2012 Mısır ziyaretimde başladım T24’e yazmaya. Oradan yazdım o dönemi. Fakat malum ben bir gazeteci olmadığım için kitle ulaşılır değildi.
O yıl Ağustos’ta Mısır’ın AİHM temsilcisi bir avukatla bir röportaj yapmıştım.
Gündemi harırlarsanız Erdoğan Sisi’ye sırtını dönmüş MK ve Hamas’ın peşinden gidiyordu Mursi’yle birlikte, e bizim de gönlümüz darbe demeye elvermiyor, bir şey söyleyemiyorduk…
İnanılmaz istihbarat taşıyan bu röportaj, Mursi sözedilen suçla yargılanana kadar yayınlanamadı…
Haberle birlikte T24’te çıktık röportajı. Aşağıda özetini geçeceğim konuyla ilgilenirseniz detaylı bir belge olarak eski yazımdan okuyabilirsiniz.
Röportajı ‘’Mısırlı avukat Emir Selim: Mursi, medyanın gözü önünde yargılanacak’’ başlığıyla yazmıştım, röportaja dayanarak, öyle olmadı.
Acaba bizde de böyle olur mu?
Bugün, geri dönüp yazıyı okuyunca gidiş iyice berraklaştı.
Röportaja göre;
Mursiyi ve Haması ordu almıştı içeriye.
Sebep Mursi’nin Hamas birliklerini silah yüklü Land Curiser‘larla içeri almasını içeren gizli telefon kayıtları ve kapıları kırılan cezaevleriydi.
İstihbarata rağmen Sina’ya girdi Hamas.
Hamas’ı içeri sokmaktan ve İslami cihad liderlerinin bulunduğu 11 cevazevinin kapısının kırılmasından, vatana ihanet suçuyla yargılanıyordu Mursi.
Aynı ordu-hükümet, sonra saklamış, sonra başkan yapmış, sonra da terör suçlüsü olarak yargılamıştı Mursi’yi.
Buraya çok dikkat!
Mursi onları içeri sokmaktan tutuklanıp, bu istihbarata rağmen, onların içeri girmesine izin vererek onu kurtaran, saklayan, Cumhurbaşkanı yapan aynı ordu-hükümet tarafından, yargılanıyordu ve şimdi idam ediliyor. Teröre destek vermek suçuyla!
Bizim ülkede de Gezi sonrası Suriyelilerin içeri girmesine yardım edilmedi mi? Onların hepsi mülteci halk mıydı?
Geçenlerde bir cezaevi daha firar gördü Irak’ta…
Devrimde tutuklanan ve kapıların kırıldığı gün kaçan Mürsi, aynı gün ülkede ne 3G, ne de internet, telefon ve televizyon hatta elektrik bile yokken, 3G telefonu ile El Cezire'ye canlı bağlandı: ‘Kurtarın bizi!’ diyordu.
O gün Mursi’yi kimse tanımıyordu.
Aynı El Cezire, Katar, Türkiye, Emirlikler, ABD, bugün de hepsi el ele.
O hapishanelerden kaçanlar şimdi IŞİD oldular, o günlerde IŞİD yeni yeni güçlenmeye başlamıştı.
Bizim eşbaşkan ise ABD Sisi ile anlaşıp ortadoğu eşbaşkanlığından düşürülünce başladı çıldırmaya. Eşbaşkanlık devredilmişti.
Üç mevsim bahar geçti Mısır baharının üzerinden.
İki Türkiye baharı geçti.
O devrime de sanayiciler destek vermişti… yani Ordu, ülke sanayisinin yüzde yetmişinin üzerinde bir kısmına sahip olduğuna göre…
Bir bakıma OYAK gibi mesela ya da Koç vb…
Fakat artık yaz geldi.
Yemen’e sıcak girildi, toprağa cemre düştü, ateş başladı.
IŞİD eylemlerini sertleştiriyor, süper bir prodüksiyon ekibiyle servis ettiği görselleri görüyoruz, Avrupa da bugün gemiyle göçen IŞİD’lilerle korkutuldu. kamuoyu neredeyse hazır.
Çözüm, Suriye ve nükleer masaları da devrildi gibi, nitekim bütün sahne hazır, ABD ve Türkiye aynı gün atak yaptı Suriye’ye, dolaylı, dolaysız, gerekli, gereksiz.
Ukrayna civarı ısınıyor, Rusya Kırım’a yükleniyor.
Ve Mursi kararının zamanlaması müthiş.
Sizce bundan ne ders çıkarmalıyız?
Şimdi, İŞİD Türkiye’de içeriden patlarsa, o zaman ne olur.
ABD, İŞİD mayınlarını topladığında bizim toprakları da özgürleştirmiş olur mu?
Hamas yerine İŞİD’i içeriye sokan bir vatan haini bulur da yargılar mı?
Türkiye o ortak-kurbanı asar mı?
Allah korusun…
Peki Mursi başına bunların geleceğini biliyor muydu?
Pek tabii, hayır.
Savaş çıkarma şansı olsa, çıkarırdı belki, olmadı.
Bu sebeple Yeni Suriye, Yeni Türkiye ve Yeni Kürdistan çalışmasında gerektiğince sertleşiliyor. Ama bu adımlara göre bir sonraki ayak Türkiye’dir.
Çok kritik bir zamandan geçiyoruz. Hayır’lısı olsun.
Diktatörlüğe hayır’lı,
Kana hayır’lı,
Bölücülüğe hayır’lı,
Sahtekarlığa hayır’lı
Riyakarlığa hayır’lı
BARIŞA ve ÇÖZÜME EVET’lisi olsun.