlık ve etkinlik göstergesidir. Uluslararası sahnede etkili oyuncu olabilmenin unsurlarından biridir.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in insani yardım ve mülteci haklarının korunması alanında samimi bir çaba içinde olduğuna güvenilmelidir. Guterres’in BM Mülteciler Yüksek Komiseri olduğu dönemde, dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi, Suriye krizinin sonuçları bağlamında ülkemize de destek olmaya yönelik çabalarını yakından izlemiş, o günün koşullarında yakın işbirliği sürdürmüştük.
Guterres şimdi de Afganistan halkına acil ve kesintisiz insani yardım sağlanması konusunda öncü rol oynuyor. 13 Ocak’ta medya temsilcilerine yaptığı konuşmada, büyük bir insani felaketin eşiğinde olan Afganistan’da zamana karşı yarışıldığını vurguladı. Yardımın gerçekleşememesinin vahim sonuçlarına dikkat çekti. Dünya liderlerini yaklaşan bu felaketin önlenmesi konusunda yaratıcı, esnek ve yapıcı olmaya çağırdı.
İnsani yardım konusunda BM İnsani Konular ve Acil Yardım Ofisi (UN OCHA) ve mülteciler konusunda BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) kendi alanlarında hazırlıklarını tamamladılar. Şimdi eksik olan, uluslararası toplumun BM planına mali desteği ...
Uluslararası hukukun genel ilkelerine bağlı olarak, bir ülkeye insani yardım yapılabilmesinin de kuralları var. İlk seçenek, muhatap devletin davet etmesi ya da izin vermesi. Neyin, ne zaman, nereye, nasıl ulaştırılacağı konusunda varılacak anlaşma uyarınca yardım iletilir.
Muhatap devletin izin vermemesi, ya da muhatap devlet ile iletişimin olmaması durumunda, insani yardımın meşru olarak gönderilebilmesi için tek çözüm BM Güvenlik Konseyi kararıdır. Taliban ile bağlantılı güçlükler de, BM Güvenlik Konseyi’nin BM Antlaşması’nın VII. bölümü kapsamında 22 Aralık 2021 tarih ve 2615 (2021) sayılı kararı ile aşıldı. Karar, Afganistan’a yapılacak insani yardımları, Taliban’a yönelik yaptırımların dışında tutuyor.
Yaratıcı bir seçenek: Sınırın sıfır noktası operasyonu
Geçmişte Suriye’ye insani yardım sağlanması konusunda sıkıntının aşılabilmesi amacıyla önceden örneği bilinmeyen bir uygulama geliştirilmişti. Suriye rejimi Türkiye üzerinden insani yardım gönderilmesine izin vermiyordu. BM Güvenlik Konseyi de beş daimi üyesinin uzlaşı sağlayamaması nedeniyle bir karar çıkaramıyordu. Suriye’nin kuzeyinde ihtiyaç içindeki insanlara yardım ulaştırılabilmesi amacıyla, Türkiye, ilgili devletler ve BM’nin işbirliği ile, yaratıcı bir formül geliştirilmişti. İlgili devletlerin ve BM’nin Suriye’ye göndereceği malzeme Türkiye’de sınıra yakın yerde depolanıyor, BM gözetiminde sınırın sıfır noktasında karşıdan gelen ihtiyaç sahiplerine teslim ediliyordu. Böylece, uluslararası hukuk uyarınca Suriye’nin egemenlik hakkı ihlal edilmeden insani yardım ihtiyaç sahiplerine ulaştırılabiliyordu. Uluslararası insani hukukta yeni bir meşru yöntem olarak tarihe geçmişti.
Afganistan’da yeni bir yönteme de gerek yok. BM planı hazır. Üye devletlerin uluslararası sorumluluk ve yük paylaşımı ile ilgili yükümlülükleri belli. BM Güvenlik Konseyi kararı da uluslararası hukuk açısından gerekli zemini sağlıyor.
Afganistan halkı insani felaket uçurumunun eşiğinden kurtarılmalıdır. Uluslararası toplumun tarihin belki de en büyük insani sınamalarından birinde başarılı olacağına güvenmek istiyoruz.
Dramatik beyanların ötesinde, BM Afganistan insani yardım planına mali katkı bekleniyor.
BM üye devletlerin aldığı kararları yine üye devletlerin sağladığı kaynaklar ölçüsünde uygulayabilen bir yapıdır. Karar yoksa ya da yeterli kaynak sağlanmazsa BM ne yapsın ...