Hem konut hem de ofis olarak kullanılan yerlerin İngilizcesi “home office”, Türkçe’de İngilizce ile karışık “home ofis” olarak adlandırılıyor.
Pandemi ve sonrasında kalıcı hale gelen “uzaktan” ve “hibrit” çalışma modellerinde yaşam alanı olan evler (yerleşim yerleri, eski ifadesiyle ikametgahlar) artık kısmen ofise dönüştü. Şirketler evden çalışan personellerinin bazı ev masraflarını (çalışma ortamı oluşturulması ile ilgili giderler, internet, elektrik gideri vs.) karşılamaya başladılar. Çok yaratıcı desteklere (çay, kahve gider karşılığı gibi) rastlıyoruz.
Şirketlerin bu kapsamda ödedikleri tutarları gider olarak yazabileceklerini sanırım tartışmaya gerek yok, çünkü bu giderlerin işle ilgili olduğu çok açık. Bunların şahsi menfaat sağlamak amacıyla ödendiği söylenemez. Bu nedenle evden çalışma nedeniyle personele ödenen giderlerin ücret niteliğinde olmadığını düşünüyorum. Umarım Maliye bu konuda daraltıcı yorum yapmaz!
Home ofis uygulaması ile özellikle avukat, mali müşavir, yazılımcı gibi serbest meslek erbabında yaygın bir şekilde karşılaşıyoruz. Çok sayıda serbest meslek erbabı evlerini uzaktan çalışmaya uygun hale getirdi/getirmeye devam ediyorlar.
Bu gelişme evlerini aynı zamanda ofis olarak kullanan serbest meslek erbabının evleri ile ilgili giderlerini serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak dikkate alıp alamayacakları konusunu gündeme getiriyor.
Bu konuda ayrıntılı açıklamalara, değerli Üstadım Mehmet Maç’ın yazısından ulaşabilirsiniz. Ben bugün konuyu özetle açıklamaya çalışacağım.
Evlerinde de çalıştığı halde çok sayıda serbest meslek erbabının, evleri ile ilgili giderlerini serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirmediklerini gözlemliyorum. Bunun sebebi, bu indirimi yapabileceğini bilmemek ya da indirimi güvenilir bulmamak olabilir. Yani bu giderleri indirirsem ileride cezalı tarhiyata maruz kalabilirim, diye yersiz bir düşünceye kapılmış olabilirler. Umarım bugünkü yazım bu konuda cesaret verir! Mükellefler kanunla verilmiş olan haklarını korkmadan kullanabilirler!
Serbest meslek erbabının ikametgahını mesleki faaliyetinde de kullanması halinde gider olarak indirilebilecek miktarlar konutun kiralık olup olmasına göre değişiklik gösterir.
Kiralık konutunu serbest meslek faaliyetinde kullananlar kiranın tamamını gider olarak dikkate alabilirler. Kiraya ilişkin KDV’nin indirilmesine de engel bir durum yoktur.
Mesleki faaliyette kullanılan kiralık konutun ısıtılması, aydınlatılması GİBİ diğer giderlerin yarısı (yüzde 50’si) de vergi matrahından indirilebilir. “Gibi” ifadesinden hareketle konutun temizlik, su, telefon, internet giderleri ile aidat gibi giderlerin de yarısı dikkate alınabilir. Gider kaydedilen kısma isabet eden KDV’ler indirilebilir.
Kiralık konutun tamir ve bakımı için serbest meslek erbabı tarafından ödenen giderlerin yarısının da bu kapsamda gider olarak kaydedilmesi ve bu giderlere ilişkin KDV’nin yarısının da indirim konusu yapılabilmesi mümkündür.
Tamir-bakım giderlerinin dışında kalan kiralık konutun değerini artıracak şekilde yapılan giderler ise kira süresine eşit şekilde gider olarak indirilebilir.
Serbest meslek erbabının kiralık home ofisinin özel maliyet giderlerinin yarısının kira süresine yayılı şekilde gider kaydedilmesi, KDV’lerin de yarısının fatura ve benzeri belgeye dayanarak indirilmesi mümkündür. (VUK Md. 327)
Sahibi olduğu konutunun bir kısmını serbest meslek faaliyetinde kullananlar amortismanın yarısını gider olarak dikkate alabilirler. Amortisman oranı yüzde 2’dir. Serbest meslek erbabı bilanço usulünde defter tutmadığı için azalan bakiyeler yöntemine göre amortisman ayıramaz.
Serbest meslek erbabının sahip olduğu taşınmazın hem konut hem de ofis olarak kullanması halinde konutun ısıtılması, aydınlatılması GİBİ (su, telefon, internet aboneliği, temizlik, aidat vs.) giderlerin yarısı da vergi matrahından indirilebilir ve bu giderlere ait KDV’nin yarısı hesaplanan KDV’den indirim konusu yapılabilir.
