Banka ve sigorta muameleleri vergisinin (BSMV) oranı kanuna göre yüzde 15, kambiyo işlemlerinde ise binde 2. Ancak her iki kanuni oranda da Cumhurbaşkanı'na tanınmış geniş bir yetki aralığı var. Cumhurbaşkanı, yüzde 15 olan oranı bankalar arası mevduat muameleleri, bankalar ile aracı kurumlar arasındaki borsa para piyasası muameleleri ve diğer banka ve sigorta muameleleri için ayrı ayrı veya birlikte yüzde 1'e kadar indirmeye ve bu oranı tekrar kanuni seviyesine kadar artırmaya yetkili. Kambiyo muamelelerinde ise binde 2 olan kanuni oranı sıfıra kadar indirmeye ve 10 katına kadar artırmaya yetkili Sayın Cumhurbaşkanı. Vergicilik hayatımda gördüğüm en geniş artırma yetkisi… Sıfıra kadar indirme ve indirilmiş oranı tekrar kanuni seviyesine kadar artırma yetkisine çok rastladım, ancak kanuni oranın 10 katına kadar artırma yetkisi benim hayal sınırlarımın ötesinde...
Buna göre kambiyo işlemlerinde binde 2 oranını sıfıra indirmeye ve 10 katına kadar artırmaya (yani yüzde 2'ye çıkarmaya) yetkisi var Cumhurbaşkanı'nın. Geçen gün bahsettiğim, vergilemede anayasal ilkeleri (yasallık, ölçülülük) bir kez daha tebessümle hatırlayalım. Vergi kanunla konulur ve kanunla kaldırılır. Bir vergiyi sıfıra kadar indirme yetkisi onu fiilen kaldırmak anlamına gelmez mi?
İşte Cumhurbaşkanı bu yetkisini kullanarak bayramın birinci günü çıkan Resmi Gazete'de yayımlanan karar ile kambiyo işlemlerinde BSMV oranını 5 kat artırarak yüzde 1 olarak belirledi. Yeni oran bu tarihten itibaren yapılan kambiyo satışlarında geçerli olacak. (Meslek hayatım buyunca resmi tatillerde Resmi Gazete yayımlandığına şahit olmadım. Eskiden bayramlarda günlük gazeteler de çıkmazdı. Gazeteler bu bayramda da, yıllar sonra ilk kez, Koronavirüs salgını nedeniyle uygulanan sokağa çıkma yasağının yarattığı dağıtım zorlukları nedeniyle çıkmadı. Ve ilk defa bu bayramda Resmi Gazete'nin yayımlandığını gördüm. Demek ki yapılan düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmek istendi).
Kambiyo satışları dışındaki işlemlerde BSMV “lehe alınan paralar” üzerinden hesaplanıyor. Bu nedenle halen mevduat, repo ve menkul kıymet işlemleri için geçerli olan yüzde 1 oranı makul kabul edilebilir. Oysa kambiyo işlemlerinde BSMV dövizin satış tutarları üzerinden hesaplanıyor. Bu nedenle kambiyo işlemlerinde binde 1 veya binde 2 gibi daha düşük oranlar vergilemeye esas alındı bugüne kadar... Oysa bu defa döviz satışları üzerinden yüzde 1 gibi çok yüksek bir oran belirlendi. Bunun kalıcı olmayacağını düşünüyorum. Bankalar bu vergiyi müşterilerinden tahsil ettikleri için onlara yük oluşturmayacak, vergi maliyeti dövizi satın alan kişilerin üzerinde kalacak.
