Geçen ay EF Dil Okullarının davetlisi olarak Manchester’da düzenlenen Careers Beyond Borders seminerine katıldım. Kariyer meselelerinde yeni medyanın oynadığı rol vurgusuyla yapılan seminerin en önemli konuşmacılarından birisi best seller olmuş Socialnomics yazarı Eric Qualman’dı (@equalman). Yazar kitabında sosyal medyanın iş pratiklerini nasıl dönüştürdüğünü anlatıyor. Konuşmasında da kitabında vurguladığı argümanları sıraladı, ben de henüz çevrilmemiş bu kitabın sunumundan yola çıkarak sizinle birkaç noktayı paylaşayım. Bu arada bu kitabın bir web sitesi var ve kitapta başlatılan diyalog buradan devam ediyor denebilir: http://www.socialnomics.net/ Eric Qualman bir bakıma yakınsama (convergence) meselesine kitabı üzerinden bir katkıda bulunmuş.
Qualman dijital liderlerden biri olarak tanıtıldı. Söylediklerinde Türkiye’de sektöre hakim kişilerin bilmediği birşey yok ve belki buralardan birileri daha da güzel şeyler söyleyebilir ama dünyanın düzeni işte (!)
Etkinliğin ana temalarından biri İngilizcenin küresel iş çevrelerinin dili oluşuydu. Ama aşağıdaki özetlemeden de anlaşılacağı üzere iş yapılan lokalitenin dili de en az İngilizce kadar önemli olabilir. Qualman yüzyüze iletişimin önemini koruduğunu ve dijital varoluşumuzda ne olursa olsun yüzyüzelik vurgusunun da devam edeceğini söyleyerek sözlerine başladı. Skype yapmak yerine buraya geldim derken gülüşmeler oldu.
Qualman dijital lider olarak doğulmadığını ama olunabileceğini söyledi. Kendisinin de bu olma süreci üzerine çalıştığını belirttikten sonra nasıl dijital lider olunacağına dair gözlemlerini aktarmaya başladı. ABD’de 2 yaş altındaki çocukların %92’sinin dijital bir varlığı olduğunu belirten yazar kullanıcıları dijital izlerini bırakmaya davet etti. Eldeki araç ve fırsatlarla kendi izinizi büyük ölçüde yaratabilmeniz mümkün. İşe öncelikle buradan başlamak lazım. Aslında başka bir bağlamda, çevrimiçi itibar, meselesinde de önerilen eylemlerden birisi bu: Kendinizle ilgili hesapları kontrol edin, kendi adınızla varolacak dijital varlıklar üretin ki sizi arayanlar öncelikle kendi temsillerinizi görsünler.
Yeni gerçeklik: Hiçbir şey saklı kalmaz. Prensip olarak bunu kabullenmeli ve buna göre hareket etmeli. Qualman bu konuda çeşitli örnek verdi ki biz de Türkiye’den benzer örnekler düşünebiliriz.
Basitliğin daha verimli sonuçlar verebileceği de konuşmada vurgulandı. Son zamanlarda trend olan kavramlardan “multitasking”e şüpheyle yaklaşıyor Qualman. Belki multitasking’den kastedilenin neler olduğuna yeniden bakmak lazım. Görev olmayacak şeyler görev haline getirilip çalışanların iş yükünün artırılmasına multitasking denmemesi lazım tabi ki.
Yazar, her 20 dakikada bir hareket etmek gerektiğini, 20 saniye ekran dışında birşeye bakmanın da sağlık açısından lüzumlu olduğuna işaret etti.
Başka bir konu ilgili olduğunuz alanda web üretimi yapmanız. Trend olan konular değil de sizi gerçekten ilgilendiren konular üzerinde çalışma yaptığınızda daha başarılı olacaksınız.
Twitter vb gibi yerlerde size yapılmış yorumlara cevap vermekle kalmayıp daha fazlasını sunmalısınız.
Genel olarak bir dijital program planınız olmalı.
Etrafınızda “iyi insanlar” olmalı. Network’ünüzü daha iyi tanımalısın. Linkedin gibi yerlerde profilinizi %100 tamamladığınızda neredeyse %40 daha fazla iş teklifi geliyormuş...
Çevrimiçi ve çevrimdışı arasında bir bütünlük yakalamalısınız. Dijital anlamda iş yaparken bile farklı kültürleri anlamış olmanız faydalı olacaktır.
İnsanların çevrimiçinde yaptığı önemli hatalardan biri: İtibarınızın ve genel olarak kişiliğiniz bir bütün oluşunu unutmak. Profesyonel ve kişisel olarak ayrı Facebook hesabı açmak gibi durumlar genellikle verimli olmuyor.
EF Dil okulunun etkinliğine özellikle gezi bloguyla tanınan Sevil Mert de davet edilmişti. Onun yazısından etkinlikle ilgili daha genel bir gözlem edinebilirsiniz...
* Phorm ajansının Türkiye’deki faaliyetleri üzerine tartışmaları sürüyor. Bir derlemeyi burada bulabilirsiniz: “Phorm” tartışması yeniden alevlenirken, kim ne diyor…
* Selman Bayer’den İHL Sözlük üzerine bir deneme: Bir İslamcılık mecrası olarak İHL Sözlük
* Bir de bu var: Türkiye IT sektörü ve işgücü durum raporu