Tüm yatırım fonlarından elde edilen kâr paylarına kurumlar vergisi istisnası tanınmasından kısa bir süre sonra yatırım fonu katılma paylarının fona iade edilmesinden doğan gelirler ile fon katılma paylarının dönem sonu değerlemesinden doğan kazançlar da istisna kapsamına alınıyor.
7351 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler kapsamında girişim sermayesi yatırım fonu dışında kalan tüm yatırım fonlarından elde edilen kâr paylarının kurumlar vergisinden istisna edilmesini 12 Ocak 2022 tarihli yazımda değerlendirmiş ve bazı uyarılarda bulunmuştum.
Fon içtüzüğünde belirtilen esaslar çerçevesinde yatırım fonları, katılma payı sahiplerine kâr dağıtımı yapabiliyorlar. Yani yatırım fonlarından kar payı şeklinde gelirler elde etmek mümkün.
Yatırım fonlarında katılma paylarını fona iade etmek suretiyle de gelir elde edilebiliyor.
Ayrıca yatırım fonu katılma paylarına sahip mükellefler, Maliyenin görüşüne göre bu yatırım fonlarını Vergi Usul Kanununun (VUK) 279 uncu maddesi uyarınca değerlemek zorundalar. Yani geçici vergi dönem sonlarında ve yıl sonunda fonların güncel değerine göre değer artış kazancını hesaplamak ve kazanç olarak dikkate almak durumundalar.
Yukarıda bahsettiğim yazımda, kâr paylarının istisna edilmesinin yeterli olmadığını, yatırım fonu katılma paylarının fona iade edilmesinden doğan gelirler ile fon katılma paylarının dönem sonu değerlemesinden doğan kazançlara istisna uygulanmaması halinde bu düzenlemenin hiçbir anlamının kalmayacağını, yani etkisiz olacağını belirtmiştim.
O dönemde bu gelirler istisna kapsamına alınmadı, ancak 2 ay gibi çok kısa bir süre içinde bu eksikliğin fark edilip giderilmek istenmesini olumlu buluyorum.
25 Mart 2022 tarihinde Meclis Başkanlığına sunulan yeni torba yasa teklifinde, yatırım fonlarından elde edilen kâr paylarına ilave olarak katılma paylarının fona iadesi suretiyle elde edilen kazançların da istisna kapsamına alınması öngörülüyor. Ayrıca bu katılma paylarının dönem sonu değerlemesinden kazanç oluşması halinde, bu kazançların da istisna kapsamında değerlendirileceğine dair açık bir hükme yer veriliyor.
Bu değişikliklerin 1/1/2022 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülüyor.
Torba yasanın kısa bir süre içinde yasalaşması bekleniyor.
Torba yasada yatırım fonları ile ilgili yapılması öngörülen bir başka düzenleme ile, dağıttıkları kâr payları ile fona iade halinde oluşan itfa gelirleri istisna kapsamında değerlendirilen yatırım fonlarının katılma paylarının 2 yıldan uzun süreyle elde tutulması halinde, satışından doğan kazançların da Kurumlar Vergisi Kanunu 5/1-e kapsamında yüzde 75 oranında istisna edilmesi sağlanıyor.
Yatırım fonu ile ilgili yapılması öngörülen değişiklikleri olumlu buluyorum. Umarım gayrimenkul yatırım fonları ile ilgili diğer sorunlar da kısa süre içinde çözüme kavuşturulur. Sorunları hatırlatmakta yarar var:
* Gayrimenkullerin sermaye şirketlerine ayni sermaye olarak konulması işlemi damga vergisi ve tapu harcından istisna edilmiş iken, sermaye şirketi olmayan gayrimenkul yatırım fonlarına ayni sermaye olarak konulmasında bu istisnalar uygulanamıyor. Diğer yandan mevcut durumda gayrimenkul yatırım fonlarına satılan gayrimenkuller için güncel değerleri üzerinden tapu harcı ödenmesi gerekiyor. Bu satışlar tapu harcından istisna edilebilir; bu öneri uygun görülmüyorsa, gayrimenkul yatırım fonlarına satılan gayrimenkuller için tapu harcı oranı düşürülebilir.
* Gayrimenkul yatırım fonu oluşumu amacıyla gayrimenkullerin fona satılması veya ayni sermaye olarak konulmasından doğan kazançlar için yüzde 100 kurumlar vergisi istisnası uygulanması, gayrimenkullerin menkul kıymetleştirilmesi bakımından çok önemli bir teşvik olur.
* Ticari faaliyet kapsamına girmeyen bireysel gayrimenkul satışları KDV'nin konusuna girmiyor, ancak gayrimenkul yatırım fonları kurumlar vergisi mükellefi sayıldığı için ticari faaliyet kapsamında tüm gayrimenkul satışları KDV'ye tabi bulunuyor. Üstelik gayrimenkul yatırımı ile uğraşıldığı için 2 yıldan uzun süre aktifinde yer alan gayrimenkullerin satışında, diğer kurumlar istisnadan yararlanabiliyorken fonun yararlanamayacağı ileri sürülüyor. Bence gayrimenkul inşaatı yapması yasak olan gayrimenkul yatırım fonlarının "yatırımcı" sıfatıyla KDV istisnasından yararlandırılması gerekir. Eğer Maliye bu görüşte değilse kanun değişikliği ile bu sorunun da çözülmesi isabetli olur.