Serbest meslek erbabı, home ofis olarak kullandığı taşınmazı satın almak için kredi kullanmışsa ödediği faizlerin yarısını da serbest meslek kazancından gider olarak düşebilir. (Bu konuda özelge var!)
Home ofis için yapılan tamir-bakım giderlerinin yarısının da gider kaydedilebilmesi ve bu giderlere ilişkin KDV’nin indirilebilmesi de mümkündür.
Serbest meslek erbabının mülkiyetindeki home ofis için yapılan giderler bu mülkün değerini artıracak nitelikte ise bu giderleri doğrudan gider kaydedilemez, taşınmazın maliyetine eklenerek amortisman yoluyla gider yazılır.
Serbest meslek işletmesine dahil edilen veya edilmesi gereken taşınmazlara ilişkin hem amortismanın hem de yukarıda saydığımız tüm giderlerin (ısıtma, aydınlatma, su, telefon, internet aboneliği, temizlik, aidat, faiz vs.) tamamı mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilebilir.
İşletmeye dahil edilen taşınmazın alımına ilişkin faizin serbest meslek kazancından, yüklenilen KDV’nin ise hesaplanan KDV’den indirilmesi mümkündür.
Ancak taşınmazın işletmeye dahil edildiği durumlarda, bu taşınmazların satılması halinde elde edilen kazançların tamamı gelir vergisine tabi tutulur. Satışta kurumlardaki kazanç istisnasına (Kurumlar Vergisi Kanunu Md.5/1-e) benzer bir istisna ve yenileme fonu uygulaması yapılamaz. Ayrıca bu satış nedeniyle KDV hesaplanması gerekir.
Taşınmazın işletmeye dahil edildiği durumlarda, taşınmazın değerini artırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamalar, yapıldığı yılda doğrudan gider yazılabilir.
Tabii ki mümkündür, çünkü serbest meslek erbabının birden fazla adreste mesleki faaliyette bulunmasına engel bir durum yoktur. Dolayısıyla serbest meslek erbabı mesleki faaliyetini kısmen vergi dairesine kayıtlı işyerinde, kısmen de evinde (home ofiste) ifa edebilir. Başka bir ifade ile kayıtlı işyerine ilaveten home ofis olarak ikinci bir işyeri kullanabilir.
Bu durumda home ofisini vergi dairesine bildirmesi gerekir, ancak bu bildirimin yapılmaması home ofis giderlerinin vergi matrahından indirilmesine engel teşkil etmez. Bu fiil en fazla usulsüzlük cezasını gerektirir.
Meslek odalarının evden çalışmaya ve evlerin ofis olarak gösterilmesine sıcak bakmadıklarını biliyoruz. Ancak bu anlayışın içinde bulunduğumuz dijital çağa uygun olmadığını, gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Erdoğan Sağlam kimdir? Erdoğan Sağlam Ankara’da doğdu, ancak nüfusta doğum yeri olarak Çorum görünüyor. Liseyi İstanbul Maliye Okulu’nda yatılı okudu. Böylece mesleğe çok erken bir giriş yaptı. Ardından Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nü bitirdi. Üzerinde lise ve fakülteyi ikincilikle bitirmek gibi bir lanet vardır. En birinci ikincidir. Üniversiteyi bitirmesinin ardından Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlığı Kurulu sınavını kazandı. Yedi yıl Hesap Uzmanı olarak çalıştıktan sonra 1994 yılında ayrılarak özel sektöre geçti. Bir yıl süreyle bir şirketler grubunun mali işler direktörlüğünü yaptı. İzleyen dönemde uluslararası danışmanlık ve denetim şirketlerinden BDO Türkiye’ye (Denet) katıldı. Halen ortak ve yönetim kurulu üyesi olarak faaliyetine devam ediyor. Eşini ve işini çok seviyor. Başta Vergi Konseyi ve TÜSİAD olmak üzere pek çok mesleki sivil toplum kuruluşunun vergi çalışmalarına katkıda bulunuyor. 2003 -2010 yılları arasında ve 2020 yılında Milliyet gazetesinde, çalışma hayatı boyunca mesleki dergilerde vergisel konularda çok sayıda makalesi yayımlandı. Mayıs 2020’den itibaren T24’te yazmaya başladı. Teknik bir kitap yazmak istemediği için henüz bir kitabı yok. İleride en azından bir şiir kitabı, bir de polisiye roman yazmak istiyor. Yeminli mali müşavirlik ve bağımsız denetçilik lisanslarına sahiptir. |