Uzun zamandır kambiyo işlemlerinde vergi oranı sıfır olarak uygulanmaktaydı. 2019 yılında dövizde hareketlenmeler olunca dövize olan talebi azaltabilmek ve tabii ki kaynak yaratmak için önce 15 Mayıs 2019'da sıfır olan oran binde 1'e, sonra 7 Aralık 2019'da binde 2'ye ve nihayet 24 Mayıs 2020 tarihinden itibaren de yüzde 1'e yükseltildi. Neredeyse 1 yıllık sürede müthiş bir artış. Vergi döviz satış tutarları üzerinden bu yükseklikte alınmaya başlayınca doğal olarak servet vergisine dönüştüğü eleştirileri yapılmaya başlanacaktır.
Altın satışları 'kambiyo işlemi' olarak değerlendirildi…
Barış Soydan 22 Mayıs tarihli yazısında T24'te yazdı. Bankalardan 100 gram ve üzeri altın alımına 1 gün valör uygulanacağı açıklandı. Yani altın aldığınızda hesabınıza hemen değil ertesi gün geçecek. Bu karardan kısa süre sonra da bankalardaki vadesiz hesaplardan altın alım-satım işlemlerine binde 2 oranında vergi getirildi.
Şimdi konuyu biraz açalım.
Vergi Denetim Kurulu, bankalarda yaptıkları bir araştırma sırasında yatırım hesapları ve diğer (vadesiz, vb.) hesaplar üzerinden fiziki teslimat olmaksızın yapılan altın alım satım işlemlerinin “kambiyo işlemi” olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda tereddüde düşüyor ve Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan (GİB) görüş talep ediyor.
GİB konuyu hızla inceleyip Bankalar Birliği'ne 21 Mayıs'ta bir yazı gönderiyor ve fiziki teslimat olmaksızın yapılan altın satış işlemlerinin kambiyo işlemi kapsamında değerlendirildiğini, bu işlemler üzerinden yürürlükteki oranlara göre kambiyo muamele vergisi (BSMV) hesaplanması gerektiğini bildiriyor. Konu hakkında bankalara ivedilikle duyuru yapılmasını istiyor. Böylece fiziki teslimat olmaksızın yapılan altın satışları üzerinden önce binde 2 vergi alınmaya başlanıyor, 24 Mayıs'tan itibaren de vergi yüzde 1'e çıkıyor.
Bu şekilde vergileme esasında yapılan değişiklik, geçmiş yıllardaki işlemler açısından sıkıntı yaratabilir. Ancak anladığım kadarıyla bankalar bu konuda endişeli değiller. Çünkü daha önce altın satış işlemi nedeniyle lehe kalan paralar üzerinden yüzde 5 BSMV ödemişler. Kambiyo işlemleri için vergi alınmaya başlanmasının zaten en fazla 1 yıllık geçmişi var. Bu durum amacın vergi almaktan çok Barış Soydan'ın ifade ettiği gibi, vatandaşların altına yönelmesini engellemek olduğunu düşündürüyor.
Finansman bonolarından ve bir yıldan kısa vadeli kira sertifikalarından sağlanan gelirlere ilişkin stopaj oranı artırıldı…
Bayramdaki Resmi Gazete'de yayımlanan başka bir düzenleme ile finansman bonolarından ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen 1 yıldan kısa vadeli kira sertifikalarından sağlanan gelirler ile bunların elden çıkarılmasından doğan kazançlar üzerinden yapılan stopajın oranı yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarıldı. Yeni oran 24 Mayıs'tan itibaren iktisap edilen finansman bonoları ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen kazançlara uygulanacak. Burada en azından “kanunların geçmişe yürümemesi” ilkesine uyulmuş olması sevindirici.
SPK mevzuatına göre finansman bonosu “ihraççıların (büyük A.Ş.lerin vs.) borçlu sıfatıyla düzenleyip sattığı ve nominal değerinin vade tarihinde veya vade tarihine kadar taksitler halinde yatırımcıya geri ödenmesi taahhüdünü içeren, vadesi 30 günden az 364 günden fazla olmayan borçlanma aracını” ifade ediyor. Stopaj oranındaki artışın bu enstrümanın mevduata rakip olmasını engellemek için yapıldığı söyleniyor…