Sonsuz zamanı aralayan bir takvim yılı daha eskidi.
Üçüncü pandemik yılı da sağ atlatabilmiş olanların çok salim olduğu ise söylenilemez.
Küresel ortak yazgıyı atlatabilenler olarak artık coğrafyanın distopik yazgısına sıkıştık.
Yeni bir yılı karşılamaktan çok çocuksu bir masumiyetle tüm bu uğursuzlukları eski yılın kanatlarına bağlayıp bir kara deliğe uğurlasak diye tutturuyor bir yanım.
Son yılların anı olamayacak kadar kötü olan geçmeyen geçmişi bitmiş olsun istiyorum.
Orta yaşlılığımın bilgeliği ise önümüzdeki zamanda tırmanması kaçınılmaz zulüme direnmek için serinkanlı kalabilmek bunun için de bir ödev gibi hiç eksiltmeden umut ve neşe çalışmak gerektiğini anımsatıyor.
Sümerli Şair Ludingirra'nın yıkılmakta olan uygarlıklarının kederiyle kendilerinden sonraki uygarlıklar bulsun diye yazmış olduğu notlar arasındaki "Yeni Yıl Bayramına İlk Gidişim" başlıklı not, yeni yılı karşılamak için esin veriyor.
Bu şair bize hikâyesini tam dört bin yıl önceden, Muazzez İlmiye Çığ'ın binlerce kil tableti çözümlemesi ile ortaya koyduğu bir eser sayesinde, anlatabiliyor.
Bizden binlerce yıl önce yaşamış atalarımızın yeni yıl bayramı kutluyor olduğunu bilmek, dekorda zaman ve coğrafyaya dair hangi trajedi olursa olsun, en büyük efendimiz olan zamana bir bayram ile gülümsemeyi haklı kılıyor.
Tüm kötülüklerin, lanetlerin kanatlanıp uçacağını, yer altına gömülüp kaybolacağını umduğumuz bir zamanı eskitip uğurlamak, evrenle hiç bitmeyen dilek alışverişi ile umutları yenileyip kozmik ahenge ayrı bir boyut katmak.
Ludingirra'nın binlerce yıl öteden bize ulaşan hikayesine göre, o vakitler Sümerler yeni yıl bayramını Tanrıça ile Tanrılarının evlenme günü olarak kutluyorlarmış.
İhaneti, yalanı yüzünden cezalandırılmış yer altına gönderilmiş bir Tanrı ile yılda bir kez yeryüzüne çıkmasına izin veren bir Tanrıçanın iyilikle kötülüğün, bereket ve iyiliğe evrileceği umulan aşkı kutsayan tutkulu buluşması.
"Bu bayramın etkisi bu sınırları geçer de yüzyıllar sürerse nereden geldiğini anlasınlar" diye yazmış.
Yeni yıl bayramların başlangıcının Sümerlerin kendi uygarlıkları olduğunu anlatıyor.
Bu çok uzak ama tanıdık hikâyenin kadim bilgeliği yüreğimi ısıtıyor.
Hiçbir şeyin kaybolmayacağını, lanetleyip gömdüklerimizin gün ışığına çıkmasından ahenkli bir dönüşüm gibi bir medet ummak dışında çaremizin olmayacağını anlatıyor.
Carl Gustav Jung'ın otobiyografisi olan Anılar, Düşler, Düşünceler kitabından:
"Her yerde varılmış olan en üst düzeydeki bilinç ölülerin elde edebileceği en üst bilginin sınırıdır."
Ölülerin bilgeliği, bu boğucu karanlık günleri aydınlatamasa da karanlığı belirleyen ışık huzmeleri gibi sızıyor.
Zor bir yıl olacak 2023.
Bunu bilebilmek için kahin ya da onmaz bir kötümser olmak gerekmiyor.
İyileşmesi zaman alacak olsa da mutlak kurtulunması gereken ölümcül bir hastalık olduğunu tespit edebilen bir hekim olmak yeterli.
Dekorda pandemi, yoksulluk, bizi istemediğimiz savaşlara sürükleyen mahrumiyeti katlanılmaz olan özgürlüklerimiz…
Hölderlin'in şu sözü çınlatıyor kulağımı
"Tehlike olan yerde kurtuluş da vardır."
Bize trajik bir kurtuluş gerekiyor.
Tehlike büyüdükçe bu olasılık da artıyor.
Yol üzeri bir nefeslik molama eşlik eden bir yorgunluk kahvesi gibi duraksamak, tadına varmak istediğim orta yaşlılığım coğrafyanın keskin buruk tadı ile eziliyor.
Yeni yıl ağacıma, yol üzeri bir nefeslik kahve molaları verebileceğim, o molalarda güçlü ve cesur kadınlarla buluşacağım, molalarda düştüğüm notları yazıp anlatabileceğim zahmetli bir yolculuk notunu asıyorum.
Yeni yıl bayramımız kutlu olsun.
Esin Şenol kimdir? Esin Şenol, lise eğitimini TED Ankara Koleji'nde tamamladıktan sonra, tıp eğitimini Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 1987 yılında tamamlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nda Araştırma Görevlisi olarak uzmanlık eğitimine başlamıştır. Aynı anabilim dalında 1992 yılında ihtisasını tamamladıktan sonra uzman olarak göreve başlamış, 1995 yılında yardımcı doçent, 1996 yılında doçent, 2003 yılında da profesör unvanlarını almış ve 2009-2013 yılları arasında anabilim dalı başkanlığı yapmıştır. 1999 yılında Tufts University, New England Medical Center, Boston/MA'da "Kemik İliği Transplantasyon Ünitesi"nde Research Fellow (Araştırma Asistanı) olarak çalışmıştır. Halen kanser hastalarının infeksiyon izleminde konsultan olarak görev yapmakta ve bu konuda araştırmalarını sürdürmektedir. Prof. Dr. Esin Şenol, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji Anablim Dalı Öğretim Üyesidir. Ayrıca bağışıklama ve özellikle erişkin aşılması ile ilgili çalışmalar yürütmekte olup, Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı bünyesinde Türkiye'deki ilk "Erişkin Aşı Merkezi" kurmuştur. 2013 yılında KLİMİK (Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları) Derneği alt grubu olarak, Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu (EBÇG) kurmuş ve halen başkanlığını yürütmektedir. Ayrıca; Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Komite (2005-2007), Gazi Üniversitesi Akademik Değerlendirme ve Akreditasyon Ofisi (GÜADEK) –Kurucusudur (2005-2007). Gazi Üniversitesi - Avrupa Üniversiteler Birliği ve Bolonya Süreci Kurucusu (2005-2007) ve Febril Nötropeni Derneği Genel Sekreterliği (2005-2011) yürütmüş olduğu diğer görevlerdir. TTB_Pandemi Çalışma Grubu üyesidir. ATO Onur Kurulu Üyesi olarak çalışmıştır (2020-2022). ATO-Yönetim Kurulu Üyesi (2006-2008) olarak çalışmıştır. Halen T24 ve Birgün Gazetesinde köşe yazıları yazmaktadır. Yabancı dili İngilizce olup evli, 1 çocuk annesidir. Dünya Kitle İletişim Vakfı tarafından gerçekleştirilen 31. Ankara Uluslararası Film Festivali (3-11 Eylül 2020) ve 32. Ankara Film Festivalı (4-12 Kasım 2021) Düzenleme Kurulunda yer almıştır. 33. Ankara Film Festivalı (3-11 Kasım 2022) Düzenleme Kurulundadır. İlgi alanları, sinema, yelken ve edebiyattır. |